Gelişmiş Arama
Ziyaret
19689
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Süt emen erkek çocuğun idrarının necis midir?
Soru
Bir süre önce bir aile dergisinin (16. Yıl – Tarih: 1385.11.15) dini kısmında necaset hakkında şöyle yazmaktaydı: “Süt emen erkek çocuğun idrarı necis değildir”. Bu hüküm gerçekten hangi rivayete dayanmaktadır?
Kısa Cevap

İşaret etmiş olduğunuz konu fıkıh kitaplarında şu şekilde geçmektedir:

“Eğer bir şey (örneğin bir elbise), yemek yemeye başlamamış ve süt tozu da kullanmayan (anne) sütü emen bir erkek çocuğun idrarıyla necis olursa, o şeyin üzerine her tarafını kaplayacak şekilde bir defa su dökülürse pak olur ve elbise, halı ve bunun gibi şeyler için de sıkmak gerekmez.”

Buna göre süt emen erkek çocuğun dışkısı bu hükmün kapsamına girmemektedir ve fakihlerin sözlerinde süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığı da geçmemektedir.

Bu konu Şia ve Sünni bütün İslam âlimlerinin ortak görüşleridir ve fakihlerin fetvalarının kaynağı fıkıh ve fadis kitaplarında geçen bir grup rivayettir.

Sözünü ettiğiniz yazıda İslam’ın fıkıh tarihi kitabında şöyle geçmektedir: İskafi ve Şeyh Saduk gibi bazıları, yemek yemeye başlamamış süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığına inanmaktadırlar. Ama buna göre dahi süt emen erkek çocuğun dışkısı necistir ve sadece idrarı necis değildir.

Ama bu konu, öncelikle bütün fakihlerin fetvalarıyla çelişmektedir ve Şeyh Saduk gibi kimselerin de görüşleriyle uyuşmamaktadır.

Ayrıntılı Cevap

İşaret etmiş olduğunuz konu fıkıh kitaplarında şu şekilde geçmektedir:

“Eğer bir şey (örneğin bir elbise), yemek yemeye başlamamış ve süt tozu da kullanmayan (anne) sütü emen bir erkek çocuğun idrarıyla[1] necis olursa, o şeyin üzerine her tarafını kaplayacak şekilde bir defa su dökülürse pak olur ve elbise, halı ve bunun gibi şeyler için de sıkmak gerekmez.”[2] Buna göre süt emen erkek çocuğun dışkısı bu hükmün kapsamına girmemektedir ve fakihlerin sözlerinde süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığı da geçmemektedir.

Bu konu Şia ve Sünni bütün İslam âlimlerinin[3] ortak görüşleridir ve fakihlerin fetvalarının kaynağı fıkıh ve rivayet kitaplarında geçen bir grup rivayettir ve bu rivayetlerin bazılarına aşağıda işaret edeceğiz:

1) İmam Sadık (a.s.) çocuğun idrarı hususunda şöyle buyurmaktadır: “Onun üzerine, diğer tarafından geçecek şekilde su dökülmelidir”.[4]

2) Halebî, İmam Sadık (a.s.)’a çocuğun idrarı hakkında sorduğunda şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “onun üzerine su dökülmelidir ve eğer yemek yiyorsa o şey tamamen yıkanmalıdır”.[5]

Tabii ki bu rivayetin delil olarak getirilmesi fıkıh ilminin kapsamına girmektedir ve konun çok uzayacağından dolayı konunun ayrıntılarına burada zikretmekten kaçınıyoruz.

Sözünün ettiğiniz dergideki yazıda göre İslam’ın fıkıh tarihi kitabında şöyle geçmektedir: İskafi ve Şeyh Saduk gibi bazıları, yemek yemeye başlamamış süt emen erkek çocuğun idrarının necis olmadığına inanmaktadırlar.[6]

Bu görüşü göre süt içen erkek çocuğun dışkısı necistir ve sadece idrarı necis değildir.

Şeyh Saduk gibi kimselere atfedilen bu görüşün dayanağı Hz. Ali (a.s.)’den nakledilen şu hadistir: Yemek yemeye başlamamış erkek çocuğun sütü veya idrarının bulaşmış olduğu bir gömleğin yıkanmasına gerek yoktur.[7]

Şeyh Saduk gibi kimselerin delili olan bu rivayet, birçok muteber rivayetle çelişmektedir. Çünkü İskafi ve Şeyh Saduk dışında başka hiç kimse bu rivayete göre hüküm vermemiştir.

Şeyh Tusi, bu rivayetin tefsiri ve anlamı hakkında şöyle yazmıştır: Bu rivayetin anlamı, suyun onun üzerine dökülmesinin yeterli olduğu ve sıkılmasının ise gerekli olmadığıdır.[8] Çünkü elbisenin yıkanması sadece suyun dökülmesiyle değildir, bununla beraber onun sıkılması da gerekmektedir ve sadece su dökmeye yıkama denmez.

Cevahir kitabının yazarı, bu rivayete bu şekilde amel edilemeyeceği konusunda şöyle yazmaktadır: Öncelikle bu rivayette, rivayet eden kimsenin Sekuni olmasından dolayı takiyye ihtimali yüksektir. Sonra bu rivayet bu konuda gelmiş olan iki hatta üç rivayetle çelişmektedir. Delalet ve senet açısından çok güçlü olmayan bir rivayetin delalet ve senet açısından güçlü olan rivayetlerle kıyaslanamayacağı açıktır. Buna göre delalet ve senet açısından güçlü olan rivayetlere amel edilmesi ve bu rivayetlerle çelişen rivayetin atılması gerekmektedir.[9]

Bu rivayet, delalet ve senet açısından olan sorunu dışında, âlimler arasındaki meşhur görüşle de çelişmektedir ve âlimler arasındaki meşhur görüşle çelişen rivayete amel edilmez.[10]

Adı geçen dergide nakledilen konu, öncelikle bütün fakihlerin fetvalarıyla çelişmektedir ve Şeyh Saduk gibi kimselerin de görüşleriyle uyuşmamaktadır.

Daha fazla bilgi edinmek, özellikle âlimler arasındaki meşhur görüşün senedini öğrenmek için aşağıdaki kaynaklara başvurabilirsiniz:

1) Hurri Amuli, Vesail-uş Şia, c:2, s: 1003–1004.

2) Necefi, Muhammed Hasan, Cevahir-ul Kelam, c: 5, s: 273–275.



[1] Müçtehitler: Mekarim, Sistani ve Zencani, bu hükmü kız çocuğu içinde geçerli bilmektedirler. Tevzih-ul Mesail (İmam Humeyni), c: 1, s: 106, m: 161.

[2] İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesailden Seçmeler, Kum, Şafak Yayınları, 8. Baskı, s: 28; Ayetullah Eraki, Tevzih-ul Mesail, Tebliğ Bürosu, Tarih: 1372 (h. ş.), s: 31; Ayetullah Fazıl Lenkerani, Tevzih-ul Mesail, s: 45.

[3] Muhammed Hasan Necefi, Cevahir-ul Kelam, c: 5, s: 273, Tahran, Dar-ul Kutub-il İslamiye, 3. Baskı.

[4] Bihar-ul Envar, c. 77, s. 105.

[5] Aynı kaynak, s: 101.

[6] Aynı kaynak, c: 5, s: 273; Saduk, El-Mugni, s: 15.

[7] Aynı kaynak, c: 2, s: 1004, h: 4.

[8] Şeyh Tusi, Tehzib, Vesail-uş Şia’nın nakline göre, c: 2, s: 1003.

[9] Cevahir-ul Kelam, c: 5, s: 273–275.

[10] Aynı kaynak.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar