Gelişmiş Arama
Ziyaret
10816
Güncellenme Tarihi: 2010/04/19
Soru Özeti
Şiiler, Ebubekir’in putlara hizmet etmek için ömrünü tükettiğine ve puta taptığına inanmakta mıdır?
Soru
Şiiler, Ebubekir’in putlara hizmet ederek ömrünü geçirdiğine, putlara taptığına, imanının Yahudiler ve Hıristiyanların imanı gibi olduğuna, Hz. Peygamberin (s.a.a) arkasında namaz kılarken boynunda bir put olduğuna ve o puta secde ettiğine inanmakta mıdır? (Kitab-ı Sıratı’l Müstakim, c. 25, s. 155, Ali bin Yunus Nebati Beyazi, çapı kitapanei Hayderiyye, Necef 1389 h.k, c. 3; Kitabı Biharu’l Envar, c. 25, s. 172; el- Keşkul, s. 104, Haydar bin Ali Haydar Hilli Amuli; El- Envaru’l Neğmaniyye, c. 1, s. 53).
Kısa Cevap

Aydınlatıcı bir cevaba ulaşmak için sorunuzu birkaç bölüme ayıracak ve ardında da inceleyeceğiz:

1. Böyle bir hadisin nakledildiği varsayılsa bile bu hadis senet açısından itibar taşır mı?

2. Şiiler esasen bu meseleye inanmakta mıdır?

3. Esasen halifeler putperest miydi?

Bu hadisleri bu şekilde hiçbir muteber Şii kitabında bulamadık! Böyle hadislerin bazı kitaplarda bulunduğu varsayılsa bile Şiilerin halifelere karşı tutumunun ölçü ve kriteri imamların ve özellikle de İmam Ali’nin (a.s) onlar ile olan ilişki tarzıdır ve bu sahih yol ve senetler ile bize ulaşmıştır. Bunun yolu zayıf ve makbul olmayan hadisler ve de olağan ve basbayağı şahısların sözleri değildir; çünkü gerçek Şiiler kendilerini masum imamların takipçi ve bağımlısı bilir. Ehlibeyt’i takip eden gerçek Şiiler, Ehlisünnet halifeleri ve Ebubekir hakkında kendi imamlarının taşıdığı inancı taşırlar ve onlar hakkında imamlarının buyurduğu sözleri söylerler; bu yüzden asla Şiiler halifeleri ve Ebubekir’in küfür ve putperestliğinden söz etmezler aksine onların tümünü Müslüman bilirler. Bizim inancımıza göre şehadeteyni (اشهد أن لا اله الاّ الله و اشهد أنّ محمداً رسول الله) söyleyen herkes Müslüman’dır. Elbette bu, Şiilerin halifelere yönelik bir eleştiri ve itirazlarının olmadığı ve onların tüm iş ve yöntemlerini kabul ettiği anlamında değildir. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için bu sitede 2983 sayılı “Ebubekir ve Ömer’in İslam’ı” başlıklı yanıta müracaat edebilirsiniz. Son olarak şu noktanın hatırlatılması gereksiz değildir: Ali (a.s) dışında – hatta bir göz kırpma müddetince bile müşrik olmamıştır-[1] kalan Ebubekir ve Ömer de dâhil olmak üzere Hz. Peygamberin (s.a.a) tüm sahabeleri bir müddet küfür içinde bulunmuş, puta tapmış[2], ölü eti yemiş ve bir takım çirkin işlere bulaşmışlardır. Neticede yüce Allah İslam peygamberini göndererek onları bu dalalet ve sapıklıktan kurtarmıştır.[3]

 


[1] El- Makrizi, Takiyu’d Din Ahmet bin Ali, İmtau’l Esmai bima li’n Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hafdeti ve’l Meta, El- Nemisi, Muhammed Abdu’l Hamid, c. 1, s. 33, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiye, çapı evvel, 1420/1999: و أما «علي بن أبي طالب بن عبد المطلب بن هاشم القرشي الهاشمي»، فلم يشرك باللَّه قط، و ذلك أن الله تعالى أراد به الخير فجعله في كفالة ابن عمه سيد المرسلين محمد صلّى الله عليه و سلّم.

[2] El- Cezri, İzzu’d Din bin El- Esir ebu’l Hasan Ali bin Muhammed, Usdu’l Gabe fi Marifeti’s Sahabe, c. 2, s. 131, Beyrut, Daru’l Fikir, 1409/1989. و قال ابن إسحاق: إن عليا بعد خديجة، ثم أسلم بعده زيد، ثم أبو بكر؛ أبو محمد عبد الله بن مسلم ابن قتيبة، المعارف، متن، ثروت عكاشة، ص 168، القاهرة، الهيئة المصرية العامة للكتاب، ط الثانية، 1992.ُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّّأوّل من اتبع رسول الله- صلّى الله عليه و سلم- و آمن به من أصحابه: عليّ بن أبى طالب- رضى الله عنه- و هو ابن تسع سنين، ثم «زيد بن حارثة»، ثم «أبو بكر بن أبى قحافة»..

[3] Müsnedi Ahmet, c. 4, s. 173, جعفر بن أبي طالب قال له (النجاشی): «أيها الملك كنا قوما أهل جاهلية نعبد الأصنام ، و نأكل الميتة ، و نأتي الفواحش ، و نقطع الأرحام ، و نسيء الجوار ، و يأكل القوي منا الضعيف ، فكنا على ذلك حتى بعث الله إلينا رسولا منا نعرف نسبه ، و صدقه ، و أمانته، و عفافه ، فدعانا إلى الله لتوحيده ، و لنعبده و نخلع ما كنا نعبد نحن و آباؤنا من دونه من الحجارة و الأوثان ، و أمرنا بصدق الحديث ، و أداء الأمانة ، و صلة الرحم ، و حسن الجوار ، و الكف عن المحارم و الدماء ، و نهانا عن الفواحش ، و قول الزور ، و أكل مال اليتيم ، و قذف المحصنة، و أن نعبد الله لا نشرك به شيئا ، و أمرنا بالصلاة و الزكاة و الصيام ».

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar