Gelişmiş Arama
Ziyaret
9359
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Hac’da kurban kesmenin felsefi nedir?
Soru
Bakara suresinin 190. ayetinden 196 ayetine kadar temettü umresinden hacca dönen kimselerin edebildikleri kadar ve güçleri ölçüsünde deve, sığır ve koyun cinsinden kurban kesmeleri söylenmiştir. Bütün bu hayvanları kurban etmek halkın hangi sorununu çözüyordu. Halkın bir sorununu çözmeyen ibadetsel gelenekler hangi işe yarar? Bu gelenek bir sorunu çözmemekle kalmamakta, hatta talihsiz Araplar için temizlik açısından %100 bir takım sorunlar yaratmamakta mıydı?
Kısa Cevap

İslam’ın tüm buyruk ve kanunları hikmet veya yaratıkların durumunu göz önünde bulunduran çok hesaplı ve faydalı hikmetler esasınca oluşturulmuştur. İslam kanun ve hükümlerinden birisi de kurban bayramı gününde Mina bölgesinde hacılara kurban kesmenin farz oluşudur. Hacda kurban kesmenin hikmetlerinin bazıları şunlardan ibarettir: Hacıların nefsanî heveslerini kurban etmeye, kötülüğü emreden nefsi ortadan kaldırmaya, takva edinmeye ve Allah’a yaklaşmaya ve yoksullara yardım etmeye dikkat etmeleri. Hatta kurban etlerinden hiçbir istifade edilmese dahi bu hikmetlerin bazıları yine hâsıl olabilir. Son birkaç yılda Mekke mezbahalarında iyi birçok imkân oluşturulmuş ve bu etlerin dondurularak yoksullara ulaştırılmasıyla büyük ölçüde israfın önü alınmıştır. Her ne kadar bu başarı henüz % 100’lük bir merhaleye ulaşmasa da bu yolda elde edilen başarıyla % 100’lük bir sonuç elde etmeye çok az bir mesafe kalmıştır. 

Ayrıntılı Cevap

İslam’ın kanun koyucusu ve hükümlerinin oluşturucusu hekim olan Allah olduğundan, İslam’ın tüm buyruk ve kanunları hikmet veya yaratıklar için çok ince ve faydalı hikmetler esasınca meydana getirilmiştir. Elbette bizim bunların birçok neden ve hikmetinden habersiz olmamız mümkündür. İslam kanun ve hükümlerinin birisi de temettü haccını yerine getiren bireyler için kurban bayramı gününde Mina bölgesinde kurban kesmelerinin farz oluşudur.[1] İslam dünyasının bilginleri ayet ve rivayetlerden istifade ederek hacda kurban kesmenin değişik bir takım hikmet ve felsefelerini beyan etmişlerdir. Burada onların bazılarına işaret ediyoruz:

1. Kurban kesmek nefsanî bağımlılıklar ile mücadele etmenin sembolüdür:

Kurban bayramı gününde hacıların kurban kesmesi, nefsanî heveslerin kurban edilmesi ve kötülüğü emreden nefsin ortadan kaldırılmasını sembolize eder. Nitekim yüce Allah’ın Hz İsmail’i kurban etmesine dönük Hz İbrahim’e vermiş olduğu emir de bunu hedeflemekteydi. Böylece Hz İbrahim’in bu amel sayesinde evlat sevgisinden ibaret olan nefse bağımlılığın en köklü ve zor etkeniyle mücadele etmesi ve Allah’a itaat ederek nefsanî bağımlılığın kökünü kurutması hedeflenmiştir. Bundan dolayı bu buyruğa itaat etmek, Hz İbrahim ve Hz İsmail’in nefis ve bağımlılıklar zindanından kurtulması yönünde büyük bir terbiyesel rol oynamış ve onların Allah nezdinde makam ve konumunu yükseltmiştir. Bu esas uyarınca hacıların kurban kesmesi gerçekte dünyevi ve maddi bağımlılıkları ortadan kaldırmak, mala bağımlılık ve dünya istemi zindanından kurtulma yönünde nefis ile bir çeşit cihattır.[2]

2. Takva edinmek ve Allah’a yakınlaşmak:

Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyurmaktadır: Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır.[3] Zira esasen yüce Allah’ın kurban etine bir ihtiyacı yoktur. Çünkü O ne cisim ve ne de muhtaçtır. O kâmil ve her yönden sonsuz bir varlıktır. Başka bir ifadeyle, yüce Allah’ın kurban kesmeyi farz kılmasındaki hedefi, insanların takva derecelerini kat ederek kâmil insan olma yolunda ilerlemesi ve gün be gün Allah’a daha yakınlaşmasıdır. Tüm ibadetler terbiye kurslarıdır. Kurban kesmek özveri, fedakârlık, kendinden geçme ve Allah yolunda şehit olmak için hazırlanma dersini insanlara verir. Hakeza yoksul ve muhtaçlara yardım etme dersidir.[4] Eğer sadece belirtilen hikmetleri göz önünde bulundurursak, hatta kurban etlerinden hiçbir istifade edilmese dahi yine de hikmetler hâsıl olabilir.

3. Yoksullara yardım etmek:

Kur’an ayetlerinden istifade edildiği üzere kurban kesmenin hedeflerinden birisi, kurban etinin gerekli yerlere ulaştırılması ve hem kurban kesenin ondan istifade etmesi ve hem de onun bir kısmının ihtiyaç sahibi yoksullara ulaştırılmasıdır.[5]

Bu değerli hedef esasınca, Müslümanların kurban etlerini Mina bölgesinde kokmaya veya toprak altına gömmeye vesile olacak şekilde ortada bırakmaya hakları yoktur. Onların kutsal Mina topraklarındaki kurban etlerini birinci derecede o bölgedeki yoksul fertlere ulaştırmaları gerekir. Eğer o gün o topraklarda yoksul bulunmazsa, onu başka bölgelere göndermeleri ve fakirlere vermeleri gerekir. Hatta bu hikmet esasınca bile eğer bu etler zamanında ihtiyaç sahibi bireylerin eline ulaşmaz ve bozulursa artık kurban kesmek gerekli değildir diye bir şey söylenmemelidir. Müslümanlar gelişmiş imkânlardan istifade ederek bu azim serveti korumaya ve en kısa sürede ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya çalışmalıdır. Başka bir ifadeyle, fakirlerin eline ulaşmamaktadır o halde kurban kesmeyin diye bir şey söylenmemelidir. Kurban kesmek farzdır ve onun hikmetlerinden birisi de bu etten fakirlerin istifade etmesidir. O halde gerekli imkânlar hazırlanmalıdır, tavrı takınılmalıdır. Son birkaç yıldır Mekke’deki mezbahalarda çok iyi imkânlar hazırlanmış ve hac sorumluları bu etleri dondurarak israfın önünü almada ve onları yoksullara ulaştırmada büyük ölçüde başarı elde etmiştir. Her ne kadar bu başarı henüz % 100’lük bir merhaleye ulaşmasa da bu alanda elde edilen başarılar % 100’lük bir başarı elde etmek için çok az bir mesafe bırakmıştır.   

 


[1] Menasiki Hac, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni),  s: 100; Menasiki Hac, (Li’l Hamane’i), s: 16.

[2]  Porseman-ı Kur’an sitesinden alıntıdır.

[3] Hac suresi, 37. ayet: “لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلٰـكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْ

[4] Tefsiri Numune, c: 14, s: 107.

[5] Tefsiri Numune, c: 14, s: 18.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Sokak dilencilerine karşı görevimiz nedir?
    12833 Pratik Ahlak 2011/03/03
    Yardım isteyen herkese, hatta fakir olmayanlara bile yardım yapmak güzel bir şeydir. Ancak maddi imkanlar sınırlı olduğundan öncelikli olanlara yardım etmek gerekir. Günümüzde gerçek fakirleri araştırıp bulan müesseseler vardır; onlara yardım etmek fakir oldukları belli olmayan hatta fakir olmadıkları bilinen kimselere yardım etmekten daha iyidir. Ama fakirlere hakaret ...
  • 'Allah'ın halifesi' ile 'Rabbin halifesi' arasında ki fark nedir?
    9617 Tefsir 2009/04/08
    Bakara suresinin 31. ayeti insanın halife seçilmesinin sırrını, onun bütün ilahi isimleri bilmesine bağlıyor ve buyuruyor: 'Adem'e bütün isimleri öğretti.' Bütün bu isimleri kendisinde toplayan ve onların cilvesi olan tek isim 'Allah' lafzıdır. (Dolayısıyla) İnsan Allah'ın halifesidir, Rabbin halifesi değil; zira Rab, Esma-i İlahi'den biri ve ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    7706 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8562 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Hangi kaynaklarda muhabetten söz edilmiştir?
    6281 Teorik Ahlak 2011/03/03
    Muhabbet, sevmek ve kalpten ilgi duymak demektir. Kur’an’da onun yerine bazen ‘meveddet’ sözcüğü kullanılmıştır. Muhabbetin ilmi sonuçlar doğuran derece ve mertebeleri vardır. Kalpten dışarıya çıkmayan muhabbet derecesi en düşük muhabbettir. İnsanın ameline yansıyan derece en yüksek derece olup ona sahip olan sevgiliye bağlanır ve onun istekleri doğrultusunda ...
  • Hz. Zehra’nın (s.a.) namazındaki secdede o hazretin kendisine tevessül ediyoruz. Acaba fıkhı açıdan (şer’en) bu namaz işkâllı değil midir?
    10374 Eski Kelam İlmi 2011/08/30
    Teveccüh edilmelidir ki namaz tevkifi ibadetlerdendir; yani namazın kılınmasını hüküm eden yasamacı (şari) tarafından nasıl belirlenmişse o şekilde kılınması gerekir. Başka bir bayanla Peygamber (s.a.a.) ve Masum İmamlar (a.s.) tarafından nasıl düsturu verilmiş ve nasıl kılınması istenilmişse o şekilde kılınması gerekir.
  • Tathir ayeti Kur’an’ın hangi suresindedir?
    16573 Tefsir 2010/07/28
     Tathir ayeti olarak bilinen ayet Ahzap suresinin 33. ayetidir. Yüce Allah, bu ayette Ehl-i Beyt olarak bilinen belli kişileri tekvini iradesi ile pak kılacağını beyan etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebi (iniş sebebi) hakkında Ehl-i sünnet ve Şia kaynaklarında yetmişe aşkın hadis nakledilmiştir. Bu ...
  • Vanilya özünden yararlanmak haram mıdır?
    16957 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/03
    Hz Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Eğer alkol sarhoş edici türden değilse ve gerçekte sıvı değilse, helaldir. Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) bürosu: Taşıdığı yüzlük yüksek oran sebebiyle ondan sakınılmalıdır. Hz Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11540 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • Erkekler için altın kaplamalı (altın süslemeli) silah taşımak caiz midir, değil midir?
    7893 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu: Değişik örnekleri vardır.[1]Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer ziynet ise caiz değildir. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Ziynet yönü yoksa sakıncasızdır, ama ...

En Çok Okunanlar