Gelişmiş Arama
Ziyaret
10909
Güncellenme Tarihi: 2011/02/14
Soru Özeti
Peygamber'den sonraki dönem için Şia'nın görüşü nedir?
Soru
Şia'nın Peygamber'in (s.a.a) hilafeti konusundaki inancı nedir? Acaba Şia Hz. Ali (a.s)'ı Peygamber'den (s.a.a) sonra aralıksız halife olarak mı biliyor ve Peygamber'in ashabından olan diğer halifeleri kabul etmiyor mu?
Kısa Cevap

Şia inanıyor ki:

1-Hilafet Allah'ın tayini ile gerçekleşen bir görevdir. Peygamber (s.a.a) defalarca Allah'ın emriyle Hz. Ali a.s)'ı Müslümanlara kendi halifesi olarak tanıtmışlardır.

2. Peygamber'in halifeleri on iki kişidirler. Onların ilki Hz. Ali (a.s)'dır ve sonu Hz. Mehdi b. Hasan Al-Askari'dir.

3. Hz. Ali (a.s) Allah ve Peygamber (s.a.a) tarafından belirlenmiş halife olmasına rağmen ama bu görevden bir takım etkenler onu uzaklaştırdığında İslam ve Müslümanların maslahatı gereği önceki halifelere hikmet ve merhamet doğrultusunda öğüt vermekten geri durmamış ve onları İslam düşmanlarına karşı yalnız bırakmamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Şia'nın Peygamber'in hilafeti konusunda inancı şöyledir:

1- Peygamber'in (s.a.a) halifesinin bir takım görevleri vardır. Bu görevlerin başında şu noktalara gelir: Kur'anî kavramları açıklamak, Şeriat'ın hükümlerini beyan etmek, toplumu her türlü sapıklıktan uzaklaştırmak, dini ve akidevi sorulara cevap vermek, toplumda adaleti uygulamak ve düşmanlara karşı İslam'ın sınırlarını korumak.

2- Peygamber'in (s.a.a) halifesi ve İmam ilmi ve ahlaki yönden özel ilahi inayete mazhar olmalı ve gaybi eğitim gölgesinde yer almalıdır. Buna göre İmam da Peygamber gibi her türlü hata ve unutkanlık ve yanılgıdan korunmuş olmalıdır. Bu yüzden İmam'ı belirlemek sadece Allah'ın emriyle Peygamber veya önceki İmam vasıtasıyla gerçekleşir.

Hz. Resulullah (s.a.a) kendisinden sonraki önder ve İmam'ı tanıtmıştır. Yani çeşitli yerlerde açıklamada bulunarak Hz. Ali'yi kendisinden sonraki İmam ve halife olarak tanıtarak topluma karşı taşıdığı bu yükümlülüğüne amel etmiştir.

Bu yüzden Hz. Ali (a.s) sürekli olarak kendisini Peygamber'in aralıksız halifesi olarak bilmiştir. Bu konuyu hem İslam toplumuna hem de kendisinden önceki halifelere defalarca açıklamıştır. O defalarca hilafetin Allah'ın tayin ile belirlendiğini ve Peygamber (s.a.a) aracılığıyla defalarca insanlara ilan edildiğini ifade etmiştir.

4- Peygamber'in (s.a.a) halifeleri on iki kişidirler on iki halife tabiri ister Şia ister Ehl-i Sünnet kaynaklarında geçmiştir. Onların ilki Hz. Ali b. Ebi Talip ve sonuncusu Mehdi b. Hasan el-Askeri'dir.

5-- Ehl-i Beyt İmamlarının Mukaddes isimleri şunlardır:

1-Ali b. Ebi Talip 2- Hasan b. Ali 3- Hüseyin b. Ali 4- Ali b. Hüseyin 5- Muhammed b. Ali 6- Cafer b. Muhammed 7- Musa b. Cafer 8- Ali b. Musa 9- Muhammed b. Ali 10- Ali b. Muhammed 11- Hasan b. Ali 12- İmam Mehdi (a.s)[1]

Sonuç şu ki: Şia Peygamber'in hilafeti konusunda inanıyor ki, Allah'ın emriyle Hz. Ali (a.s)'ı bu makam için tayin etmiştir. Ancak bir takım etkenler onu bu görevden uzaklaştırdığında kendisine ihtiyaç duyduklarında kendisini sorumlu hisseder, İslam ve Müslümanların takdiri konusunda lakayt kalmaz ve İslam'ın maslahatı, insan toplumunun çıkarları ve mazlumların menfaati doğrultusunda kendi görüşünü ilan ederdi ve halifeler de bazen onun görüşüne başvururlardı.[2]

6- Peygamber'in (s.a.a) sahabileri konusunda Şia inanıyor ki, bir kimsenin kişilik ve şahsiyetini incelemek için onun bütün davranış ve tutumları göz önüne alınmalıdır Onun unvanı ve taşıdığı mevki durumunu incelemeye engel olmamalıdır.

Peygamber'le birlikte olmak ve onun sahabisi olmak büyük iftihar olmasıyla birlikte birilerini masum görmek ve hatalarına göz yummaya sebep olmaz. Nitekim Kur'an-i Kerim bazı muhacir ve Ensarı yanlışlarından dolayı kınamıştır. Kınanan kimseler arasında Kur'an'ın tabiriyle tanınmayan munafıklar[3] veya imanları zayıf olan ve kalpleri hasta olan kimseler de yer alır.[4]



[1] Soru 287'den alıntı, dizin: Şia'nın özellikleri

[2] Bk. soru: 512 dizin: İmam Ali (a.s) ve Halifelerin diğer ülkeleri fetihleri

[3] Tevbe: 101

[4] Ahzap: 11

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar