Gelişmiş Arama
Ziyaret
11442
Güncellenme Tarihi: 2010/12/04
Soru Özeti
Cinsiyet değiştirmek ne demektir?
Soru
Cinsiyet değiştirmek ne demektir ve fakihler onu nasıl tarif etmişlerdir?
Kısa Cevap

Her ne kadar lügatlerde ‘cinsiyet değişikliği’ hakkında herhangi bir tarif gelmemişse de ondan maksat erkek, kadın veya hünsa (çifte cinsiyetli) cinsindeki her türlü değişikliktir. Öyleki şimdi durumu önceki durumundan farklıdır.

Tıbbi yönden cinsiyet değişimi ‘genetik’ veya ‘kromozom’ değişiminden farklıdır. Başka bir ifadeyle tıp dilinde cinsiyet değişimi ‘tenasül aletinin ameliyatı’ demektir. Bu iş hem hünsa ve çifte cinsiyetlilerin cinsiyet değişimi için geçerlidir, hem de Transsexualism (psikolojik hünsalar) için geçerlidir.

Şii fakihler, bu alanda çeşitli tarifler yapmışlarsa da cinsiyet değiştirme hakkında şöyle bir tarif yapılabilir: Cinsiyet değişimi, birinin erkeklikten kadınlığa veya kadınlıktan erkekliğe, yahut hünsalıktan erkeklik ya da kadınlığa veyahut kadınlık ve erkeklikten hünsaya dönülmesi veya geçilmesine denir.

Ayrıntılı Cevap

Soruyu üç maddede cevaplayacağız:

1-Lügatte Cinsiyet Değişimi.

Tağyir (değiştirme) lügatte şimdiki durumun geçmişteki durumla farklı olduğu her türlü değişikliğe denir. ‘Cins’ ise ister Arapça’da olsun ister Farsça’da insan ve hayvan nev’ilerini kapsayan vasıf manasına gelmektedir. Eşya ve mal manasına da gelmiştir. Cinsin, dişi ve erkek manasına gelmesi ikinci derecededir. Yani cinsin asıl ve ilk manası erkek ve dişi değildir. ‘Cinsiyet’ cinsin halet ya da vasfı demektir.

Lügatlerde ‘cinsiyet değişimi’ her ne kadar tarif edilmemişse de ondan maksat erkek, dişi veya hünsa (çifte cinsiyetli) cinslerindeki değişikliklerdir, öyleki şimdiki durum geçmiş durumdan farklıdır.

2-Tıp Dilinde Cinsiyet Değişikliği

 ‘Cinsiyet değişikliği’ deyiminin tıp dilindeki manası galiba lügatte ve halkın içinde bilinen manasıdan fazla bir farkı yoktur ve ondan maksat sonucu kadının erkeğe veya tersine dönüşümü olan tenasül aletinin değişimi veya düzeltilmesidir. Yine hünsa ya da çifte cinsiyetli (hermafrodit) kadın ya da erkekten birinin cinsiyet değişimi demektir.

Kısaca diyebiliriz ki, insanın cinsinde meydana gelen ve kadın ya da erkek olmak bakımından şimdiki durumla eski durum arasındaki farklılık ve değişiklik olan her türlü dönüşüm, düzeltme veya tağyire ‘cinsiyet değişimi’ denmektedir. Dolayısıyla cinsiyet değişimi genetik veya kromozomların değişiminden farklı bir şeydir. Nitekim bunların değişiminde gen ya da kromozom değişimi veya düzeltilmesi gerçekleşir, cinsiyet değişimi değil. Ancak belirtmek gerekir ki, genlerin düzeltme ya da değişikliğiyle insanın davranış ve ahlakında değişiklik meydana gelir. Ve bu yeni ortaya çıkmış duruma ‘cinsiyet değişimi’ denmez.

Başka bir deyişle tıp dilinde cinsiyet değişimi, hem hünsa ve iki cinsiyetlilerin, hem de transeksüel (ruhsal hünsa) cinsiyet değişiminde geçerli olan ‘tenasül aletine yapılan ameliyat’a denmektedir. Öyle ki, böyle kişilerde cinsiyet değişimi yalnızca ‘tenasül aletine yapılan ameliyat’la gerçekleşir. Zaten cinsiyet değişimi ‘modern ameliyatlar’ın yapılmasıyla ortaya çıkan bir kavram olup onunla yakın bir ilişkisi vardır. Kalp, göz, mide vs. ameliyatlar yaygınlaşmaya başlayınca tenasül aletine de ameliyat yapılması gündeme geldi. Ancak tansül aleti hastalığında yapılan ameliyatların hassas ve özel bir durumu vardı. Zira bununla insan kadın veya erkek cinsinden çıkabiliyordu.

Kısaca belirtmek gerekirse, cinsiyet değişikliği tıp dilindeki genetik değişiklikten farklıdır; onun manası erkeğin kadına veya kadının erkeğe dönüşmesi veyahut hünsa ve çifte cinsiyetli (hermafrodit) birinin kadın ya da erkek cinsine dönüşmesine neden olan tensül aletindeki ameliyata denir.

3- Fıkıh Istılahında Cinsiyet Değişimi.

Cinsiyet değişimi, bir ‘hakikat-ı şer’iye’ değildir. Başka bir ifadeyle İslam fakihleri, bu deyim için özel bir fıkhi mana ve lügat ve örften farklı bir mana zikretmemişlerdir. Gerçekte fakihlerin cinsiyetten amaçları lügat ve örfteki cinsiyet değişikliğidir. Bu yüzden Ayetullah Mişkini (r.a) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Cinsiyet değişikliğinin lügat manası belli ve açıktır. Ondan amaç erkeğin kadına dönüşümünün şer’i hükmünün beyanıdır; ve yine erkeğe dönmüş kadının şer’i hükmünün beyanıdır.’[1]

Sadece az sayıdaki Şii fakihin cinsiyet değişiminin manası hakkında görüşleri var ki, aşağıda onlara işaret ediyoruz:

Ayetullah Muhammed Asif Muhsini şöyle diyor: ‘Cinsiyet değişimi erkeğin kadına dönüşmesi veya tersidir. Birinci durumda, yani erkeğin kadına dönüşmesi, erkeğin tenasül aletinin alınıp, yerine vajina konulması ve göğüslerin büyümesiyle olur. İkinci durumda, yani kadının cinsiyet değiştirmesi ise göğüsleri ve kadınlık tenasül organlarının alınıp, yerine erkeklik tenasül organı yerleştirilmesidir. Ameliyatla birlikte psikoloji ve hormon tedavisi de uygulanır.’[2]

Bazı Şii fakihler cinsiyet değişimine ‘cinsiyet dönüşümü’ demişlerdir. Ayetullah Muhammed Sadr bu konuda şöyle diyor: ‘Cinsiyet dönüşümü bazen modern tıbbın ameliyatlarıyla olur, yani erkek kadına, kadında erkeğe dönüşür. Biz buna ‘cinsiyet dönüşümü’ dedik.’[3]

Yine başka bir yerde ‘cinsiyet dönüşümünü’ şöyle tarif etmektedir: ‘Cinsiyet dönüşümünden maksadımız şudur: İnsanın kendisini erkek olmaktan çıkarıp kadına dönüştürmesi veya tersidir.[4]

Yukarıda ‘cinsiyet dönüşümü’ veya ‘cinsiyet değişimi’ hakkında yapılan tarifte yalnızca ‘erkeğin kadına dönüşmesi’ veya ‘kadının erkeğe dönüşmesi’ne işaret edilmektedir. Başka bir deyişle ‘hünsanın erkek veya kadına dönüşmesi ya da dönüşümü’nden bahsedilmemiştir.

Ayetullah İmam Humeyni, cinsiyet değişimi ile ilgili açık bir tarif yapmamakla birlikte sözlerinden ‘hünsanın erkek ya da kadına dönüşmesi’ anlaşılmaktadır. İmam Humeyni şöyle buyuruyor: ‘Zahire göre erkeğin kadına veya kadının erkek cinsine, yine hünsanın kadın ve erkek cinslerine geçmesi haram değildir.’[5]  

Göz ardı edilmemesi gereken bir ihtimalde bazen sağlam kişilerin cinsiyet değişiminde hünsaya dönüşmesi meselesidir. Böyle bir cinsiyet değişimi, yani ‘erkeğin veya kadının hünsa olması’ fazla görülen bir şey değildir. Bu tür bir cinsiyet değişiminin herhangi bir mantıklı nedenide yoktur.[6] Ancak doktor hatası yüzünden sağlam biri hünsaya dönüşme ihtimal vardır.

Bütün bu açıklamalardan sonra cinsiyet değişimi için şöyle bir tarif yapabiliriz: Cinsiyet değişimi, erkeğin kadına veya kadının erkeğe yahut hünsanın erkek veya kadına veyahut bir erkek veya kadının hünsa cinsine değişimi ya da dönüşümü demektir.            



[1] -Ali Mişkini, Müstalahat-il Fıkh, s.153, Kum, el-Hadi, 1377.

[2] -Muhammed Asif Muhsini, el-Fıkhu ve’l Mesail-ut Tayyibe, c.1, s.111, Kum, Bustan-ı Kitap, 1382.

[3] -Muhammed Sadık Sadr, Mavera-ul Fıkh, (Beyrut, Dar-ul Ezva, m.1966), c.6, s.133.

[4] -Muhammed Sadık Sadr, Minhac-us Salihin, (Beyrut, Dar-ul Ezva, h.1424), c.3, s.642.

[5] -İmam Humeyni, Tahrir-ul Vesile, c.2, s.588, Kum, İsmailiyan yayınları, h.ş.1366

[6] -Muhammed Sadık Sadr, a.g.e, c.3, s.642.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Mehdi’nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) zuhurunun alametleri nelerdir?
    18624 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Zuhur alametleri konusu girift ve zor bir konudur ve bu konu ile ilgili tüm rivayetlerin bir arada irdelenip eleştiriye tabi tutulması gerekir.Hadislerinden anlaşılan şu ki zuhur alametleri iki asıl kısma ayrılırlar:1- Gerçekleşeceği kesin olan alametler: Bunlar Süfyani’nin ayaklanması, Yemani’nin ...
  • Hazreti Şuayip’in biyografisi; doğumu ve ölümü ne zamandı?
    8086 Eski Kelam İlmi 2019/11/24
    İsmi Kuran’ı Kerim’de on defa geçmiş olan bir peygamberdir Şuayip (a.s).[1] Arap toplumuna gönderilmiş ve Arapça konuşan bir peygamberdi.[2] Hz. Hud ve Hz. Salih (a.s)’dan sonra dünyaya gelmiştir. Hz. Musa (a.s)’in annesiyle aynı asrın insanıydı. Doğum tarihi ile ilgili tarihsel bir veri bulunamamıştır.
  • Orucun başlama anı sabah ezanının ilk vakti mi yoksa ezanın sona ermesiyle mi başlar?
    3420 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Sabah ezanına az bir vakit kala doğu tarafında bir ışık demeti yükselir. Bu ışık demetine ilk fecr veya fecri kazip denir. Bu ışık demetinin yayılmasıyla fecri sadık dediğimiz ikinci fecr zamanı başlar. İşte bu an Sabah namazının ilk vaktidir.[1]Buna binaen oruç tutan ...
  • Yahudilerin Hz. İsa’nın dönmesi veya vaat edilen Mesih’in gelmesine yönelik inanç ve imanı nedir?
    11766 Eski Kelam İlmi 2011/12/19
    Yahudiler de kavim ve mezheplerin çoğu gibi, kesin bir şekilde, son zamanda bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Mevcut Tevrat kitabında dünya kurtarıcısının geleceği ve zuhur edeceği hakkında birçok müjde mevcuttur. Bugün Yahudiler tarafından İsrail adında bir Yahudi devletinin kurulması, bu Yahudi ülküsünden kötü şekilde istifade edilerek gerçekleşmiştir. Hem Yahudiler ve ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120412 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    14440 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9327 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    7948 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Banyoya götürüp yıkamak ve elbise giydirmek gibi hususlarda karşı cinsiyetten engelli insanlara yardım etmenin sakıncası var mıdır?
    6248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Mezkûr soruyla ilgili mevcut fıkhî hükmü istemeniz nedeniyle, mercilerin bürolarından bunu sormayı gerekli gördük. Alınan cevaplar aşağıda yer almaktadır:Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Başka bir şahsın avretine bakmak ve dokunmak haramdır.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Aynı cinsiyetten birine ulaşılamadığı durumda ...
  • Eğer erkek karısıyla cinsel ilişkiye girmeden önce ölürse, onun mehriyyesi yarı mı olur?
    5931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mezkûr soruyu Ayetullahların bürosuna yolladık ve aşağıda onlardan bir grubun elimize şimdiye dek ulaşan fetva yanıtını size takdim ediyoruz: Hz. Ayetullah Hamaney’in (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyye yarı olur.Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyyenin kâmil olarak ödenmesi gerekir. Hz. Ayetullah Mehdi ...

En Çok Okunanlar