Gelişmiş Arama
Ziyaret
13419
Güncellenme Tarihi: 2008/06/20
Soru Özeti
İslam’in Evrensel bir din olması hasebiyle İslam Peygamber’i bütün milletlerin peygamberidir. Buna göre Kur’an’ın “Biz her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik” cümlesi nasıl açıklanabilir?
Soru
“Biz kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir peygamber göndermedik” buyuruyor Kur’an-ı Kerim.
Bu ayette her peygamberi kendi kavminin lisanı ile gönderdik ki sözlerini kabul etsinler diyor. İslam dini evrensel bir din ve İslam Peygamberi evrensel bir peygamber olduğuna göre bu kural Arap olmayan, ama İslam diniyle yükümlü oalnlar hakkında nasıl geçerli olur?
Kısa Cevap

Peygamber (s.a.a) bütün insanların hidayeti için gönderilmiştir ama bu onun daveti ilk başta bir küçük topluluk ve toplumu muhatep almış ve giderek büyük toplumları kapsamına alarak bütün dünyaya yayılmış ve yayılmaktadır. Peygamber’in davetinin yayılmasının normal araçlar vasıtasıyla gerçekleşmesi öngörüldüğü için başlangıçta bu davetin içinde mebus olduğu kavmin diliyle halka iletilmiş olması ve söz konusu toplumun onun davetini kabul etmesi gerekirdi. Elbette Peygamber’in ömrünün sınırlı olması hasebiyle de bu öncü grup mesajı diğer milletler ulaştırmakla yükümlüydüler.

Buna göre Peygamber’in bütün halka gönderilmesiyle onun belli bir kavmin diliyle konuşmasının arasında bir çelişki yoktur.

Ayrıntılı Cevap

“Açıklayıcı Arapça diliyle[1]“kendi kavminin diliyle” ve benzeri Kur’ani ifadelerden maksat her paygamberin kendi halkının konuştukları dil ve lugatla gönderilmiş olmalarıdır ki bu yolla gönderilen kavmin mesajı anlamaları sağlanmış oluyordu.

Elbette bundan maksat her peygamberin gönderildiği halkın diliyle konuşmasıdır. İster onlarla aynı soydan olsun ister olmasın. Örneğin Hz. Lut (a.s) başka bir yerin halkı olmasına rağmen gönderildiği halkın diliyle konuşmuştur ve ilahi mesajı onlara iletmiştir.

İslam Peygamber’inin Bütün İnsanlığa Gönderilmiş Olduğu

Kur’an’ın bir çok ayetinde Hz. Muhammed’ın (s.a.a) bütün insanlar için gönderilmiş olduğu açıklanmıştır.

Örneğin Kur’an’daki şu ayetlere dikkat edin:

“Biz seni bütün insanlar için gönderdik.”[2]

“Biz sizin hepinize gönderilmiş Allah’ın peygamberiyim.”[3] Ve bunlara benzer bir çok ayet. Buna göre Peygamber’in bütün insanlara gönderilişi kuşkusu olmayan bir gerçektir.

Ama her peygamerin gönderildiği kavmin diliyle konuşması onlara mesajı iletip onların mesajı doğru bir şekilde anlamalarını sağlamak içindir. Nitekim ayetin sonunda “onlara açıklasın diye” ifadesi yer almıştır.[4]

İslam Peygamberi’nin de bütün insanlığa gönderilmesinin yanı sıra kendi kavminin diliyle konuşması gerekirdi çünkü ancak bu yolla ilk muhatapları olan kimseler mesaj doğru bir şekilde anlayar ve onların bunu kabul etmesi sağlanırdı. Zira dinin ilerlemesi ve yayılması ancak normal yollarla gerçekleşmeliydi. Peygamber’in mubarek ömrünün sınırlı olduğu için de onun mesaji diğer milletler ve gelecek nesillere ancak ona iman getirmiş olan bu öncü ilk kuşak vasıtasıyla gerçekleşecekti.

Buna göre Peygamber’in bütün halka gönderilmesiyle onun belli bir kavmin diliyle konuşmasının arasında bir çelişki yoktur.[5]

Peygamberler kendi kavimlerinin diliyle konuşmakla beraber diğer milletlerin dillerini de biliyorlardı ve her milletle kendi dilleriyle konuşuyorlardı. Örneğin Hz. İbrahim Suryani olmasıyla birlikte Hicaz Araplarını da hac farızasını yerine getirmeğe davet etmiştir. Musa (a.s) İbri olmasına rağmen Kibti olan Firavun’u da Allah’a iman etmeğe davet etmiştir. İslam Peygamber’i İbri diliyle konuşan Yahidileri ve yine Rumlu Hıristiyanları da İslam’a davet etmiştir. Bunlardan iman edenlerin imanlarını geçerli bilip kabul etmiştir…[6]

Buna göre Biz kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir peygamber göndermedik, onlara açıklasın diye” ayetinden maksat şu ki Peygamberlerin davetı ve mesajlarını iletmeleri bir mucize şeklinde gerçekleşmiyor. Allah bu görevin normal bir anlatım aracı olan dil ve anlatım yoluyla gerçekleşmesini istemiştir. Bu yüzden onları yaşadıkları ve mebus kılındıkları kavmin diliyle göndermiştir ki bu vesileyle daha iyi bir şekilde bu görev gerçekleşsin ve halk onların mesajlarını anlayıp kabul etsinler.[7]



[1] Şuera Suresi: 195

[2] Sebe’ Suresi: 28

[3] A’raf Suresi: 158

[4] Tefsir-i Asan c. 8 s. 319

[5] Seyyid Kutup, Fizilalil Kur’an, Daru’ş-şuruk, Beyrut-Kahire 1412 17. Baskı c. 4 s. 2087.

[6] El-Mizan Farsça Tercümesi c. 12 s. 19 20.

[7] Adge.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam Peygamberinin berzah yaşamı, ilmi ve bu dünyayı görmesi hakkındaki görüşünüz nedir?
    9078 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    Şii inancına göre Peygamber Efendimizin (s.a.a), vefat ettikten sonra fiziki olarak maddi alemle irtibat kurmasının ve onu müşahede etmesinin imkanı yoktur, ama Allah’ın bu büyük elçisinin takipçileriyle manevi irtibat kurması mümkündür. Peygamberimizin şu anda dünyadan ve onda olup bitenlerden haberi vardır; Efendimiz selam ve ziyaretlerimizi kesinlikle duymakta ve bunlar birçok ...
  • Huzurun hakikatı nedir ve ona hangi yollarla ulaşılır?
    21790 Pratik Ahlak 2010/12/04
    Yaşamda sakinlik ve düşüncenin rahatlığı demek olan huzur, İslam’ın övdüğü güzel bir hakikattır. İslam ona ulaşmak için yollar koymuştur. İslamın öngördüğü huzura ulaşmanın yollarından bazıları şunlardır: Allah’ı anmak, hüsn-ü zan, kendine güven, uzun arzulara kapılmamak, evlenmek, yaşamda ve işlerde programlı olmak, geceden istirahat etmek için faydalanmak, siyah üzüm ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3143 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Fizik ve metafizik (doğaötesi) arasındaki fark nedir? Eğer doğaötesi doğa için had ve sınır ise, bunu nasıl açıklıyorsunuz?
    18855 İslam Felsefesi 2011/08/21
    Fizik ilahiyat ve riyaziyatın karşısında olup doğa anlamını taşır. Metafizik bugünkü felsefî manasıyla varlıktan salt varlık olması hasebiyle bahseden disipline denmektedir. Trans fizik veya doğaötesi ise Allah ve maveradaki varlıklardan söz eden disipline denmektedir. Fizik ile metafizik arasındaki ilişki de cüz ile külün arasındaki ilişkidir. Onun ile trans fizik ...
  • Bir genç hac ya da umreye gitmeden önce nasıl tezkiye yapmalıdır?
    26144 Pratik Ahlak 2009/07/08
    Manevi hac yolculuğuna çıkan birisi, aşağıdaki tavsiyelerimize uyarsa, inşallah faydalı olur:1-       İnsan her şeyden önce niyetini Allah rızası için ihlâslı etmeli ki, Allahtan başka kimse kalbinde olmasın.
  • Acaba benim bu dünyada vücut bulmam zorunlu olmuş mudur?
    7930 Eski Kelam İlmi 2012/03/10
    Görünür ve zahiri alemde insanların çoğu ilahi fıtratlarındaki misakı ve sözleşmeyi unuturlar. Allah tarafından kendilerine bağışlanan vücudu ve varlığı kabul ettiklerini hatırlamıyorlar. Kendilerine yönelik olan kendi yaşamlarının zorunlu olduğunu sanırlar. Oysaki gafletin perdelerinin kenara itilmesi, kendi vücudunun bütün boyutlarına yönelik marifetinin ve bilgisinin fazlalaşmasıyla tedrici olarak ...
  • Acaba İmam-ı Zaman (a.s) Bermuda Üçgeninde mi yaşıyor?
    8830 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Bir takım insanların “Bermuda Üçgeni”ni İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olarak zannetmelerinin sebebi şudur: Bu insanlar “Bermuda Üçgeni”ni “Hazra Adası” olarak bilmişler ve “Hazra Adası”nın İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olduğu ön kabulüyle şöyle demişlerdir: “Bermuda Üçgeni” İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olması hasebiyle bir takım özelliklere sahiptir.”İmam-ı Zaman ...
  • Ölüm tehlikesi olduğunda kutsal türbelere gitmek haram olmaz mı?
    6654 Fıkıh 2010/07/17
    Masum İmamların (a.s) pak ve nurlu kabirlerini ziyaret etmek için o kutsal mekanlara gitmek güzel ve Masum İmamlarında (a.s) tavsiyeleridir. Zira bu ziyaretlere gitmek, Masum İmamların (a.s) adını, hatırasını ve eserlerini yaşatmak demek olup, insan bundan sevapta almaktadır. Böyle ziyaretlere gidildiğinde can tehlikesi söz ...
  • İmam Rıza (a.s)’ın kısa biyografisini beyan eder misiniz?
    3262 تاريخ بزرگان 2020/01/20
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    10973 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...

En Çok Okunanlar