Gelişmiş Arama
Ziyaret
22221
Güncellenme Tarihi: 2011/04/28
Soru Özeti
Allah’ın bir olduğunun akli delili nedir?
Soru
Allah’ın bir olduğunun akli delili nedir? (Allah neden birdir?)
Kısa Cevap

İbrahimi dinlerin en önemli ilkesi olan tevhid, Allah Teala’yı bir bilmek, Onun bir olduğunu kabul etmektir. Tevhidin zıddı Allah’a şirk koşmaktır. Allah’ın her türlü şerik, eş ve benzerinin olmaması, her türlü harici akli ve vehmi terkipten uzak olması ve terkipsizliğinin ispatı Onun birliğinin ve tevhidinin ispatı dairesine girer.

Allah’ın birliğine birçok akli delil getirilmiştir. Vahdet burhanı, nazm (alemdeki düzen) burhanı, Peygamberlerin birliği burhanı, eş ve benzerinin olmadığı burhanı, Allah’ın muhtaç olmadığı burhanı ve terkipsiz ve sınırsız olması burhanı gibi. Bizi Allah’ın birliğine götürecek en kestirme yol Onun ‘sırf’ varlık olmasıdır. ‘Sırf’ varlık ise sınırsızlığından dolayı hiçbir şekilde kendisinde varlığın mahiyet ve haddinin olmadığı varlıktır. Vacibin şeriki olursa her birinin kendine özgü kemali olacak ve ötekinin sahip olduğu kemale sahip olmayacaktır. Bu da Allah’ın sınırsız ve sırf varlık olmasıyla çakışacaktır. Öyleyse başka bir Allah’ı farzetmek imkansızdır ve Allah’ın şeriki yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Tevhid, İslam dininin, hatta İbrahimi dinlerin en önemli ilkelerinden biridir.

Tevhid lugatte bir bilmek manasına gelirken, kelamcıların ıstılahında Allah Teala’yı bir bilmek ve bir olduğunu kabul etmek demektir. Bunun tam karşısında Kur’an-ı Kerim’in büyük zulüm [1] ve bağışlanmayacak günah [2] diye nitelediği şirk vardır.

Tevhidin, zat, sıfat ve fiilerde (yaratıcılık ve rububiyette) tevhid, ibadi tevhid, malikiyet, hakimiyet ve kanun koymada tevhid ve itaatta tevhid olmak üzere çeşitli mertebeleri vardır. Aşağıda zatta tevhid ve burhanlarını kısaca ele alacağız.

Zatta Tevhid

Tevdin bu mertebesi vahid ve ahad tevhid olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Vahidi tevhid yani varlığın zorunluluğu, bir varlığı gerekli görmek ve her türlü şerik, eş ve benzeri olduğunu reddetmek demektir. Ahadi tevhid ise harici akli ve vehmi terkibi reddetmek, Allah’ın terkipsiz olduğunu ispat etmektir. Yani Allah-u Teala, başka bir ferdi olmayan (bir ferdde sınırlı olan külli), vacib-ul vücudun (zorunlu varlığın) külli mefhumundan bir ferd değildir. Hatta Onun başka bir ferdini düşünmek imkansızdır. Felsefede böyle bir vahdete vahdet-i hakikiyye-i hakka denmektedir. Bunun karşısında adet, cins,tür vb. vahdetler vardır.

Zati Tevhidin Burhanları

Allah-u Teala’nın zatının tevhidi için birçok akli delil söylenmiştir. Kur’an ve rivayetlerde de birçok delil gelmiştir. Aşağıda bu delillerden bazılarını getiriyoruz:

1- Alemdeki Düzen Burhanı: Alemde iki tedbir ve irade söz konusu olsaydı bozukluk ve düzensizlik ortaya çıkardı. Alemde düzensizliğin olmaması Allah-u Teala’nın zatının vahdetini gösterir. [3] Belirtmek gerekir ki, bu delil her şeyden önce bir yaratıcı ve müdebbiri ispat etse de ondan zatın vahdetini de ispat edebiliriz.

2- Peygamberlerin Vahdeti Burhanı: Birden fazla vacib-ul vücud olsaydı, onlarda insanların hidayeti için mutlaka peygamberler gönderirlerdi. Oysa şimdiye kadar böyle bir şey olmamıştır. [4] Başka bir ifadeyle, farzedilen şerikin peygamber göndermemesi, şerikin mülkünün saltanatının eserlerinin görülmemesi ve şerikin fiil ve sıfatlarının bilinmemesi şerikin olmadığına delildir. [5]

3- Eş ve Benzerinin Olmaması: Allah’ın zatı her yönden sınırsızdır ve tüm kemallere sahiptir. [6] O hangi yönden farzedilirse farzedilsin sonsuz bir varlıktır. Bulunmadığı bir yer ve bir zaman, sahip olmadığı bir kemal yoktur. [7] Onun haddi ve sınırı yoktur, Kur’an buyuruyor: ‘O, göklerde ve yerde tek Allah'tır.’ [8] ve ‘Artık nereye dönerseniz dönün, orada Allah'a dönmüş olursunuz.’ [9] O her yerdedir ve zaman ve mekan gibi herhangi bir had ve sınırla sınırlanmaz. [10] Eğer başka bir Allah olduğunu farzetsek onunda vacib-ul vücud gibi zatının, ortak ve farklı yönlerinin olması gerekir. Allah’ın varlığının sırf ve sonsuz olması ve sınırsız kemalinden dolayı eşi ve benzeri yoktur. Dolayısıyla başka bir ilahın olması imkansızdır. [11]

4- Allah’ın Muhtaç Olmaması: Allah’ın varlığında hiç bir şeklide muhtaçlık yoktur. Onun Muhtaç olmaması demek herhangi bir şeyle bileşiminin de olmaması demektir. Zira bileşenleri olan varlık parçalarına muhtaç olacaktır. Öyleyse Allah’ın muhtaç olmaması zat tevhidinin vacib-ul vücudun terkipsiz olduğu manasına gelmektedir. [12]

5- Tarkipsizlik ve Allah’ın Sınırsız Olması Burhanı: Burada ve başka yerlerde söylendiği gibi Allah-u Teala’nın varlığı sırftır ve sırf varlık, varlığının sınırsızlığından dolayı Onun için hiçbir şekilde mahiyet ve had düşünülemez. Vacib’in şeriki olursa her birinin kendine özgü kemalleri olacaktır ve birinde olan kemal diğerinde olmayacaktır. Öyleyse her birinin sahip olduğu ve olmadığı bileşenleri vardır ki bu şekilde bir bileşim (sahip olma ve olmama bileşeni, başka bir deyişle varlık ve yokluk) en kötü bir bileşimdir. [13] Bu esasa göre mümkün-ül vücud, varlığının sınırından dolayı Allah’ın yanında yer alamaz. Çünkü Allah-u Teala’nın terkipsizliği ve sınırsızlığı Onu şerikten beri kılmıştır. [14]  



[1] - ‘An o zamanı ki hani Lokmân, oğluna öğüt verirken oğulcağızım demişti, Allah'a şirk koşma; şüphe yok ki şirk, elbette pek büyük bir zulümdür.’ (Lokman/13)

[2] - ‘Şüphe yok ki Allah, kendisine eş tanıyanları bağışlamaz, ondan başka dilediğinin bütün suçlarını bağışlar.’ (Nisa/48).

[3] - Bkz: Enbiya/22, Müminun/91.

[4] - Bkz: Ahkaf/4, Enbiya/25.

[5] - Nehc-ul Belaga, 31. Mektup.

[6] - Bkz: Nasır Mekarim Şirazi, Akide-i Yek Müselman, s.38, Matbuati-i Hedef, 1. Baskı.

[7] - Bkz: Nasır Mekarim Şirazi, Huda Ra Çegune Beşinasim?, s.42, İntişarat-ı Muhammedi (s.a.a), 1343.

[8] - En’am/3

[9] - Bakara/115

[10] - Nasır Mekarim Şirazi, Akide-i Yek Müselman, s.43.

[11] - Bkz: Tevhid suresi ve Şura/11.

[12] - Allah’ın muhtaç olmadığına dair Kur’an’da ayetler var. Örneğin: ‘Allahsa, odur müstağnî ve hamde lâyık olan.’ (Fatır/15).

[13] - Abdullah Cevadi Amuli, Şerh-i Hikmet-i Mütealiye (Esfar-ı Erbaa), c.6, Beh:1, s.433-434, İntişarat-ı ez-Zehra.

[14] - Daha fazla bilgi için bkz: Dizin: Vacib-ul Vücudun Yanında Mümkün-ül Vücud, soru:80 (site:1862); Dizin: Allah’ın Varlığının Sonsuz Olması, soru:7197 (site:7338)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar