Gelişmiş Arama
Ziyaret
7435
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Yaratmada tevhidin manası nedir?
Soru
Yaratmada tevhidin manası nedir?
Kısa Cevap

Varlık âleminin yüce Allah dışında hiçbir yaratıcısının olmamasına yaratmada tevhit denir. Mümkün varlıklar, onların eserleri, fiilleri ve hatta insan ve onun tüm icat ve keşifleri hiçbir tartışmaya yer bırakmaksızın Allah’ın yaratıklarıdır. Varlık âleminde bulunan her şey O’nun mahlûkudur. Ama bazıları vasıtasız bir şekilde ve bazıları ise vasıtayladır.

Ayrıntılı Cevap

Yaratmada Tevhidin Manası:

Yaratmak yüce Allah’ın sıfatlarındandır. Bu sıfat Allah’ın varlığını ispat eden delillerin bir gereğidir; zira söz konusu deliller, yüce Allah’ın varlıkların başlangıcı ve onların en temel nedeni olduğunu içerir. Konu, Yüce Allah’ın yaratma da bir ortağının olmaması ve Allah dışında evrenin bir yaratıcısının bulunmayışıdır. O halde tevhidin dallarından birisi, yaratmada tevhittir.[1] Başka bir ifadeyle, yaratmada tevhit varlık evreninde birden fazla asıl ve bağımsız yaratıcının olmayışı ve diğer nedenlerin yaratıcılığının ise O’nun yaratmasının boylamında olduğu ve O’nun izin ve emriyle gerçekleştiği anlamındadır.[2] Bazen fiillerde tevhit olarak da adlandırılan yaratmada tevhit, filozofların literatüründe tüm düzenlerin, kanunların, nedenlerin, sonuçların, sebeplerin ve neticelerin Allah’ın fiili, O’nun işi ve Allah’ın iradesinden kaynaklanması anlamındadır. Evrendeki varlıkların zatları itibari ile Allah’tan bağımsız bir varlıkları olmayışları gibi etki etme ve nedensellikte de bir bağımsızlıkları yoktur. Netice itibari ile Yüce Allah’ın kendi zatında bir ortağı yoktur. Fiilsel tevhit “La havle ve la kuvvete illa billâh” diye belirtilen mübarek tespihin karşılığıdır ve bu felsefede “Allah dışında varlıkta hiçbir şeyin etkisi yoktur” kaidesiyle beyan edilir.[3]

Akıl yaratmada tevhidi kabul eder mi?

Akıl apaçık bir şekilde evrenini yaratıcısının birliğine tanıklık eder; zira Allah’ın varlığını ispat eden delillerin gereğince (özellikle imkân ve zorunluluk delili esasınca) tüm varlıklar mümkündür ve zatı itibari ile zorunlu varlığın sonuç ve mahlûkudur. Zati tevhidin delilleri gereğince, zatı itibari ile zorunlu varlık birdir. Dolayısyla evrenin yaratıcısı Yüce Allah’tan başka bir kimse değildir.[4]

Kur’an’ın bu meseleye bakışı nasıldır?

Kur’an-ı Kerim birçok ayette Allah’ın evreni yaratmada bir oluşunu vurgulamıştır. Nitekim şöyle buyurmuştur:

1. قُلِ اللَّهُ خالِقُ كُلِّ شَیْ‏ءٍ وَ هُوَ الْواحِدُ الْقَهَّارُ ;[5]  deki Allah her şeyi yaratandır.

2. اللَّهُ خالِقُ كُلِّ شَیْ‏ءٍ وَ هُوَ عَلى كُلِّ شَیْ‏ءٍ وَكِیلٌ;[6] Allah her şeyi yaratandır ve her şeye vekildir.

3. ذلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ خالِقُ كُلِّ شَیْ‏ءٍ لا إِلهَ إِلاَّ هُوَ;[7] İşte her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah! O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur.

4. هَلْ مِنْ خالِقٍ غَیْرُ اللَّهِ;[8] Allah’tan başka bir yaratıcı var mıdır?

5. رَبُّنَا الَّذِی أَعْطى كُلَّ شَیْ‏ءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدى;[9] Rabbimiz her şeye varlığını veren ve onu hidayete erdirendir.

Hadisler ve Yaratmada Tevhit:

İslami rivayetler de yaratmada tevhidi açıkça dile getirmiş ve vurgulamıştır. İmam Ali (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: “لم یشركه فی فطرتها فاطر، و لم یعنه علی خلقها قادر[10]; Böceği yaratmada hiç kimse Allah’ın ortağı olmamıştır ve ona yardım etmemiştir. Ve aynı şekilde şöyle buyurmuştur: “و لا شریك له اعانه علی ابتداع عجائب الامور[11]; Evrenin azametlerini yaratmada Allah’a yardım eden bir ortak yoktur ve buna benzer birçok rivayet daha vardır.

Yaratmada tevhit, determinizm anlamına gelen neden-sonuç düzenini ve seçmeyi inkâr etmek anlamında mıdır?

Yaratmanın yüce Allah’a özgü oluşunun doğal fenomenler arasındaki düzeni inkâr etmek anlamında olmadığını burada belirtmeliyiz; çünkü madde dünyasının cüzlerinde bulunan neden ve sonuç düzeni nedensellikte ve icat etmede nedenlerin bağımsız olması anlamına gelmez. Bilakis Yüce Allah bu kanunu madde dünyasında meydana getirmiş ve bizzat kendisi bu kanunu icat etmiştir. Güneş ve hava yerin yeşermesinde etkilidir, su bitkilerin gelişiminde tesir sahibidir, ama onların tümünün etki ve tesirde bulunması Allah’ın izniyledir ve bunlar varlıkta ilahi sünnetlerin göstergeleridir. Yaratmada tevhidi nedensellik düzeni ve evrendeki cüzler arasındaki maddi ilişkinin inkârı olarak yorumlayan kimseler hataya düşmüşlerdir ve bu yüzden dinin bilim karşıtı olduğunu iddia etmişlerdir.[12] O halde yaratmada tevhit determinizm ve cebir değildir. Tüm fiillerin yaratıcısı Allah’tır ve bizim irademiz onun iradesinin boylamındadır.

 


[1] Rabbani Gulpaygani, Ali, Akaid’i İstidlali, Saytı Endişei Kum.

[2] Saytı Hovze net.

[3] Asfar, c: 2, s: 216 – 219, ve Nihayetu’l Hikme, c: 3, s: 677, ve Mutahhari, Mecmuayı asar, c: 2, s: 103; Terkaşvend, İhsan, Tevhit ve Meratibi An.

[4] Rabbani Gulpaygani, Ali, Akaid’i İstidlali, Saytı Endişei Kum.

[5] Rad Suresi, 16. ayet.

[6] Zümer Suresi, 62 ayet.

[7] Mü’min Suresi, 62 ayet.

[8] Fatır Suresi, 3. ayet.

[9] Ta’ha Suresi, 50. ayet.

[10] Nehcü’l Belağa, 185. Hutbe.

[11] a.g.e, 91. Hutbe.

[12] Subhani, Cafer, Tercüme Muhaddisi, Cevat, Simayı akaidi Şia, s: 56, Meş’ar.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar