Gelişmiş Arama
Ziyaret
6583
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Şii İnançlarını Takviye Eden Etkenler Nelerdir?
Soru
Şii İnançlarını Takviye Eden Etkenler Nelerdir?
Kısa Cevap

Şii dinsel inançları takviye etmek için ilmî olarak bu inançları kanıtlamak, inançları hurafe eksenli meselelerden ayıklamak ve ihtimal dâhilindeki tüm inançsal şüphelere uygun yanıtlar vermek gerekmektedir. Pratik alanda da şerî ibadetleri yerine getirmek ve nefis tezkiyesi özel bir öneme sahiptir; zira temiz amel imanı takviye eder. Nitekim kötü ve çirkin amel de insan imanını gevşetir. Aynı şekilde duygusal boyutta da bilgi eksenli duygu ve sevgileri pekiştirmek lazımdır; zira dinsel öğretiler açısından din sevgiyle eşit addedilmiştir. Doğru iman temellerini takviye etmesi için bu üç alan koordineli ve birbirini dengeleyecek şekilde ilerlemelidir.

Ayrıntılı Cevap

İnsan fıtrî olarak kemal talibidir ve sürekli noksanlık ve kemalden çıkmaya çabalamakta ve her yönden kemale ulaşmak istemektedir. Elbette kemali teşhis etmede yanlışlığa duçar olması ve sapması da muhtemeldir. Ama kemal talebi Allah’ın her insanın benliğine yerleştirdiği fıtrî esaslarındandır. İman insan kemalinin öğelerinden birisidir, değişik mertebelere sahip en önemli kemaldir. Her müminin her gün imanını artırması ve onu takviye etmesi için çalışması gerekmektedir. Doğru imanı takviye etmek için ilmî, amelî ve duygusal üç alanda çabalamak gerekir.

1. İlmî Cihet:

Tüm Şii fakihleri dinin usullerinde taklit etmenin caiz olmadığını belirtmiştir. İnsan düşünce, araştırma ve delil ile bu usulleri kabul etmeli ve onlara yönelik kesin bilgi elde etmelidir. Bundan dolayı her Şii fert inanç ve itikatlarını kanıtlamalı, başta inançsal meseleler olmak üzere dinsel meseleleri günlük programları arasına koymalı, günbegün dinî ve Şii bilgilerini derinleştirip çoğaltmalı, böylece garazlı ve bilgisiz bireyler tarafından üretilip din ve kutsallar adıyla sunulan hurafelerden inançları temizlemeli ve de hak On İki İmam Mezhebinden ibaret Muhammedî İslam’ı diğer insanlara sunmalıdır. Eğer insan delil ve istidlal ile bir konuya inanırsa, bu durumda en küçük bir şüpheyle imanı gevşemez. İslam ve Kur’an’ın ilim ve düşünceye yönelik tüm tavsiyeleri bu doğrultuda değerlendirilmektedir. Her Şii birey Şia’nın inançlarını araştırarak bu inançların diğer mezheplerin inançlarından daha üstün olduğunu görecek ve bu üstünlükleri idrak ederek imanı güçlenecektir. [1] Her Şii fert dinini kimlerden aldığına ve kimleri örnek edindiğine dikkat edilmelidir. Şia, Allah’ın pisliklerden temizlediği ve kendilerini bilgi madeni ve ilim sahibi olarak tanıttığı kimseleri imam edinmekle kıvanç duymaktadır. [2] Aynı şekilde zihinlerde muhtemelen uyanabilecek şüphelere karşı hassas olunmalı ve de araştırarak ve derin bir incelemede bulunarak doğru ve ikna edici cevaplar verilmelidir. Çünkü şüphe salgın bir hastalık mesabesinde olup doğru ve çabuk tedavi edilmediği takdirde hem yakalanmış bireyi müptela etmesi, hem de başkalarına geçmesi ve onları da hasta kılması muhtemeldir. Dinsel şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği takdirde tedricen birey ve toplumun iman ve inanç temellerini viran edecektir.

Amelî Cihet:

Dinsel kaynaklarımızda “büyük cihat” sıfatıyla anılan nefis tezkiyesi imanı mükemmelleştiren ve takviye eden en önemli etkendir. Aynı şekilde şart ve adaplarına riayet ederek ibadetleri doğru şekilde yerine getirmek insanın inançlarına müspet bir etki bırakır ve bu inançları daha güçlendirir. Kur’an ve rivayet açısından insan ameli dinsel inançların güçlenmesi veya zayıflamasında çok etkilidir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: “Yakin sana gelinceye dek Rabbine ibadet et.” [3] Öte taraftan beğenilmeyen davranışlar ve günah tedricen insan imanını gevşetir ve hatta küfre yönlendirir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: “ Sonra, Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu.” [4]

3. Duygusal Cihet:

Duygusallık insanın önemli boyutlarından biridir ve onun insan inançlarındaki rolü çok etkilidir. Bazı hadislerde din sevgi olarak tefsir edilmiştir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Din sevgiden başka bir şey değildir.” [5] Gerçek sevgi insanı sevgiliye itaat etmeye sevk eder ve sevgili ondan ne isterse en güzel şekilde yerine getirmesini sağlar. Bu yüzden İmam Sadık (a.s) belirtilen hadisin devamında şu ayeti okumuştur: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” [6] Bu esas uyarınca doğru bilgi ve marifet üzerine bina edilmiş duyguları güçlendirmek Şii inançlarını takviye eden diğer etkenlerden biridir.   



[1] Daha fazla bilgi için “Şia’nın Üstün Oluşunun Delilleri, 3985 (Site: 4282) ve Şiiliğin Diğer Mezheplerden Üstün Oluşu, 1000 (Site: 1252)” başlıklarına müracaat edin.

[2] Hz. İmam Humeyni (r.a) vasiyetnamesinde şöyle yazmaktadır: “Ali b. Ebi Talib’ten kadir olan Allah’ın gücüyle diri ve işleri gözetleyen evrenin kurtarıcısı Hz. Mehdi’ye (a.s) kadar tüm masum imamların bizden olmasından övünç duyuyoruz. Tarihin en büyük şahsiyeti olan ve Yüce Allah, Peygamber (s.a.a) ve masum imamlar (a.s) dışında hiç kimsenin makamını idrak etmediği ve idrak edemeyeceği Bakıru’l-Ulum’un (İmam Bakır) bizden olmasından kıvanç duyuyoruz.” İmam Humeyni, Negereş-i Mevzu-i Ber Vasiyetname-i Siyasi İlahi İmam Humeyni, s. 6, çap-ı heştom, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1383 ş.

[3] Hicr, 99.

[4] Rum, 10.

[5] Şeyh Seduk, el-Hisal, s. 21, Cemaatu’l-Müderrisin Fi’l-Havzati’l-İlmiye, Kum, 1362 ş.

[6] Ali İmran, 31.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar