Gelişmiş Arama
Ziyaret
10405
Güncellenme Tarihi: 2011/10/29
Soru Özeti
İslam dini en kâmil din ve bu dini getiren Hz. Muhammed de son peygamber olarak tanınıyor. İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün kılan özellikler ve nitelikler nelerdir?
Soru
İslam dini en kâmil din ve bu dini getiren Hz. Muhammed de son peygamber olarak tanınıyor. Buna binaen kesinlikle İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün ve daha şerefli kılan bazı özellikle ve nitelikler olmalı. İslam’ı ve Hz. Muhammedi üstün ve daha şerefli kılan bu özellikler ve nitelikler hakkında bir açıklama yapar mısınız? İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün kılan özellikler ve nitelikler nelerdir?
Kısa Cevap

İslamın iki niteliği vardır. Bu iki nitelik sayesinde nübüvvete olan ihtiyaç ortan kalkar ve başka bir nebinin gelmesine gerek kalmıyor.

1-      Bu din hatem dinidir: Yani İnsan için vahiy yoluyla açıklanması gereken her şeyi içermektedir.

2-      İslam dini tahrifattan korunmuştur. Önceki dinler için gerçekleşen sorun, bu dinlerin asıl kaynaklarının yok olunması ve tahrif olunmuş olmalarıdır. Öyle ki günümüzde bu dinlerin asıl öğretilerinin birçoğuna ulaşmamız çok zordur. Fakat İslam, sahip olduğu özelliklerden dolayı asırlar boyunca tahrif olunmaktan korunmuş. Yüze Allah’u Teâlâ bize İslamın en büyük kaynağı olan kur’an’ı kerimin korunmasını bizatihi kendisi üstlenip ve koruma altına aldığı garantisini belirtmiştir. Peygamber’in (s.a.a) kalbine nazil ettiği şekliyle ve vahyin denetiminde peygamberin kontrolünde yazıya döküldüğü şekliyle de onu korudu ve günümüze kadar ulaşmasını sağladı.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerimde yüce peygamberimiz son peygamber olarak bildirilmiş ve O hazretin seçimiyle de nübüvvet müessesesi sona erdi. Bunun sebebi de Allah’ın fazl ve kereminin kesilmesi ve peygambere ihtiyaç olmasına rağmen Allah’u Teâlâ’nın peygamber göndermemesi değil, bilakis O yüce Peygamberin gelişiyle birlikte nübüvvete olan ihtiyaç ortadan kalkması nedeniyledir.

Konuyu şöyle açıklamak mümmkündür: İslam dininin iki niteliği var. Bu iki nitelik sayesinde nübüvvete olan ihtiyaç ortan kalkar ve başka bir nebinin gelmesine gerek kalmıyor. Bu nitelikler şunlardır:

1-Bu din hatem dinidir; Yani İnsan için vahiy yoluyla açıklanması gereken her şeyi içermektedir.

2-İslam dini tahriften korunmuştur. Önceki dinler için gerçekleşen sorun, asıl kaynaklarının yok olması ve tahrif olunmuş olmalarıdır. Günümüzde ise bu dinlerin birçok asıl ve temel öğretilerine ulaşmamız çok zordur. Fakat İslam sahip olduğu özelliklerden dolayı asırlar boyunca tahrif olmaktan korunmuştur. Yüce Allah’u Teâlâ bize İslamın en büyük kaynağı olan kur’an’ı kerimin korunmasını bizatihi kendisi üstlenip koruma altına aldığı garantisini bildirmiştir. Peygamber’in (s.a.a) kalbine nazil ettiği şekliyle ve vahyin denetiminde peygamberin kontrolünde yazıya döküldüğü şekliyle de onu korudu ve günümüze kadar ulaşmasını sağladı. Kuran’ı kerim hayat veren kaynaktır, eğer biz onun hakikatine yönelirsek tıpkı İmam Humeyni’nin irfan üstadı Ayetullah Şahabadi’nin dediği gibi; Bu kitap bütün ilahi ilimleri kapsamaktadır ve en düşük derecesi ise herkesin ona rahatça ulaşabilmesidir. Herkesin rahatça ulaştığı İlahi ilimler işte budur ve bu, son dinin özelliğidir.

İslamın kâmil din oluşuna gelince; İnsanın yaşamının her alanında ihtiyaç duyduğu şeyleri vahiy öncülüğünde açıklamasıdır. Aklı naklin yanında kullanma, Aklı vahyin yanında kullanma gibi alanlarda da açıklama getirip aklın önemini de ispatlamıştır; Çünkü İslam Akıl ve Aklaniyet üzerinde önemle durmaktadır. Akıl ve nakil, Akıl ve Vahiy, Akıl ve Din, İlim ve Din ve…gibi ölçü ve düşünme konulardan teşkil olan bütününü İslam, insanlığa sunmuştur.  Bu hassasiyet ve özelliğin İslama verdiği bu güç ile farklı alanlarda, farklı şartlarda, sosyal ve siyasal açıdan farklı yöntemleri insana göstermektedir. Bu yönlendirme sadece ferdi boyut yâda İnsan ile Rab sarasındaki irtibat boyutu olarak kalmayıp bütün boyutlardan, özelliklede İslamın çok önemli bölümlerinden biri olan toplu hareket boyutunda kendini göstermektedir. İslamın bu ayrıcalığını tüm din bilginleri şöyle itiraf etmektedir; İslam sosyal ve siyasi açıdan tüm zaman ve mekânlarda -şartlar dâhilinde -uygulanma kabiliyetine sahiptir. Elbette bu özelliğin aslı İslamın sunduğu kurallar ve ölçülerin insanın fıtratına uygunluk esasına dayanmasıdır. Çünkü İslam insanın varlığı esasına bağlıdır ve bu esas tarih boyunca sabit kalacaktır. –Her ne kadar toplumsal, siyasal ve kültürel değişiklikler meydana gelse de İslamın bütün çekiciliği kendisini korumaktadır. Yani çekicilik özelliğini hiçbir zaman elden vermemektedir.

Hıristiyan bir yazarın bir kongrede sunulan makalesinde bu konuyla ilgili şöyle dediği bildiriliyor: Niye biz Mesihiler İslamın peygamberini örnek bir şahıs olarak alıp istifade etmeyelim? Niye bütün değerli özellikleri mübarek bünyesinde bulunduran bu yüce şahıstan faydalanmayalım? Evet! Bu sözleri söyleyen kişi bir Müslüman değil Hıristiyan biridir!

Her halükarda eğer bir insan azıcık insaf sahibi olur ve bu insafla İslamın hakikatini görür ve reelde İslamın tecellisi olan Peygamber’in (s.a.a) mübarek yaşantısına yaklaşırsa İslami değerleri ve çekicilikleri onda görecektir. Bu değerlerin bir kısmı geçmiş dinlerde mevcuttur. Zira geçmiş dinlerin bir kısmı tahrif olunmuştur. Ama diğer bir kısmı ise olması gereken hakikat ve İslam diniyle mutabakat içindedir. Kuranı kerim şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır”. [1] Gerçeklikte bütün dinlerin söyleşileri tek bir hakikat etrafındadır. Ama bu söyleşilerin en kâmil şekli İslam peygamberinde (s.a.a.) tecelli etmiştir.

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

İslam ve aklaniyet, 1191 (sayt: 1494).

Delayili peziriş İslam, 1146 (sayt: 1168).

İslam ve zaman, 1447 (sayt: 1471).

Delaili hakkaniyeti İslam, 3371 (sayt: 3636).

Sırrı hatemiyet-i din-i İslam, 2954 (sayt: 3503).

Din-i İslam, 15115 (sayt: 14903).



[1] Ali İmran, 19.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar