Gelişmiş Arama
Ziyaret
13783
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Rabbin Yusuf’u günahtan korumak için gösterdiği burhan neydi ve nasıl vuku buldu?
Soru
Yüce Allah kendi nurani kitabında Yusuf suresinde Züleyha’nın Yusuf’u istemesi hakkında “eğer Rabbinin burhanını görmemiş olsaydı Züleyha’ya temayül ederdi” diye buyurmaktadır. Soru şudur: Yusuf’un (a.s) Rabbinden müşahede ettiği o burhan neydi ve nasıl vuku buldu?
Kısa Cevap

Burhan kesin delil ve yakin anlamındadır. Her ne kadar Kur’an’da bu burhanın niteliğine işaret edilmemişse de Yusuf’a (a.s) gösterilen şeyin maddi ilimler cinsinden bir şey olmadığı bellidir. Bu burhan hakkında aşağıdaki ihtimaller dile getirilebilir:

1. Bu bir çeşit keşif ilimidir ve insan onu görmeyle artık hiçbir surette günaha temayül göstermeyecek derecede itaatkâr olmaktadır.

2. Nübüvvet makamı ve Yusuf’un günah işlemekten korunmuş (masum) olması.

3. Yusuf’un iyi amelleri nedeniyle onun yardımına gelen bir çeşit ilahi yardım.

4. Züleyha’nın putundan utanması nedeniyle onun üzerini örtmesi Yusuf’ta bir devrim yarattı ve onun günahı terk etmesi yönündeki azmini pekiştirdi.

5. Zina etmenin haram olduğunu ve bu işin ilahi bir azabı bulunduğunu Yusuf’un bilmesi.

Yusuf’un günah işlemeye karar verdiğini ve ilahi burhanı gördükten sonra pişman olduğunu belirten senetsiz rivayetler de peygamberlerin makamı ile uyuşmamaktadır ve reddedilmelidir.

Ayrıntılı Cevap

“Burhan” (Arapça) “berehe” kökünden olup beyaz olmak anlamındadır.[1] Aydınlatan ve yakine sebep olan her sağlam ve güçlü delile burhan denir. Bu nedenle Kur’an muhtelif yerlerde mucize[2] ve kesin delili[3] burhan olarak nitelemiştir. Yusuf’un Rabbinden gördüğü burhanın ne olduğu her ne kadar Yüce Allah’ın sözünde açık olmasa da her halükarda yakin oluşturan sebeplerden sayılmaktadır ve müfessirler onun hakikati ve niteliği hakkında bir takım ihtimaller belirtmişlerdir:

1. Belirtilen burhan bilinen ilimler yani fiillerin güzellik ve çirkinliği ve de onların arkasındaki maslahat ve bozgunculukları bilmek türünden değildir. Bilakis Allah’ın salih kullarına gösterdiği ve görmeyle insan nefsinin artık hiçbir şekilde günah işlemeye temayül etmeyecek şekilde itaatkâr ve teslim olduğu bir çeşit keşif, yakin ve gözlem ilmidir.[4] 

2. İlahi burhan Yusuf’un nübüvvet makamı ve günahtan korunmuş (masum) olmasıdır. Nitekim nakledilen bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Hakkın burhanı, onun kalbine saldığı nübüvvet cemali ve ilim ve hikmet nuruydu. Nitekim “ona ilim ve hikmet verdik”[5] diye buyurmaktadır.”[6] 

3. Güzel amellerinden ötürü bu hassas anda kendisinin imdadına gelen bir tür ilahi yardımdı.[7]

4. Rivayetlerden anlaşıldığı üzere[8] orada Züleyha’nın mabudu sayılan bir put bulunmaktaydı ve Züleyha’nın aniden gözü o puta takılır ve gözüyle kendisine baktığını ve ihanetini gördüğünü hissedince kalkıp putun üzerini bir elbiseyle örter. Bu durumu gören Yusuf’un içinde bir tufan kopar ve şöyle der: Sen akılsız, şuursuz, his ve teşhis gücü olmayan bir puttan utanıyorsun da ben nasıl her şeyi bilen ve tüm gizlilik ve saklılıklardan haberi olan Rabbimden utanmayayım ve hayâ etmemeyim? Bu his Yusuf’a yeni bir güç ve kuvvet verdi, canının derinliklerinde güdü ve akıl arasında cereyan eden mücadelede ona yardım etti ve böylece başı buyruk güdü dalgalarını püskürtebildi.[9]

5. Belirtilen burhan, Allah’ın zina hakkında tayin ettiği delil ve zina eden şahsın müstahak olduğu azabın bildirilmesinden ibaretti.[10] 

Elbette hatırlatılmalıdır ki bazı müfessirler Yusuf’un günah işlemeye karar verdiği ve aniden bir mükaşefeyle parmağını ısırır vaziyette Cebrail veya Yakub’u gördüğünü ve bunu görünce geri çekildiğini belirten bir takım senetsiz rivayetler de nakletmişlerdir. Bu gibi rivayetlerin hiçbir muteber senedi olmayıp İsrailiyat rivayetlerini andırmaktadır. Bunlar ya peygamberlerin makamını asla idrak etmeyen düşünce yoksullarının uydurmaları[11] ya da peygamberlerin makamını asla idrak etmek istemeyen düşman ve hasımların ürettikleridir.      



[1] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 373, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374 ş.

[2] Kasas, 32.

[3] Neml, 64.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, Tercüme-i Musevi Hemedani,, Seyid Muhammed Bakır, c. 11, s. 174, Defter-i İntişaratr-ı İslami Camia-ı Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, 1374.

[5] Yusuf, 22.

[6] Mubidi, Reşiddin, Keşfü’l-Esrar Ve Vadül’l-Ebrar, c. 5, s. 58, İntişarat-ı Emir Kebir, çap-ı pencom, Tahran, 1371 ş.

[7] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 373.

[8] Şeyh Saduk, Uyun-i Ahbaru’r-Rıza, c. 2, s. 45, İntişarat-ı Cihan, 1378 k.

[9] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 373.

10] Tabersi, Fazl b. Hasan, Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, Müterciman, c. 12, s. 197, İntişarat-ı Ferahani, Tahran, 1360 ş.

[11] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 374.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar