Gelişmiş Arama
Ziyaret
57103
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir?
Soru
Son olarak hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir? Bu önermenin ispatı doğrultusunda uzay araştırmacıları ayda ne gibi keşiflerde bulunmuş ve hangi haberleri yayınlamışlardır? Bilimsel sitelerdeki bu keşifler ile ilgili sayfaların adreslerini lütfen verir misiniz?
Kısa Cevap

Uzay araştırmacılarının araştırmaları ve keşifleri göz önünde bulundurulduğunda bu sorunun cevabı fazla zor değildir; zira keşifler şöyle demektedir: Böyle bir şey muhal olmamakla birlikte defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Uzay araştırmaları merkezi “Nasa” ayın ikiye ayrıldığını ve ardından bu iki yarığın birbiriyle birleştiğini rapor etmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Tam bir cevaba ulaşmak için birkaç noktaya işaret etmek gerekmektedir:

1. Ayın yarılması İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesidir. Yüce Allah İnşikak suresinde bu meseleye şöyle işaret etmektedir: [1]"اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ" Ayet-i şerifede iki önemli hadiseden söz edilmektedir: Birincisi, varlık âleminde en büyük dönüşümü beraberinde getirecek olan kıyametin yakınlaşmasıdır. İkinci hadise ise hem Yüce Allah’ın her şeye kadir olduğunun ve hem de O’nun değerli elçisinin davetinin doğruluğunun kanıtı olan büyük ay yarılma mucizesidir.[2] Ayette bir mucizenin gerçekleştiğini vurgulayan karineler bulunmaktadır. Bu cümleden olmak üzere konunun mazi fiiliyle anlatılması “ayın yarılmasının” gerçekleştiğini göstermektedir. Aynı şekilde kıyametin yaklaşması da son peygamberin gelmesiyle tahakkuk etmiştir. Bunlara ek olarak bu mucizenin gerçekleşmesi hakkında İslamî kitaplarda birçok rivayet nakledilmiştir. Bunlar çok meşhur ve tevatür derecesindedir. Bu yüzden inkâr edilmeleri mümkün değildir. Ayın yarılmasının İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesi olduğu hakkında bazı rivayetlerde şu ilginç noktayı okumaktayız: Kureyş inkârcılarının Peygambere (s.a.a) ayı yarmayı önermelerinin nedeni, onların sihir yeryüzünde etki eder ve biz Muhammed’in mucizelerinin sihir olmadığından emin olmak istiyoruz demeleriydi.[3]

Günümüz Bilimi Açısından Ayın Yarılması

Burada baştan hatırlatmalıyız ki bilginlerin bilimsel keşifleri açısından gök cisimlerinde bölünme ve yarılmanın olması muhal olmamakla birlikte, defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Elbette her birinde özel amiller etkili olmuştur. Başka bir tabirle, defalarca güneş manzumesi sistemi ve diğer gök kürelerinde yarılmalar ve patlamalar olmuştur. Örneğin, güneş manzumesindeki tüm küreler başta güneşin bir parçasıydı ve sonra ondan ayrılmış ve her biri kendi yörüngesinde dönmeye başlamıştır. Bu teori tüm bilginler tarafından kabul edilmiştir.[4] Dolayısıyla gök kürelerinde patlama ve yarılma meselesi tekrarı olmayan bir olay değildir. Bu yüzden asla bilim açısından muhal değildir ve mucize muhal bir husus hakkında gerçekleşmiş diye bir şey de söylenemez. Ama ay küresinde gerçekleşen bölünme ve yarılma ve de ardından yaşanan tekrar birleşme hakkında şöyle söylemeliyiz: Parçalar arasında bulunan çekim gücü etkisiyle yarılmanın normal hale gelmesi tamamıyla mümkündür. Elbette “Betlemyus” ve dokuz felek teorisi mihverinde şekillenen eski heyette söz konusu kristal feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesi bir grup açısından muhal idi. Bu yüzden bu teoriye inananlar hem cismanî miracı ve hem de ayın yarılmasını inkâr etmekteydi. Çünkü bu feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesini gerektiriyordu. Ama bugün Betlemyus heyeti teorisi hayalî efsane ve mitolojiler düzeyine indirgendiğinden ve dokuz felekten bir eser kalmadığından, bu sözler için bir altyapı mevcut değildir.[5] Bilakis uzay araştırmaları merkezi “Nasa” tarafından hazırlanan rapora göre, ay küresi bir zaman ikiye ayrılmış ve sonra da birleşmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.[6] Son olarak iki noktayı hatırlatmak gerekir:

1. Bir tür tabiat ötesi olan İslam dininin hakikatlerini tabii bilimler vasıtasıyla ispat etmenin kolay olmadığına dikkat edilmelidir. Bu bilimlerin İslam dininin hakikatlerinden uzak olan ülkelerde gelişmesi, başlı başına bir etkendir.    

 2. Aklî olarak mümkün olan, muhal oluşuna dair bir delil bulunmayan ve naklî deliller açısından katî sayılan bir hususun bilimsel ispatına ihtiyaç yoktur. Elbette böyle bir şeyin bilimsel olarak ispatlanması itminan ve imanın takviye edilmesi için faydalıdır.

İnternetteki ilgili sayfalara ulaşmak için sadece ay sözcüğünü taramanız yeterli olacaktır. Örnek olarak sizin için aşağıdaki adresleri veriyoruz:

1. “Ayın Yarılması”, Nasa Araştırmaları Esasınca Peygamberin Mucizesinin İspatı

2. Peygamberin Ayı Yarması Bilimsel Olarak Onaylandı!!!



[1] Kamer, 1: Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.

[2] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 7 ve 8.

[3] Biharu’l-Envar, c. 17, s. 355 (hadis. 10).

[4] Elbette bu ayrılık hakkında Laplas ile ondan sonra gelen bilginler arasında “bu ayrılığın amili güneşin egemenlik manzumesindeki merkezden uzaklaşma gücü müdür yoksa yakınında büyük bir yıldızın geçmesi nedeniyle güneş yüzeyinde kuvvetli met ve cezirlerin gerçekleşmesi midir” diye bir takım tartışmalar vardır.      

[5] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 12-19’dan iktibas edilmiştir.

[6] Ruzname-i Cumhur-i İslamî, şımare-i 7608, tarih: 23 Mehr 1374, s. 5.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar