Gelişmiş Arama
Ziyaret
9508
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz?
Soru
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz? (Kur’an onu teyit etmeli ve referans olmalı).
Kısa Cevap

Mucize, Peygamberlerin nübüveet iddialarını ispat etmek için yaptıkları ve başkalarının onu yapmaya kadir olmadıkları işe denir.

Resul-i Ekrem’in (s.a.a) en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an’da birçok ayet bu ilahi kitabın mucize olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca yine birçok ayet var ki, bazı yönlerden Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizesi sayılmaktadır. Geçmişten ve gelecekten haber vermek, yüce ilahi öğretilere değinmek vb. bunun örneklerindendir. Zira insanlar Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vasıtasıyla bu vahyi konularla tanışmışlardır. Kur’an, Peygamberin başka iki mucizesine daha getirmiştir. Birisi Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracı (İsra), diğeri Kamer suresinin başında gelen şakk-ul kamer (ayın işaretle yarılması) mucizesidir.

Ayrıntılı Cevap

İcaz, lugatte aciz etmek, güçsüz bırakmak demektir. Istılahta ise başkalarının benzerini yapamadığı bir işi yapmak veya bir sözü söylemektir. Buna göre Peygamberlerin nübüvvetlerini ispat etmek için getirdikleri ve başkalarının ondan aciz kaldıkları ayet ve alametlere mucize denir. Hz. Musa’nın asasının ejderhaya dönüşmesi, Hz. İsa’nın kutsal nefesiyle ölüleri diriltmesi bu mucizelerin örneklerindendir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) yaşamı boyunca dört bine yakın mucize göstermiştir. Onun (s.a.a) en büyük mucizesi, bütün peygamberlerin ve kendi diğer mucizelerinin aksine kalıcı ve devamlı olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu kitabın eşsiz bir fesahat ve belagata sahip olması, en yüce ilahi öğretileri içermesi vs. yönlerden birçok mucizeleri vardır. Alimler ve müfessirler detaylı olarak ondan bahsetmişlerdir. Kur’an’ın: ‘Kulumuza indiregeldiğimiz Kur'an'da şüpheniz varsa ona benzer bir sure getirin...’[1] diye meydan okuması onun mucize oluşuna bir başka güzel delildir. Günümüze kadar kimse hatta küçük bir surenin bile benzerini getirememiş, ebede kadar da getirmeyecektir. Kur’an’ın gaybi haberler vermesi de onun mucizelerindendir. Bütün gaybi haberler vahiy kanalıyla Peygambere verilmektedir. O’da (s.a.a) ilk olarak halka söylediğinden O’nun mucizesi sayılmaktadır. Peygamberin (s.a.a) insanlara bildirdiği ve Kur’an’da da gelen bu gaybi haberlerin birkaçını aşağıda getiriyoruz:

1- Ben-î Esed kabilesinden[2] bir grup gerçek manada değilde zekat almak için Müslüman olmuştu. Onlar Peygamberin yanına gelip iman getirdiklerini söyleyince Kur’an Peygambere şöyle buyurdu: ‘De ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve henüz kalplerinize inanç girmedi.’[3]

Kalplerden haberdar olmak Peygamberin vasıtasıyla gerçekleşen mucizelerdendir.

2- As b. Vail, Peygambere (s.a.a) oğlu olmadığı için ‘ebter’ demişti. Ama Peygamber (s.a.a) onun ebter, kendi neslininde de kevser olacağını söyledi.[4] Bu haber gerçekleşti ve As’tan sonra bütün oğullarının nesli kesildi, oysa Peygamberin nesli aynı şekilde devam etmektedir.[5]

3- Rumlar, İranlıların karşısında ağır bir yenilgiye uğradıktan sonra galip geleceklerine dair haberin verilmesi: ‘Rum mağlub edildi. En yakın bir yerde, fakat onlar bu mağlubiyetten sonra galip olacaklar.’[6]

Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) iki mucizesini şöyle anlatıyor:

1-Peygamberin (s.a.a) Miracı:

‘Noksan sıfatlardan münezzeh olan kulunu geceleyin Mescidi Haram'dan çevresini kutladığımız Mescidi Aksa' ya götürdü...’[7]

Bu ayet Peygamberin (s.a.a) miracı (İsra) hakında nazil oldu. Allah-u Teala, Peygamberini Mescid-ul Aksa’ya götürdü ve oradan ‘...araları iki yay kadar kaldı, yahut daha da yakın...’[8] yüksekliğine kadar çıkardı.

Mirac, Peygamberin (s.a.a) mucizesiydi. Miraçtan sonra bu eşsiz seferden birçok gaybi haberler verdi.

Güvenilir bütün İslam alimleri miracın Peygamberin (s.a.a) Mekke’den Medine’ye hicretinden önce gerçekleştiğini söylemekteler. Sadece hangi yıl gerçekleştiğinde görüş ayrılığı vardır. Kimisi bi’setin 2. yılında, kimisi 3, kimisi 5 veya 6. yılında gerçekleştiğini söylerken kimisi de başka tarihler söylemişlerdir.

Ve gerek ‘Ve andolsun ki onu, bir diğer inişte de gördü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında.’[9] ayetlerine göre, gerekse Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerine göre[10] miraç iki kere gerçekleşmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de ki ayetler miracın Mescid-ul Haram’dan başladığını göstermektedir. Bazıları Ümm-ü Hani’nin evinden, bazıları da Şi’b-i Ebi Talip’ten başladığını söyleselerde birinci defa Mescid-ul Haram’dan, ikinci defa da Ümm-ü Hani’nin evinden olabilir. Ama delillere göre Şi’b-i Ebi Talip’ten başlamamıştır.[11]

Peygamberin (s.a.a) miracının önemli konularından bir diğeri de yükselişin ne şekilde olduğudur. Yani acaba ruhu mu gitmişti, yoksa ruh ve cismi beraber mi gitmişti?

Müfessirlerin çoğuna göre miraç ruh ve cisimle beraber olmuştu.[12] Yani Peygamber (s.a.a) maddi bedeniyle Mescid-ul Haram’dan Beyt-ul Mukaddes’e götürülmüş, oradan da ruh ve cismiyle beraber göğe yükseltilmiş ve müşahede ettiği birçok gaybi haberi bildirmiştir.[13] Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracının hakikatı hakkında daha fazla bilgi için tefsir kitaplarına baş vurunuz.

2- Şakk-ul Kamer (ayın yarılması)

Allah-u Teala, Kamer suresinin başında Peygamberin (s.a.a) bu büyük mucizesinden bahsederek şöyle buyuruyor: ‘Kıyamet yakındır ve ay yarıldı.’[14]

Şakk-ul Kamer olayı şöyle gerçekleşti: Mekke müşrikleri (hicretten önce) Peygamberden (s.a.a) bir mucize isteyerek dediler ki: ‘Gerçekten peygambersen ayı ikiye böl.’ Peygamber (s.a.a) onlara ‘Böyle bir şeyi yaparsam iman getirecek misiniz?’ diye buyurdu. Onlar ‘Evet’ diye cevap verdiler. O gece ay dolunay halindeydi. Resul-i Ekrem (s.a.a) rabbinden ayı ikiye bölmesi isteğinde bulundu. Peygamberin (s.a.a) işaretiyle ay ikiye bölündü ve birçok kişi onu gördü. Ama müşrikler bu büyük mucizeyi de inkar ederek dediler ki: ‘Muhammed bize sihir yaptı.’[15] Kur’an bu inkarı onların her zaman ki adetlerinden olduğunu söyleyerek şöyle buyuruyor: ‘Onlar, bir delil gördüler mi yüz çevirirler de derler ki: Bu sürüp giden bir büyüdür.’[16]

Buraya kadar söylediklerimiz Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizelerinin bir kısmıydı.



[1] -Bakara/23.

[2] -Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.17, s.199.

[3] -Hucurat/14.

[4] -Kevser/3.

[5] -Bihar-ul Envar, c.17, s.203.

[6] -Rum/2-3.

[7] -İsra/1

[8] -Necm/7-8-9.

[9] -Necm/13-14.

[10] -Abdulali Arusi Huveyzi, Nur-us Sakaleyn, c.3, s.98, İntişarat-ı İsmailiyan, Kum.

[11] -Seyid Mahmud Alusi, Ruh-ul Maani Fi Tefsir-il Kur’an, c.8, s.8, İntişarat-ı Dar-ul

utub-ul İlmiyye, Beyrut.

[12] -el-Mizan (Farsça çevirisi), c.19, s.39.

[13] -el-Mizan (Farsça çevirisi), İsra suresinin 1. ayetinin tefsiri.

[14] -Kamer/1.

[15] -Fazl b. Hüseyin Tabersi, Mecme-ul Beyan, c.4, s.10, (Farsça çevirisi).

[16] -Kamer/2.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Müçtehitlerin makamı konusunda bir ayet veya hadis var mı?
    10426 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6929 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    8387 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    11792 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...
  • İmamlara ait resimlerin şer’i hükmü nedir?
    7021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah, bizi ölümden sonra tekrar bu dünyaya döndürecek olursa biz iyi işler yapar mıyız?
    11185 Eski Kelam İlmi 2010/07/07
    Birincisi, kişilerin isteğine bağlı olarak dünyaya dönebilmelerinin mümkün oluşu yaratılış nizamının bozulmasına ve Peygamberlerin gönderilişinin abes olmasına yol açar. İkincisi, bu kişilerin dünyaya dönmeleri farz-i mahal gerçekleşse bile onların iyi işler yapacakları belli değildir. Çünkü dünya aynı dünyadır ve onlar da aynı istek ve heveslere sahiptirler. Nitekim dünyada da ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70480 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • İranda ne kadar Yahudi var ve İran devletinin onlara davranışı nasıldır?
    10619 Düzenler 2011/10/23
    İran İslam Cumhuriyetinde dini azınlıklar (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt...) Müslümanlarla beraber yaşamaktalar. İran Yahudilerinin kendi istatistiklerine göre İranda şu anda 20 bin civarında Yahudi (Kelimi) vardır.[1] Onlarda diğer İran vatandaşlarının sahip olduğu tüm hak ve hukuka sahiptirler. Ekonomi, ibadet, sosyal ...
  • imamların makamı enbiyaların makamindan daha mi üstün?
    14340 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    İmamların ilmi makamları nebilerinkinden daha üstün olduğu meselesi birçok rivayetlerde konu edilmiş. Bunun asıl delili imamların (a.s.) nurani olan batini boyutlarının peygamber (s.a.a.) ile bir olmalarıdır. Peygamber (s.a.a.) diğer peygamberlerden üstün olduğu gibi, bu kaynaktan yararlanan imamların ilmi makamı da diğer tüm peygamberlerden ...
  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    15018 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...

En Çok Okunanlar