Gelişmiş Arama
Ziyaret
9324
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz?
Soru
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz? (Kur’an onu teyit etmeli ve referans olmalı).
Kısa Cevap

Mucize, Peygamberlerin nübüveet iddialarını ispat etmek için yaptıkları ve başkalarının onu yapmaya kadir olmadıkları işe denir.

Resul-i Ekrem’in (s.a.a) en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an’da birçok ayet bu ilahi kitabın mucize olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca yine birçok ayet var ki, bazı yönlerden Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizesi sayılmaktadır. Geçmişten ve gelecekten haber vermek, yüce ilahi öğretilere değinmek vb. bunun örneklerindendir. Zira insanlar Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vasıtasıyla bu vahyi konularla tanışmışlardır. Kur’an, Peygamberin başka iki mucizesine daha getirmiştir. Birisi Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracı (İsra), diğeri Kamer suresinin başında gelen şakk-ul kamer (ayın işaretle yarılması) mucizesidir.

Ayrıntılı Cevap

İcaz, lugatte aciz etmek, güçsüz bırakmak demektir. Istılahta ise başkalarının benzerini yapamadığı bir işi yapmak veya bir sözü söylemektir. Buna göre Peygamberlerin nübüvvetlerini ispat etmek için getirdikleri ve başkalarının ondan aciz kaldıkları ayet ve alametlere mucize denir. Hz. Musa’nın asasının ejderhaya dönüşmesi, Hz. İsa’nın kutsal nefesiyle ölüleri diriltmesi bu mucizelerin örneklerindendir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) yaşamı boyunca dört bine yakın mucize göstermiştir. Onun (s.a.a) en büyük mucizesi, bütün peygamberlerin ve kendi diğer mucizelerinin aksine kalıcı ve devamlı olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu kitabın eşsiz bir fesahat ve belagata sahip olması, en yüce ilahi öğretileri içermesi vs. yönlerden birçok mucizeleri vardır. Alimler ve müfessirler detaylı olarak ondan bahsetmişlerdir. Kur’an’ın: ‘Kulumuza indiregeldiğimiz Kur'an'da şüpheniz varsa ona benzer bir sure getirin...’[1] diye meydan okuması onun mucize oluşuna bir başka güzel delildir. Günümüze kadar kimse hatta küçük bir surenin bile benzerini getirememiş, ebede kadar da getirmeyecektir. Kur’an’ın gaybi haberler vermesi de onun mucizelerindendir. Bütün gaybi haberler vahiy kanalıyla Peygambere verilmektedir. O’da (s.a.a) ilk olarak halka söylediğinden O’nun mucizesi sayılmaktadır. Peygamberin (s.a.a) insanlara bildirdiği ve Kur’an’da da gelen bu gaybi haberlerin birkaçını aşağıda getiriyoruz:

1- Ben-î Esed kabilesinden[2] bir grup gerçek manada değilde zekat almak için Müslüman olmuştu. Onlar Peygamberin yanına gelip iman getirdiklerini söyleyince Kur’an Peygambere şöyle buyurdu: ‘De ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve henüz kalplerinize inanç girmedi.’[3]

Kalplerden haberdar olmak Peygamberin vasıtasıyla gerçekleşen mucizelerdendir.

2- As b. Vail, Peygambere (s.a.a) oğlu olmadığı için ‘ebter’ demişti. Ama Peygamber (s.a.a) onun ebter, kendi neslininde de kevser olacağını söyledi.[4] Bu haber gerçekleşti ve As’tan sonra bütün oğullarının nesli kesildi, oysa Peygamberin nesli aynı şekilde devam etmektedir.[5]

3- Rumlar, İranlıların karşısında ağır bir yenilgiye uğradıktan sonra galip geleceklerine dair haberin verilmesi: ‘Rum mağlub edildi. En yakın bir yerde, fakat onlar bu mağlubiyetten sonra galip olacaklar.’[6]

Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) iki mucizesini şöyle anlatıyor:

1-Peygamberin (s.a.a) Miracı:

‘Noksan sıfatlardan münezzeh olan kulunu geceleyin Mescidi Haram'dan çevresini kutladığımız Mescidi Aksa' ya götürdü...’[7]

Bu ayet Peygamberin (s.a.a) miracı (İsra) hakında nazil oldu. Allah-u Teala, Peygamberini Mescid-ul Aksa’ya götürdü ve oradan ‘...araları iki yay kadar kaldı, yahut daha da yakın...’[8] yüksekliğine kadar çıkardı.

Mirac, Peygamberin (s.a.a) mucizesiydi. Miraçtan sonra bu eşsiz seferden birçok gaybi haberler verdi.

Güvenilir bütün İslam alimleri miracın Peygamberin (s.a.a) Mekke’den Medine’ye hicretinden önce gerçekleştiğini söylemekteler. Sadece hangi yıl gerçekleştiğinde görüş ayrılığı vardır. Kimisi bi’setin 2. yılında, kimisi 3, kimisi 5 veya 6. yılında gerçekleştiğini söylerken kimisi de başka tarihler söylemişlerdir.

Ve gerek ‘Ve andolsun ki onu, bir diğer inişte de gördü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında.’[9] ayetlerine göre, gerekse Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerine göre[10] miraç iki kere gerçekleşmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de ki ayetler miracın Mescid-ul Haram’dan başladığını göstermektedir. Bazıları Ümm-ü Hani’nin evinden, bazıları da Şi’b-i Ebi Talip’ten başladığını söyleselerde birinci defa Mescid-ul Haram’dan, ikinci defa da Ümm-ü Hani’nin evinden olabilir. Ama delillere göre Şi’b-i Ebi Talip’ten başlamamıştır.[11]

Peygamberin (s.a.a) miracının önemli konularından bir diğeri de yükselişin ne şekilde olduğudur. Yani acaba ruhu mu gitmişti, yoksa ruh ve cismi beraber mi gitmişti?

Müfessirlerin çoğuna göre miraç ruh ve cisimle beraber olmuştu.[12] Yani Peygamber (s.a.a) maddi bedeniyle Mescid-ul Haram’dan Beyt-ul Mukaddes’e götürülmüş, oradan da ruh ve cismiyle beraber göğe yükseltilmiş ve müşahede ettiği birçok gaybi haberi bildirmiştir.[13] Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracının hakikatı hakkında daha fazla bilgi için tefsir kitaplarına baş vurunuz.

2- Şakk-ul Kamer (ayın yarılması)

Allah-u Teala, Kamer suresinin başında Peygamberin (s.a.a) bu büyük mucizesinden bahsederek şöyle buyuruyor: ‘Kıyamet yakındır ve ay yarıldı.’[14]

Şakk-ul Kamer olayı şöyle gerçekleşti: Mekke müşrikleri (hicretten önce) Peygamberden (s.a.a) bir mucize isteyerek dediler ki: ‘Gerçekten peygambersen ayı ikiye böl.’ Peygamber (s.a.a) onlara ‘Böyle bir şeyi yaparsam iman getirecek misiniz?’ diye buyurdu. Onlar ‘Evet’ diye cevap verdiler. O gece ay dolunay halindeydi. Resul-i Ekrem (s.a.a) rabbinden ayı ikiye bölmesi isteğinde bulundu. Peygamberin (s.a.a) işaretiyle ay ikiye bölündü ve birçok kişi onu gördü. Ama müşrikler bu büyük mucizeyi de inkar ederek dediler ki: ‘Muhammed bize sihir yaptı.’[15] Kur’an bu inkarı onların her zaman ki adetlerinden olduğunu söyleyerek şöyle buyuruyor: ‘Onlar, bir delil gördüler mi yüz çevirirler de derler ki: Bu sürüp giden bir büyüdür.’[16]

Buraya kadar söylediklerimiz Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizelerinin bir kısmıydı.



[1] -Bakara/23.

[2] -Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.17, s.199.

[3] -Hucurat/14.

[4] -Kevser/3.

[5] -Bihar-ul Envar, c.17, s.203.

[6] -Rum/2-3.

[7] -İsra/1

[8] -Necm/7-8-9.

[9] -Necm/13-14.

[10] -Abdulali Arusi Huveyzi, Nur-us Sakaleyn, c.3, s.98, İntişarat-ı İsmailiyan, Kum.

[11] -Seyid Mahmud Alusi, Ruh-ul Maani Fi Tefsir-il Kur’an, c.8, s.8, İntişarat-ı Dar-ul

utub-ul İlmiyye, Beyrut.

[12] -el-Mizan (Farsça çevirisi), c.19, s.39.

[13] -el-Mizan (Farsça çevirisi), İsra suresinin 1. ayetinin tefsiri.

[14] -Kamer/1.

[15] -Fazl b. Hüseyin Tabersi, Mecme-ul Beyan, c.4, s.10, (Farsça çevirisi).

[16] -Kamer/2.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar