Gelişmiş Arama
Ziyaret
9561
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz?
Soru
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz? (Kur’an onu teyit etmeli ve referans olmalı).
Kısa Cevap

Mucize, Peygamberlerin nübüveet iddialarını ispat etmek için yaptıkları ve başkalarının onu yapmaya kadir olmadıkları işe denir.

Resul-i Ekrem’in (s.a.a) en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an’da birçok ayet bu ilahi kitabın mucize olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca yine birçok ayet var ki, bazı yönlerden Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizesi sayılmaktadır. Geçmişten ve gelecekten haber vermek, yüce ilahi öğretilere değinmek vb. bunun örneklerindendir. Zira insanlar Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vasıtasıyla bu vahyi konularla tanışmışlardır. Kur’an, Peygamberin başka iki mucizesine daha getirmiştir. Birisi Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracı (İsra), diğeri Kamer suresinin başında gelen şakk-ul kamer (ayın işaretle yarılması) mucizesidir.

Ayrıntılı Cevap

İcaz, lugatte aciz etmek, güçsüz bırakmak demektir. Istılahta ise başkalarının benzerini yapamadığı bir işi yapmak veya bir sözü söylemektir. Buna göre Peygamberlerin nübüvvetlerini ispat etmek için getirdikleri ve başkalarının ondan aciz kaldıkları ayet ve alametlere mucize denir. Hz. Musa’nın asasının ejderhaya dönüşmesi, Hz. İsa’nın kutsal nefesiyle ölüleri diriltmesi bu mucizelerin örneklerindendir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) yaşamı boyunca dört bine yakın mucize göstermiştir. Onun (s.a.a) en büyük mucizesi, bütün peygamberlerin ve kendi diğer mucizelerinin aksine kalıcı ve devamlı olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu kitabın eşsiz bir fesahat ve belagata sahip olması, en yüce ilahi öğretileri içermesi vs. yönlerden birçok mucizeleri vardır. Alimler ve müfessirler detaylı olarak ondan bahsetmişlerdir. Kur’an’ın: ‘Kulumuza indiregeldiğimiz Kur'an'da şüpheniz varsa ona benzer bir sure getirin...’[1] diye meydan okuması onun mucize oluşuna bir başka güzel delildir. Günümüze kadar kimse hatta küçük bir surenin bile benzerini getirememiş, ebede kadar da getirmeyecektir. Kur’an’ın gaybi haberler vermesi de onun mucizelerindendir. Bütün gaybi haberler vahiy kanalıyla Peygambere verilmektedir. O’da (s.a.a) ilk olarak halka söylediğinden O’nun mucizesi sayılmaktadır. Peygamberin (s.a.a) insanlara bildirdiği ve Kur’an’da da gelen bu gaybi haberlerin birkaçını aşağıda getiriyoruz:

1- Ben-î Esed kabilesinden[2] bir grup gerçek manada değilde zekat almak için Müslüman olmuştu. Onlar Peygamberin yanına gelip iman getirdiklerini söyleyince Kur’an Peygambere şöyle buyurdu: ‘De ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve henüz kalplerinize inanç girmedi.’[3]

Kalplerden haberdar olmak Peygamberin vasıtasıyla gerçekleşen mucizelerdendir.

2- As b. Vail, Peygambere (s.a.a) oğlu olmadığı için ‘ebter’ demişti. Ama Peygamber (s.a.a) onun ebter, kendi neslininde de kevser olacağını söyledi.[4] Bu haber gerçekleşti ve As’tan sonra bütün oğullarının nesli kesildi, oysa Peygamberin nesli aynı şekilde devam etmektedir.[5]

3- Rumlar, İranlıların karşısında ağır bir yenilgiye uğradıktan sonra galip geleceklerine dair haberin verilmesi: ‘Rum mağlub edildi. En yakın bir yerde, fakat onlar bu mağlubiyetten sonra galip olacaklar.’[6]

Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) iki mucizesini şöyle anlatıyor:

1-Peygamberin (s.a.a) Miracı:

‘Noksan sıfatlardan münezzeh olan kulunu geceleyin Mescidi Haram'dan çevresini kutladığımız Mescidi Aksa' ya götürdü...’[7]

Bu ayet Peygamberin (s.a.a) miracı (İsra) hakında nazil oldu. Allah-u Teala, Peygamberini Mescid-ul Aksa’ya götürdü ve oradan ‘...araları iki yay kadar kaldı, yahut daha da yakın...’[8] yüksekliğine kadar çıkardı.

Mirac, Peygamberin (s.a.a) mucizesiydi. Miraçtan sonra bu eşsiz seferden birçok gaybi haberler verdi.

Güvenilir bütün İslam alimleri miracın Peygamberin (s.a.a) Mekke’den Medine’ye hicretinden önce gerçekleştiğini söylemekteler. Sadece hangi yıl gerçekleştiğinde görüş ayrılığı vardır. Kimisi bi’setin 2. yılında, kimisi 3, kimisi 5 veya 6. yılında gerçekleştiğini söylerken kimisi de başka tarihler söylemişlerdir.

Ve gerek ‘Ve andolsun ki onu, bir diğer inişte de gördü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında.’[9] ayetlerine göre, gerekse Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerine göre[10] miraç iki kere gerçekleşmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de ki ayetler miracın Mescid-ul Haram’dan başladığını göstermektedir. Bazıları Ümm-ü Hani’nin evinden, bazıları da Şi’b-i Ebi Talip’ten başladığını söyleselerde birinci defa Mescid-ul Haram’dan, ikinci defa da Ümm-ü Hani’nin evinden olabilir. Ama delillere göre Şi’b-i Ebi Talip’ten başlamamıştır.[11]

Peygamberin (s.a.a) miracının önemli konularından bir diğeri de yükselişin ne şekilde olduğudur. Yani acaba ruhu mu gitmişti, yoksa ruh ve cismi beraber mi gitmişti?

Müfessirlerin çoğuna göre miraç ruh ve cisimle beraber olmuştu.[12] Yani Peygamber (s.a.a) maddi bedeniyle Mescid-ul Haram’dan Beyt-ul Mukaddes’e götürülmüş, oradan da ruh ve cismiyle beraber göğe yükseltilmiş ve müşahede ettiği birçok gaybi haberi bildirmiştir.[13] Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracının hakikatı hakkında daha fazla bilgi için tefsir kitaplarına baş vurunuz.

2- Şakk-ul Kamer (ayın yarılması)

Allah-u Teala, Kamer suresinin başında Peygamberin (s.a.a) bu büyük mucizesinden bahsederek şöyle buyuruyor: ‘Kıyamet yakındır ve ay yarıldı.’[14]

Şakk-ul Kamer olayı şöyle gerçekleşti: Mekke müşrikleri (hicretten önce) Peygamberden (s.a.a) bir mucize isteyerek dediler ki: ‘Gerçekten peygambersen ayı ikiye böl.’ Peygamber (s.a.a) onlara ‘Böyle bir şeyi yaparsam iman getirecek misiniz?’ diye buyurdu. Onlar ‘Evet’ diye cevap verdiler. O gece ay dolunay halindeydi. Resul-i Ekrem (s.a.a) rabbinden ayı ikiye bölmesi isteğinde bulundu. Peygamberin (s.a.a) işaretiyle ay ikiye bölündü ve birçok kişi onu gördü. Ama müşrikler bu büyük mucizeyi de inkar ederek dediler ki: ‘Muhammed bize sihir yaptı.’[15] Kur’an bu inkarı onların her zaman ki adetlerinden olduğunu söyleyerek şöyle buyuruyor: ‘Onlar, bir delil gördüler mi yüz çevirirler de derler ki: Bu sürüp giden bir büyüdür.’[16]

Buraya kadar söylediklerimiz Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizelerinin bir kısmıydı.



[1] -Bakara/23.

[2] -Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.17, s.199.

[3] -Hucurat/14.

[4] -Kevser/3.

[5] -Bihar-ul Envar, c.17, s.203.

[6] -Rum/2-3.

[7] -İsra/1

[8] -Necm/7-8-9.

[9] -Necm/13-14.

[10] -Abdulali Arusi Huveyzi, Nur-us Sakaleyn, c.3, s.98, İntişarat-ı İsmailiyan, Kum.

[11] -Seyid Mahmud Alusi, Ruh-ul Maani Fi Tefsir-il Kur’an, c.8, s.8, İntişarat-ı Dar-ul

utub-ul İlmiyye, Beyrut.

[12] -el-Mizan (Farsça çevirisi), c.19, s.39.

[13] -el-Mizan (Farsça çevirisi), İsra suresinin 1. ayetinin tefsiri.

[14] -Kamer/1.

[15] -Fazl b. Hüseyin Tabersi, Mecme-ul Beyan, c.4, s.10, (Farsça çevirisi).

[16] -Kamer/2.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar