Please Wait
22241
Geçmiş fakihlerimizden bazıları örneğin İbn-i Akil ve İbn-i Cuneyd ezan ve ikamet getirmeyi farz bilmişlerdir.[1] Ustad Hadevi Tahrani’nin görüşüne göre yevmiye namazlardan önce ikamet getirmek ihtiyaten farzdır. Ancak günümüzdeki taklid mercilerinin çoğunluğu ezan ve ikamet hükümleri bölümünde şöyle demişlerdir: “Gündelik namazlardan önce kadın ve erkeğin ezan ve ikamet okuması müstehaptır.”[2]
Ancak ayet namazı gibi diğer farz namazlara gelince onlardan önce sadece üç defa es-selat denilmesi müstehaptır.
Buna göre Ezan ve ikamet getirmek yerine getirilmesi tavsiye edilmiş müstehaplardan olmalarına rağmen bunlar farzlar kısmına girmezler. Sadece gündelik namazların adabı arasında yer alırlar. Müstehap namazlarda veya diğer farz namazlarda ezan ve ikamet okunmaz.
Ezan ve ikametin farz namazlar için tekrar okumanın hükmüne gelince öğle, akşam ve sabah namazları için hem ezan hem de ikamet getirilir. Ancak ikindi namazına gelince eğer bu namazı öğle namazından aralıksız veya az arayla (bazı taklid mercileri nafile kılmak ve namazın takibatını yerine getirmek kadar arayı yeterli biliyor bazıları ise bunu aralıksız kılınan namaz olarak değerlendiriyorlar) kılıyorsa yine yatsı namazı akşam namazıyla aralıksız veya az arayla kılıyorsa bu namazlar için yani ikindi ve yatsı namazları için ezan okumayı gerekli bilmiyorlar.[3]
Ustad Hadevi’ye göre de iki namaz arasında takibatı yerine getirip nafile namazlarını kılmak kadar ara tekrar ezan okumayı gerektirmez.
Buna göre Her ezanla bir sabah namazı veya öğleyle birlikte ikindi namazı ya da akşamla birlikte yatsı namazını (öğle ve ikindi akşam ve yatsı namazları arasında fazla ara olmamak kaydıyla) kılınabilir. Fakat ara verilse namaz kılan kişi her farz namaz için ayrı bir ezan okur. Her halükarda gündelik her farz namaz için kamet getirmek müstehaptır.