Gelişmiş Arama
Ziyaret
9945
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Kur’an tarafından teyit edilen İbrahimî dinlerin peygamberleri neden tümüyle İsrail oğulları kavmindendir?
Soru
Kur’an tarafından teyit edilen İbrahimî dinlerin peygamberleri neden tümüyle İsrail oğulları kavmindendir? Allah bu peygamberleri neden bu kavimden seçti?
Kısa Cevap

Bu semavî kitapta ister kıssaları beyan edilmiş olsun ve ister adları belirtilmemiş olsun Kur’an müşterek hedefleri nedeniyle tüm ilahi peygamberleri onaylamaktadır. Kur’an’da ismi geçen tüm peygamberlerin ve hatta İbrahim dininin çağırıcılarının hepsinin İsrail oğullarından olduğu da doğru değildir. Lut ve Şuayb gibi bu kavimden olmayan peygamberlerin de Kur’an’da ismi geçmektedir. Öte taraftan her ne kadar Allah insanlardan bazı gruplara daha fazla ilgi göstermişse ve peygamber ve velileri onlar arasından seçmişse de kesinlikle bu seçim için hikmetli nedenler vardır. Yüce Allah bu nedenlerin bazılarını beyan etmiş ve bazılarını da kendi yanında saklamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Yanıtı açıklama doğrultusunda birkaç noktaya dikkat etmemiz gerekmektedir:

1. Rivayetlere göre Allah tarafından binlerce peygamber halka tebliğde bulunmak ve onları hidayete erdirmek için gönderilmiştir. Kaynakların çoğuna göre onların sayısı yüz yirmi dört bindir.[1] Kur’an da bazı peygamberlerin diğer peygamberlere karşı taşıdıkları bir takım ayrıcalıkları[2] gözetmeksizin, onların tümünün mesajlarının bir olması ve onların hepsinin halkı bir hedefe yönlendirmesi nedeniyle, onlar arasında bu açıdan bir fark gözetemeyeceğimizi belirtmektedir.[3] Diğer taraftan Yüce Allah elçisine Kur’an’da geçmiş peygamberlerin birçok macerasının bulunduğunu belirtmekle birlikte, birçok peygamberin kıssasının da nakledilmediğini bildirmiştir.[4] Bu konu da tabiidir; çünkü o peygamberlerin tümünün sadece adlarının belirtilmesi, Kur’an’daki tüm kelimeler kadar yer kaplardı. Maceralarının anlatılması ise çok daha uzun olurdu! Bu esas uyarınca ve onların tümünün mesajının ortak olması hasebiyle, Kur’an-ı Kerim’in geçmiştekilerin kıssalarını anlatmada güttüğü hedef için birkaç numunenin belirtilmesi yeterliydi. Bu numunelerin rahatlıkla ulaşılabilecek ve araştırılabilecek şekilde seçilmesi de ayrı bir üstünlük ve meziyettir. Eğer Kur’an-ı Kerim Çin, Hindistan, Amerika ve Avrupa kıtasındaki peygamberlerin adını saysaydı, bazen kesin hakikatleri bile inkâr eden muhataplar, söylenen tüm konuların yalan olduğunu ve ispatlanabilir olmadığını kolaylıkla iddia edebilirlerdi. Ama Yusuf, Musa ve İsa (a.s) gibi peygamberlerin macerası rahatlıkla inkâr edilemezdi; çünkü o günkü uygar dünyanın yaklaşık tümü, özetle de olsa onların kıssasını bilmekteydi. Bu yüzden Kur’an’ın ilk muhatapları da bu alanda araştırma yapma gücüne sahipti ve hatta Kur’an da onları bu araştırma ve incelemeye davet etmektedir.[5] Bu nedenle Kur’an’da bazı peygamberlerin isimlerinin belirtilmesi ve onların çoğunun hatta İsrail oğullarından olması, diğer peygamberlerin Kur’an tarafından onaylanmadığı anlamına gelmez. Onların seçilmesi akarsu, süt, bal, şarap[6], renkli halı, belek ve yastıklar[7] gibi Kur’an’da açıklanan cennetteki bazı nimetlerin belirtilmesine benzemektedir. Ama bu cennette başka nimetlerin olmadığı manasına gelmez, bilakis orada ne isterlerse mevcuttur[8] ve istediklerine ek olarak daha fazla nimetler kendilerine verilecektir.[9] 

2. Genel olarak Müslümanların ve özel olarak Şiilerin inancına göre, neden bir grubu diğer bir gruba tercih ettin diye Allah’a itiraz edilemez; örneğin Allah, peygamberlerin çoğunu İsrail oğullarından ve Şii imamlarını da Peygamberin (s.a.a) ailesinden seçmiştir. Yüce Allah Kur’an’da bazı asil aileleri diğer insanlara üstün kıldığını belirtmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.”[10] Bu seçimin nedeni neydi? Bu konu Allah’ın hikmet sahibi ve adil oluşu göz önünde bulundurulduğunda tesadüf ve rastlantı eseri olamaz. Kesinlikle bunun delilleri vardır ve bunların bazıları bize bildirilmiş ve bazıları da bizden saklanmıştır. Peygamberlik silsilesinin İbrahim’in (a.s) soyundan devam etmesini açıklayan nedenlerden bir tanesi, onun Allah’ın dini yolunda göstermiş olduğu fedakârlık ve bu yönde yaptığı duanın kabul olmasıdır.[11] Allah’ın İbrahim’e cevabı onun iki evladı İshak ve İsmail’i de peygamber yapacağı, son peygamber gelinceye dek peygamberlerin çoğunu İshak’ın neslinden çıkaracağı ve dini kıyamete kadar sürecek olan son peygamberi ise İsmail’in neslinden seçeceği olmuştur. Bu yüzden biz neden peygamberlerin çoğu İbrahim’in neslindendir[12] ve niçin İbrahimî dinlerin çağırıcılarının çoğu İsrail oğullarındadır diye bir itirazda bulunamayız. Nitekim biz, İmam Hüseyin’in (a.s) evlatları kanalıyla imamet neslinin sürmesi ve İmam Hasan’ın (a.s) neslinden bir imamın bulunmayışını da karşısında teslim olmamız gereken ilahi bir hikmet olarak telaki etmekteyiz.

3. İbrahim’den sonra gönderilen Peygamberlerin yaklaşık çoğunun Yakub’un (a.s) evlatları veya başka bir tabirle İsrail oğullarından olduğu hususunda bir şüphe olmamakla birlikte, Kur’an-ı Kerim’de bu kavim ve taifeden olmayan başka peygamberlere de işaret edilmiştir. Örneğin:

3.1. Her ne kadar sizin sorunuzun konusu olmasa da İbrahim (a.s) öncesi Adem, Nuh, Hud ve İdris (a.s) gibi peygamberler İbrahimî dinlerden sayılmamaktadır, ama Kur’an onların kıssalarına değinmiştir.

3.2. Kur’an’da adı açıkça on iki defa geçen İbrahim’in (a.s) vasıtasız evladı İsmail[13] (a.s) ve onun çağdaşı olan ve bu semavî kitapta adı yirmi yedi defa geçen Lut[14] (a.s), şüphesiz İbrahim dinine mensup peygamberler olmakla birlikte İsrail oğullarından sayılmamaktadırlar.

3.3. Musa’nın (a.s) Firavun’dan kaçtıktan sonra yanına sığındığı ve kızıyla evlendiği Hz. Şuayb (a.s) İsrail oğullarından değildir. İbrahim’in (a.s) torunlarından ve onun “Medyen b. İbrahim” adındaki evladının neslindendir.[15] Hz. Eyüb (a.s) de bazı rivayetlere göre bu taifeden sayılmamaktadır.[16]

3.4. Her şeyden önemlisi, Kur’an’ın tabiriyle İbrahim dininin en üstün davetçisi olan aziz Peygamberin (s.a.a) bizzat kendisi[17] İsrail oğullarından değildir, bilakis İsmail oğullarındandır.

Son olarak şunları belirtmek gerekir: Kur’an’da adı belirtilen ve hatta İbrahim’den (a.s) sonra gelen peygamberlerin tümü İsrail oğullarından değildir. Eğer böyle bir sınırlama olsaydı bile, tüm peygamberlerin mesajı bir olduğu için bu Kur’an’ın insanları hidayete erdirmedeki hedefine bir zarar vermezdi.      



[1] Şeyh Saduk, Men La Yehziruhu el-Fakih, c. 4, s. 180, h. 5407, İntişarat-ı Camia-i Müderrisin, Kum, 1413 k.

[2] Bakara, 253, "تلک الرسل فضلنا بعضهم علی بعض"

[3] Ali İmran, 84; Bakara, 136 ve 285, "لا نفرق بین أحد من رسله"

[4] Ğafir, 78, "و لقد أرسلنا رسلا من قبلک منهم من قصصنا علیک و منهم من لم نقصص علیک"

[5] Nahl, 43, Enbiya, 7, "فسئلوا أهل الذکر إن کنتم لا تعلمون" (Belirtilen hususlar hakkında 546. Soru (Site: 596) adresine müracaat ederek daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz).

[6] Muhammed, 15, "مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّتی‏ وُعِدَ الْمُتَّقُونَ فیها أَنْهارٌ مِنْ ماءٍ غَیْرِ آسِنٍ وَ أَنْهارٌ مِنْ لَبَنٍ لَمْ یَتَغَیَّرْ طَعْمُهُ وَ أَنْهارٌ مِنْ خَمْرٍ لَذَّةٍ لِلشَّارِبین‏..."

[7] Ğaşiye, 12 – 16.

[8] Zuhruf, 71; Fussilet, 31, "...لکم فیها ما تشتهی أنفسکم و لکم فیها ما تدعون"

[9] Kaf, 35, "لهم ما یشاؤن فیها و لدینا مزید"

[10] Ali İmran, 33, "أن الله اصطفی آدم و نوحا و آل ابراهیم و آل عمران علی العالمین"

[11] Bakara, 124, "قال إنی جاعلک للناس إماما قال و من ذریتی..." ve İbrahim, 40, "رب اجعلنی مقیم الصلاة و من ذریتی"

[12] Nisa, 54, "أم یحسدون الناس علی ما آتاهم الله من فضله، فقد آتینا آل ابراهیم الکتاب و الحکمة و ..."

[13] Bakara, 125, 133, 136 ve 140.

[14] Enam, 86; A’raf, 80; Hud 77.

[15] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 12, s. 375 – 376 (be nakl az Mecmeu’l-Beyan-i Tabersi), Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1404 k.

[16] Biharu’l-Envar, c. 12, s. 384, h. 9.

[17] Ali İmran, 68, "إن أولی الناس بإبراهیم للذین اتبعوه و هذا النبی و ..."

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bakî'yi ziyaret edenler ve bunların içerisinde özellikle İranlılar, niçin ağlıyorlar?
    7583 Yeni Kelam İlmi 2008/02/17
    Bu soruya cevap verebilmek için, öncelikle ağlamanın içyüzünü ve nerelerde, nasıl kullanıldığını bilmemiz gerekmektedir.Ağlamanın bir dış yönü ve bir de iç yönü bulunmaktadır; öncelikle insanın iç dünyasında bir takım duygusal ve psikolojik etkileşimler olur, bununla birlikte beyinde bazı çalışmalar oluşur ve bu gözden yaşların dökülmesi olarak kendisini gösterir.İnsanın ...
  • Eğer yanlış hayallere dalarak ya da namahrem birisiyle çet yaparak insandan bir su çıkarsa ona gusül etmesi farz olur mu?
    8793 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Ehl-i Beyt’ten gelen hadislere dayalı olarak değerli taklid mercilerinin yazmış oldukları fetva ve ilmihal kitaplarında meninin tespiti için birkaç belirti ve alamet zikredilmiştir. Taklid mecileri şöyle demişlerdir:“Eğer insanın meni olup olmadığını bilmediği bir sıvı ondan çıkarsa şu belirtileri taşıdığı takdirde meni olduğuna hükmedilir:
  • İslami öğretiler acısından ’Kısas’ mı yoksa af ve bağışlama mı daha üstündür?
    2860 عفو و بخشش 2020/01/19
  • ilim ve bilginin önemliliğine değinen ayetleri açıklar mısınız?
    15158 Tefsir 2011/07/19
    Kuranı kerim saadet ve kemale hidayet ve kılavuzluk yapan bir kitaptır. Hidayet etme konusu da akıl ve ilim yoluyla ancak mümkündür. Bunun dışında hidayetin gerçekleşmesi imkânsızdır. Bu nedenle ilim ve bilgi kuran nezdinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu önemlilik o denlidir ki kuranı ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6538 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Ayat namazı kılarken Bismillahirrahmanirrahim’i surenin bir ayeti sayarak bir bölüm olarak okuyabilir miyiz?
    7456 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Akıl din ile neden çelişir?
    11906 Yeni Kelam İlmi 2010/07/24
    Akıl, insanların içsel hücceti olup kemal yolunda kendilerine rehberlik eder. Şeriat (din) ise kirlilik girdabından insanları kurtarmak ve onları insanî kemal ve saadete sevk etmek için dışsal bir hüccettir. Buna göre zahir ve batın hüccetlerin birbiriyle çatışır olması mümkün değildir. Akıl bir fenomen ve her fenomen ...
  • Kura bağlı az su kur hükmünü taşır mı?
    5741 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Kur suyu kapsamayan leğen suyu az sudur ve şehrin (kur veya akan) boru suyuna bağlı olan az su temizlemede ve necis olmada kur suyu hükmünü taşır; yani necis eşyaları (necasetin kendisi bertaraf olduktan sonra) bir defa yıkamayla temizler. Aynı şekilde onun sıçramaları temizdir ve necaset ile temas etmeyle necis ...
  • İslam dini zor ve çetin bir din midir?
    9904 دین اسلام 2015/06/29
    En kâmil ilahi din olan İslam’ın temeli kolaylık ve yumuşaklık üzerine kurulmuştur. Kolaylık ve yumuşaklık İslam’ın hüküm ve kanunlarında mevcuttur. İslam’ın temellerinin apaçık ve kavramlarının da basitliği her akıllı ve uygar insan için anlaşılır niteliktedir ve her temiz ve sağlıklı fıtrat onun basit, anlaşılır, mantıklı ve makul ...

En Çok Okunanlar