Please Wait
10426
Bu soruda dile getirilenler erginlik ve ilk gençlik döneminin bazı alametleridir. İnsan bu dönemde başkalarının düşünce ve hatta bakışlarının etkisinde çok kalır. Bu özellik bir ölçüye dek tabiidir; çünkü genç en küçük bir zaaf noktası bile göstermek istememekte ve herkesin gözünde sevilen ve övülen biri olmak istemektedir. Özgüven taşımak ve kendine inanmak istemektedir. İnsanda bu kendine inanmaya sebep olan ve onu huzura kavuşturan bazı önemli etmenler kendini tanımak, kendine değer vermek ve kendini hafife almamaktan ibarettir.
Bu soruda dile getirilenler erginlik ve ilk gençlik döneminin bazı alametleridir. İnsan bu dönemde başkalarının düşünce ve hatta bakışlarının etkisinde çok kalır. Bu özellik bir ölçüye dek tabiidir; çünkü genç en küçük bir zaaf noktası bile göstermek istememekte ve herkesin gözünde sevilen ve övülen biri olmak istemektedir. Bu ölçüye kadar her şey iyi ve güzeldir; zira insan iyi ölçüleri göz önünde bulundurarak ve kendine bakarak salih insanların gözünde yüce değerlere ulaşmaya teşebbüs edebilir. Elbette bu genç için tehlikeli de olabilir. Genç iyi olmayan arkadaş ve fertlerle birlikte olursa ve zaaf noktası göstermemek için onların ölçülerini kendine uyarlarsa, bu durumda çok çabuk bir sürede sapmaya yönelir. Bazı şahıslarda, bu tür bir idealizm değişik nedenler yüzünden ve bu cümleden olmak üzere ailevî terbiye nedeniyle aşırı bir şekilde gelişim göstermektedir. İşte bu durumda insanın huzuru kaçmaktadır. Her an başkaları için yaşadığını sanmakta, diğer insanların görüşlerini kendi görüşünden daha önemli saymakta ve de bunaltı ve ağırlık hissi taşımaktadır; zira herkesi kendinden memnun kılmak istemektedir. Her haliyle bu sorunu çözmek için aşağıdaki hususlara özen göstermek gerekir:
1. Özgüven Ve Huzur:
Özgüven kendine inanmak, kendi gücüne dayanmak ve güvenmek ve de hareket etmede kendi kabiliyetine inanmak demektir. [1] İslam kendi zengin öğretileri, örnek tanıtımı, kendini bilmeyi ve can saygınlığını bildirmeyle insanlara kendine inanmanın en büyük dersini armağan etmiştir. Örneğin İslam’da özgüvenin göstergelerinden birisi, insancıl duygular ve fıtrî temayüllerin derinliklerinden kaynaklanan bağımsızlık talebi ve başkalarına muhtaç olmamaktır. Kur’an-ı Kerim her insanın saadetini onun kendi amel, çaba ve mücadelesine bağlı bilmekte ve onun için çaba ve faaliyetinin hâsılından başka bir ödül gözetmemektedir. Böyle bir şey de ancak kendine inanmayla tahakkuk edecektir. “ Herkes, kazancına bağlıdır.” [2]
2. Kendine Değer Vermek:
Bu, kendine saygı duymak ve kendine müspet bakmak demektir. İslam ibadetsel, toplumsal, ahlakî ve ekonomik tüm programlarında onuru gözetmiş ve onu göz önünde bulundurmamayı hiçbir şartta kabul etmemiştir. Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Allah Müslüman’ın tüm işlerini kendisine bırakmıştır, ama kendisini zelil etme kararını ona vermemiştir.” [3] Abraham Mazlu şöyle demektedir: “Toplumdaki tüm fertler onura veya kendine saygı duymaya veyahut başkalarına saygı duymaya eğilim göstermekte veya ihtiyaç duymaktadır.” [4]
3. Kendini Tanımak:
Kendini tanımak, büyük bir ölçüye kadar şahsiyet eksenli olumlu yönleri tanımaya ve kabiliyet, yetenek ve güçlerden haberdar olmaya bağlıdır. [5] İnsanın kendisine menfi bakması ve yeteneklerini küçük sayması, huzuru kaçırmaya ve derunî özgürlüğün yok olmasına neden olur. Aynı şekilde insanın ruhsal denge taşımamasına ve de hayattan ve onun sorumluluklarından kaçmasına ve uzak durmasına sebep olur. [6]
4. Başkalarının görüşlünü kabul etme veya reddetmedeki ölçünüzün hak ve hakikat olmasına özen gösterin. Masum imamın şu değerli sözüne dikkat ediniz: İmam Musa b. Cafer (a.s), Hişam’a şöyle buyurmaktadır: “Ey Hişam eğer elinde bir ceviz olursa ve tüm halk onun mücevher olduğunu söylerse, bunun senin için bir faydası yoktur ( inanma) ve eğer elinde bir mücevher olursa ve tüm halk onun ceviz olduğunu söylerde, bunun sana bir zararı olmaz (üzülme). [7]
5. Başkalarının da sizin gibi kusurları olduğundan emin olun. İnsan-ı kâmilden başka hiç kimsenin kâmil ve ideal olmadığını bilin.
6. Başkalarının da (özellikle genç arkadaşlarınız) kendileri hakkında sizin görüşünüze önem verdiklerini unutmayın.
7. Huzur bulmanız için kalbinizi Allah’a verin. Allah şöyle buyuruyor: “Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [8]
Daha fazla bilgi elde etmek için şu yanıtlara müracaat edebilirsiniz:
12672 (Site: 12423) (Akıl Ve Düşüncenin Yetiştirilmesi Ve Bağımsızlığı),
525 (Site: 572) (İradeyi Takviye Etmenin Yolları)
ve 15882 (Site: 15622) (Sinirlerin Gerilmesinin Nedenleri)
[1] Muin, Muhammed, Ferheng-i Farsi, c. 2, s. 2406; Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Rahiyan-ı Kuy-i Dost, s. 15, Merkez-i intişarat-ı Müessese-i Amuzeşi VePejuheşi İmam Humeyni, çap-ı sevvom, 1376.
[2] Müdessir, 38.
[3] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Furu-i Kafi, c. 5, s. 63, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, çap-ı dovvom, 1326.
[4] Abraham Mazlu, Revan Şinasi Şahsiyet-i Salim, ba tercüme: Ruygerdan, Şiva, s. 154, Bi Ca.
[5] Sübhani, Niya, Muhammed, Civan Ve İtimad Be Nefs, s. 64, Merkez-ı Çap Ve Neşr-i Defter-i Tebliğat-ı İslami Hovze-i ilmiye-i Kum, çap-ı evvel, 1387.
[6] Menuçehriyan, Perviz, Ukde-i Hakaret, s. 5, İntişarat-ı Gotenberg, Bi Ta.
[7] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 1, s. 136, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.
[8] Rad, 28.