Gelişmiş Arama
Ziyaret
6269
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Doğru alışverişin şartları nelerdir?
Soru
Doğru alışverişin şartları nelerdir?
Kısa Cevap

Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ister inşaya ihtiyaç duyan ister ihtiyaç duymayan amel ve görevleri kapsar. Özel anlamıyla muamele yakınlık kastinin güdülmediği, ama nikâh gibi iki tarafın inşasına gerek duyan ameller ve görevleri içerir. Özel ve genel arasındaki orta manasıyla muamele ise yakınlık kastinin muteber olmadığı, ama boşanmak gibi en az bir tarafın inşasına gerek duyan amel ve vazifeleri kapsar.[1] Aynı şekilde bugünkü İran toplumu örfünde muamele alışveriş manasında kullanılır. Bundan dolayı tam bir cevap verebilmemiz için sizin muamele kavramından hangi manayı kastetmiş olduğunuzu belirtmeniz gerekir. Eğer sizin muameleden kastettiğiniz şey alışveriş ise akit, mal, alıcı ve satıcıda alışverişin çeşitli şartları barındırdığını belirtmemiz gerekir. Aşağıda bunlara işaret ediyoruz:

Akdin Şartları:

Alışverişte Arapça akdin söylenmesi gerekli değildir. Eğer satıcı herhangi bir dille bu malı şu para karşılığında sattım ve müşteride kabul ettim derse muamele doğru sayılır. Ama alıcı ve satıcının inşa kasti taşıması gerekir; yani bu iki cümleyi söylerken niyetleri satmak ve almak olmalıdır.[2] Eğer muamele esnasında sözü söylemezlerse, ama satıcı alıcıdan aldığı şey karşılığında malını onun mülkü haline getirirse ve o bunu alırsa muamele doğru sayılır ve her ikisi malik olur.[3]

Mal Ve Karşılığının Şartları:

1. Mal ve karşılığının miktarı ağırlık veya ölçü veya sayı veyahut buna benzer şeylerle belirlenmelidir.

2. Onu teslim edebilmeleri gerekir; bundan dolayı kaçmış bir atı satmak doğru değildir.

3. Mal ve karşılığında bulunan özellikler belli olmalıdır.

4. Mal veya karşılığında hiç kimsenin bir hakkı olmamalıdır. Bu esasla eğer insan bir malı bir kimsenin yanına emanet olarak bırakmışsa, izni olmaksızın onu satamaz.

5. Müstehap ihtiyat üzere, insanın bizzat malı satması gerekir, onun faydasını değil.[4]

Satıcı ve Alıcının Şartları:

1. Ergin olmalılar.

2. Akıllı olmalılar.

3. Şer’i hâkim onları kendi mallarından tasarruf etmekten alı koymamış olması gerekir.

4. Satma ve alma kasti gütmeleri gerekir. Eğer şakayla insan ben malımı sattım derse muamele geçersizdir.

5. Hiç kimsenin onları mecbur kılmamış olması gerekir.

6. Verdikleri mal ve karşılığının maliki olmaları gerekir (veya baba ve küçük ata gibi malın tasarrufu onların elinde olmalıdır).[5]

Daha fazla bilgi edinmek için “mal ve karşılığının şartları ve tesliminin gerçekleşmemesi nedeniyle muamelenin geçersizliği” başlıklı 4831. (Site: 5117) sayılı soruya müracaat ediniz.

 


[1] Munyetu’t Talib fi Haşiyeti’l Mekasib, c: 1,s: 33.

[2] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 226, m: 2097.

[3] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 226, m: 2098.

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 222, m: 2090.

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 216, m: 2081.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar