Please Wait
8584
Humusun sözcük anlamı beşte birdir. Fıkıhta insanın ziraat, meslek, ticaret, hizmet vb. yollardan elde ettiği kazançların beşte birini Allah yolunda belirlenen yerlere vermesidir.
Humus İslami farizalardan biridir. Kur’an cihat emrinin yanı sıra humsu da söz konusu kılmıştır.
Bu hükmün birçok sırları ve hikmetleri vardır. Bu hikmetlerden bazıları şöyledir:
1- Humus İslam yönetiminin başında yer alan İmam’ın harcamaları için gerekli kaynağı sağlamaktadır. Bu yüzden hadislerde humusdan “yönetim hakkı” olarak yad edilmiştir.
2- Yüce Allah İslam Peygamber’inin saygınlığı korumak için Haşimi soyuna mensup fakirlerin geçiminin humus yoluyla temin edilmesini ön görmüş ve onların payını kendi ve Peygamberi’nin payıyla bir arada zikretmiştir. Böylece onların sıkıntı duymalarını ve tahkir olmalarını önlemiştir.
3- İmam yapmak istediği hayır işlerin kaynağını bu kaynaktan temin etmektedir.
4- Humus, onu ödeyen kimsenin manevi kemali için bir vesile sayılır. Çünkü bu onun mala düşkünlüğünü önlemekte ve Allah yolunda kendi imkanlarını harekete geçirmesi için bir alıştırma sayılmaktadır.
5- Humus dinin ihyası ve İslami yönetimin gerçekleşmesi için farz olmuştur.
Humus Teslim Edileceği Yer:
Humus İmam’a ve seyitlere tahsis edilmiştir. Gaybet döneminde gerekli şartları taşıyan müçtehide verilir.
Yukarıdaki soruyla ilgili olarak Taklit mercilerinin fetvaları şöyledir:
İmam Humeyni: Humusu kendi taklit merciine veya kemiyet ve nitelik açısından kendi merciiyle aynı harcamayı humus için öngören bir müçtehide verebileceği gibi taklit merciinin izin verdiği yerlerde harcayabilir.[1]
Ayetullah Uzma Hameni: Humusu Müslümanların veliyi emrine veya onun vekiline vermelidir. Eğer kendi taklit merciinin fetvasına göre amel ederse yükümlülüğü üzerinde kalkar.[2]
Ayetullah Fazıl, Ayetullah Nuri, Ayetullah Mekarim, Ayetullah Behcet ve Ayetullah Vahid: İmam aleyhisselam’ın payını kendi taklit merciine veya kemiyet ve nitelik yönünden harcamada kendi taklit mercii ile aynı harcamayı öngören müctehide vermelidir. Yine taklit merciinin izin verdiği yerde de harcayabilir. Seyitlere ait olan payı da ihtiyaten farz olarak kendi taklit merciinin izniyle seyitlere verebilir.[3]
Ayetullah Tebrizi: İmam’ın payını kendi taklit merciine vermeli veya onun izin verdiği bir yerde harcamalıdır. Eğer kendi taklit merciinden başka bir müçtehide vermek isterse kendi taklit merciinden izin almalıdır. Seyitlere ait olan payı da doğrudan seyitlerin kendisine vermelidir.[4]
Ayetullah Sistani: İmam’ın payını kendi taklit merciine vermeli veya onun izin verdiği bir yerde harcamalıdır. İhtiyaten farz olarak verdiği mercii a’lem ve genel durumlardan haberdar birisi olmalıdır. Seyitlerin payını onların kendisine verebilir.[5]
Ayetullah Safi: İmam’ın payını kendi taklit merciine ya da kendi mercii ile harcamada kemiyet ve nitelik yönünden aynı yönteme sahip olan müçtehide vermelidir. Taklit merciinin izin verdiği yerde de harcayabilir. Seyitlerin payını ise onların kendisine verebilir.[6]
Hatırlatma: Humus iki bölüme ayrılır: Onun yarısı İmam’ın payı ve yarısı da seyitlerin (Haşimilerin) payıdır. Ayetullah Sistani, Tebrizi ve Safi seyitlerin payını vermede müçtehitten izin almayı gerekli bilmiyorlar.