Gelişmiş Arama
Ziyaret
10686
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Şiilerin inancına göre kıyamet günündeki en önemli soru Ehlibeyt’in dostluğu ve velayeti hakkında mı olacaktır?
Soru
Biharu’l-Envar kitabının 27. cildinin 79. sayfasında nakledilen bir rivayete göre, Şiiler nezdinde kıyamet gününde ölen bir kimseden sorulan ilk şeyin Ehlibeyt’in sevgisi olduğu doğru mudur?
Kısa Cevap

Kur’an öğretileri ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tavsiyelerinden alınmış Peygamber ve ailesinin sevgisi, Şia inancının en önemli usullerindendir ve hiçbir Şii bunda kuşku duymaz. Bu bağlamda biz kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât gibi hususlar hakkında sorulduğu gibi velayet ve Ehlibeyt’in sevgisi hakkında da sorulacağına inanırız. Hatta bu konu kıyamet günündeki en önemli sorudur; zira Kur’an’ın açıkça belirttiği üzere böyle bir sevgi, Hz. Peygamberin (s.a.a) üstlenmiş olduğu elçilik zahmetleri karşısında Müslümanlardan istemiş olduğu tek şeydir. Elbette Ehlibeyt’i seven bir şahıs imkân ölçüsünde günahlardan uzak durmaya, iyi davranışıyla kendini Rabbine yaklaştırmaya ve davranışlarını önderlerinin davranışı doğrultusunda tanzim etmeye çalışmalıdır. Böyle bir birey gafletten kaynaklanan günahlarının da Ehlibeyt sevgisi ve onların şefaati sayesinde Allah tarafından bağışlanacağını ümit edebilir.  

Ayrıntılı Cevap

Uyun-u Ahbarı’r-Rıza kitabının nakli ile Biharu’l-Envar kitabında yer alan belirttiğiniz hadisin metni şudur: Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Sorulacak ilk şey, biz Ehlibeyt’in dostluğudur.[1] Bu hususta aşağıda özet olarak belirtilmiş noktaları okumanızı ve son neticeye dikkat etmenizi tavsiye ederiz:

1. Kur’an-ı Kerim’de yer alan bir ayet esasınca Hz. Peygamber (s.a.a), Ehlibeyt’i sevme dışında kendi görevi için başka bir karşılık istememiştir: İşte bu, Allah’ın inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum.” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.[2] Şiilerin ekseriyeti bu ayeti Ehlibeyt’i sevmek olarak tefsir etmiş ve Ehlisünnetin birçok hadislerinde de böyle bir tefsire işaret edilmiştir; örneğin İbn. Abbas şöyle nakletmektedir: Bu ayet nazil olduktan sonra Hz. Peygamberin (s.a.a) sahabeleri ey Allah’ın Resulü Allah’ın sevilmesini emrettiği şahıslar kimlerdir diye sordu ve Hz. Peygamber (s.a.a) Fatıma (s.a) ve evlatlarıdır diye buyurdu.[3] Bu bağlamda Ehlibeyt’in velayet ve sevgisi Şii’lerin inançsal bir rüknü sayılmakta ve onlar bu davranışları ile Hz. Peygamberin (s.a.a) isteğine olumlu yanıt vermektedirler.

2. Allah, Peygamber ve Ehlibeyt dostluğu sadece dil ile olmamalı, bu onların emirlerine uymayı da peşinden getirmelidir. Yüce Allah Hz. Peygambere şöyle buyurmaktadır: De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”[4]  Bu ayetler esasınca sevgi itaat etmeyi gerektirir ve bu ikisi de günahların bağışlanmasına neden olur.

3. İmam Sadık (a.s) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet günü sorulacak ilk sorular şunlardır: Farz namazlar, farz zekâtlar, farz oruçlar, farz haç ve biz Ehlibeyt’in velayeti.”[5] Bu rivayet ve benzerleri iki önemli unsur olan “velayet” ve “salih amel” arasındaki bir tür gereklilik ve birlikteliği gösterir ve bunun açıklaması şudur:

3-1. Hz. Peygamberin (s.a.a) makam ve konumunu tanıyan ve hem Kur’an’da ve hem de Allah Resulü’nün tavsiyelerinde Ehlibeyt sevgisinin gerekliliğini bilen şahıslar, bütün bunlara rağmen bu yüce aileye yönelik kin ve haset taşırlarsa ve kalpleri Ehlibeyt sevgisinden yoksun olursa, onların zahirde iyi olan amelleri de kabul edilmez. Zira böyle ameller temiz bir niyetten türemez.

3-2. Öte taraftan zahirde kendini Ehlibeyt’i sevenler olarak tanıtanlar, lakin pratikte onların tavsiye ve buyruklarından yüz çevirenler Ehlibeyt’in gerçek sevenleri değildirler; zira işaret edildiği gibi sevgi ardından itaati getirir.

3-3. Sorunuza konu olan mevcut rivayette Ehlibeyt sevgisi kıyamette sorulacak ilk konu olarak belirtilmiştir, lakin diğer rivayetleri de göz önünde bulundurarak bunun diğer amellerin önemsiz olduğu manasına gelmediği belirtilmelidir. Bilakis İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen rivayette de açıkça belirtildiği gibi velayet ve sevgiye ek olarak namaz, oruç, zekât ve hac da kıyametteki ilk sorulardandır. Hem bu rivayette ve hem de sorunuza konu olan rivayette “kuldan sorulacak ilk soru” tabirinden istifade edilmesi enteresandır. Cevap bağlamında son netice şudur: Kıyamet gününde velayet ve Ehlibeyt sevgisi namaz, oruç ve zekât gibi diğer şer’i önemli farzların yanında ve hatta onlardan daha yüksek bir derecede sorulacaktır ve bu konu Kur’an ve sünnet öğretilerine aykırı değildir ve biz Şiiler bunu dile getirmekten hiçbir kuşku ve kaygı duymamaktayız.

 


[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c. 27, s. 79, hadis 18, Müessese-i El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[2] Şura Suresi, 23. ayet.

[3] İbni ebi Hatem, Tefsiri’l Kur’an-i’l Azim, s. 10, s. 3277, hadis 18477, Mekteberi Nizarı Mustafa El- Baz, Arabistan-ı Suudi, Mekke’tü’l Mükerreme, 1419 h.k.

[4] A’li İmran Suresi, 31. ayet: "قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُوني‏ يُحْبِبْكُمُ اللَّهُ وَ يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَ اللَّهُ غَفُورٌ رَحيم".

[5] Hürr’ü Amuli, Muhammed bin El- Hasan, Vesailu’ş Şia, c. 4, s. 124, hadis 4688, Müessese-i A’lu’l Beyt, Kum, 1409 h.k.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8809 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6096 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    32547 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • Eşinin veya başkalarının verdiği hediyelerle kadına hac farz olur mu?
    5693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bu malların size hediye edilip sizin kabul etmenizden sonra sizin malınız olduğuna göre bunlar da sizin diğer mallarınız gibi sayılır. Sizin bu mallarla mustati (hacca gitmeye gücünüzün) olduğu farz edilmiştir. Bu yüzden sizi mustati kılacak diğer şartlar da var ise hac size farz olur. ...
  • Hermonotik nedir ve onun görecelikle ne gibi bağlantısı vardır?
    14327 Yeni Kelam İlmi 2010/12/28
    Hermonotik teriminin iki manası vardır:a) Geniş Mana: Bu kelime bu manada, bir metnin yorumu hakkındaki her türlü araştırmadır. Bu yüzden hermonotik, bu alanda bütün dinleri, hatta ilm-i usul’un lafızlar bölümünü dahi kapsamaktadır. b) Dar Mana: Bu kelimenin bu manasıyla ...
  • Akli Burhan ile Fıkhi Kıyas arasındaki fark nedir?
    12000 Düzenler 2012/11/01
    Fakihler nezdinde kıyas ıstılahı, mantık ve felsefedeki “temsil” (analoji) ıstılahıyla aynıdır. ” kıyas ve temsilden maksat birinci şeyin hükmünü ikinci bir şeye, iki şeyde nitelik benzerlik olduğundan dolayı sirayet etmektir. Burhan, mantık ilminde “kıyas” türlerinden bir ıstılahtır ki yakini mukaddimelerden (öncül) oluşur ve verdiği netice ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    48069 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Niçin Allah bütün insanları Müslüman yaratmadı?
    38415 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Allah Teala insanları Allah’ı tanıyan, tapan, akıl ve düşünce gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi bir yapıda yaratmıştır. İnsanların hidayeti için de peygamberler göndermiştir. Allah kimseyi kâfir, Hıristiyan, Yahudi… olarak yaratmamıştır. Aksine insan sahip olduğu ihtiyarı kötüye kullanmak ve yaşadığı alan ve koşullar dolayısıyla yanış yola sapmaktadır.
  • Sermayenin humusu var mıdır?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur: Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir? Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): ...
  • Mülk sahibi, mülkünün yarısını bir hayır kuruluşuyla sulh ediyor (anlaşıyor) ve orada veya ona bedeli olacak mekanda okul yapılmasını şart koşuyor. Bu kuruluş orada medresenin dışında bir şey yapabilir mi?
    5721 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Bu meselede üç nokta göz önüne alınmalıdır: 1. Akitteki söz konusu şarta aykırı davranmak caiz değildir. Yani o mekan veya bedel mekan okulun dışında bir şey için kullanılamaz. Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Şart, lazım akdin içindeyse ona amel etmek gereklidir ve aykırı davranmak caiz değildir.

En Çok Okunanlar