Gelişmiş Arama
Ziyaret
15282
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
Soru
Şia âlimleri Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna ve onun meni dışında kendisi için hiçbir ilaç bulmadığına mı inanmaktadır?
Kısa Cevap
Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. 
 
Ayrıntılı Cevap
Hz. Peygamber (s.a.a) döneminde ve İslam’ın yayılmasıyla Hz. Peygamberin (s.a.a) hadislerini kayıt ve nakletme akımı şekillendi. Hz. Peygamberin (s.a.a) vefat etmesinden sonra ve Müslümanların iç ihtilaflarla uğraştığı bir atmosferde, bir grup Müslüman bu eşsiz hazineyi toplamak için çaba sarf etti. Öte taraftan ikinci halife dönemindeki özel siyasî koşullarda hadislerin yazılması yasaklandı. Bu yasak, Müslüman toplum için bir darbe niteliğindeydi. Bu dönemsel ama etkili durgunluktan sonra hadisçilik akımı daha güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Hadislerin kayıt ve nakledilmesinin nicel olarak yaygınlık kazanmasıyla birlikte, dinsel samimiyetleri hakkında kuşku bulunan bir takım muhaddislerin meydana çıktıklarına tanıklık ediyoruz. Bu bireyler arasında Müslüman olmuş Yahudiler çok dikkat çekmektedir. Bazı hadis külliyatlarını biraz incelemeyle İsrailiyat, uydurulmuş rivayetler ve tahrif edilmiş hadislerin izine rastlamak mümkündür. Bu hususun değişik nedenleri vardır; henüz eski dinleriyle ilişkilerini ve ona duydukları ilgiyi koruyan ve yitirmeyen Müslüman olmuş Yahudi raviler bunun bir örneğidir. Bu grup İslam’a duyduğu derin düşmanlık nedeniyle hadislere el uzatmak veya hadis uydurmak suretiyle Müslümanlar arasında sapık inançlarını yaymaya çalışmıştır. Aynı şekilde nifak, Gulat ve Mukassire akımları ve de hadis toplama, nakletme ve yazma faaliyetlerinde eli bulunan değişik mezheplerin aşırı unsurları hadisleri tahrif etme, hadis uydurma ve onları hadis usulü[1] kitaplarına sokmada veya bazı hadisleri silmede etkisiz olmamıştır. Şia imamları her zaman değişik fırsatlarda bu sapık akımlara işaret etmiş ve onları dışlayıp lanetlemişledir.[2] Böyle bir ortamda hem Şia ve hem de Ehli Sünnet bir hadis külliyatı oluşturmuştur ki bu külliyat içinde de bu tür unsurlara rastlamak mümkündür.  Bu nedenle Şia’da hadis nakli ve toplanması sürecinde ve başlangıçta hadisi tanımaya dönük çabalar kendini gösterdi. Masum imamlar (a.s) değişik durumlarda hadisleri yanlış anlamanın önüne geçmek gayesiyle muhataplarına hadisleri açıklamakta ve tefsir etmekteydiler. Hicrî-Kamerî on ve on birinci yüzyıllarda hadis toplama işlemi daha geniş bir kapsamda sürdü ve bunun neticesinde Ahbarilik akımı ortaya çıktı. Elbette bu akımla eşzamanlı olarak, hadis ilmi de rical, diraye ve hadis fıkhı formunda daha organizeli bir şekilde beliriverdi. Şia’nın hadis kitaplarının müellifleri, doğru hadisleri toplamak gayesiyle hadis külliyatlarını derleme ve tedvin etme noktasında büyük bir çaba sarf ettiler. Bununla birlikte hiçbir zaman bu rivayetlerin tamamının doğru olduğu iddiasını gütmediler. Bu nedenle âlimler bu külliyatlardaki rivayetleri ele alırken hadis ilminden (rical, diraye, hadis fıkhı) yararlanmak suretiyle sahih rivayetleri sahih olmayan rivayetlerden ayırt etmekte, belirginleştirmekte ve sonra onlara isnatta bulunmaktadır. Belirtilen hususlara binaen, Şia ve Ehli Sünnet’in hadis külliyatları sorundan yoksun değildir. Bu nedenle her iki grup sahih hitaplar tedvin ederek bu sorunları gidermeye çalışmışlardır. Bununla birlikte, henüz Şia’nın dört kitabı ve Ehli Sünnet’in sahih kitaplarında daha fazla bir inceleme ve dikkate ihtiyaç duyan sayılı bir takım doğru olmayan rivayetler mevcuttur.
Netice:
1. Hatta düşmanlar hakkında olsa bile İslam her türlü aşırılığa karşıdır[3] ama değişik mezheplerin aşırı unsurları ve bu cümleden olmak üzere Şiilik iddiası güden aşırılar (Gulat), bu tavsiyeye kulak vermeyip kendi mezhepleri için zorluklar yaratmışlardır.
2. İmamlar (a.s) döneminde bir takım rivayetler de onların düşmanları tarafından üretilmiş ve sahaya sürülmüştür. Bu rivayetlerin bazıları imamların (a.s) erdemleri hakkında aşırıya kaçacak şekilde ve onların muhaliflerini ifrat derecesinde yerme tarzındaydı. Bu her iki grup da kamuoyunu masum önderlerin aleyhine yönlendirmekte ve bu nedenden ötürü imamların itirazına sebep olmaktaydı.[4]
3. Şia’nın rivayet kitaplarının incelenmesi sonucunda hiçbir muteber senette ikinci halifenin eşcinsel olduğundan söz edilmemiştir. Şia âlimleri de bu meseleye inanmamaktadır. Eğer bazı yazarlar bunu Şialara isnat ediyorsa, sözlerini delilli bir şekilde ifade etmelidirler.
4. Envaru’n-Numaniye kitabında yer alan şeyler, Ehli Sünnet’ten ikinci halife hakkında aktarılan doğruluk ve sıhhati incelenmesi gereken birkaç rivayettir. Bu rivayetlerin içinde Ehli Sünnet’in bazı şahsiyetlerinden ikinci halifenin eşcinsel olduğu konusunda bir takım sözler aktarılmış, yazar bunlara işaret etmiş ve bunu çirkin gördüğünü belirtmiştir.[5]
Üzerinde düşünülmesi gereken nokta, bu tür sözlerin Ehli Sünnet’in kitaplarında yer alması ve halifelerin ve bazı sahabelerin eleştiriye tutulduğunun gözlemlenmesidir ki bu husus incelenmelidir.
5. Şia âlimleri, Ehli Sünnet ile aralarında bulunan tarihsel ve kelamsal ihtilaflara rağmen Ehli Beyt’in hakkaniyetini ispat etme noktasında hiçbir zaman bu tür çirkin ve gayri ahlakî mesnetlere tevessül etmemiş ve tartışmalarda en uygun üslubu tercih etmişlerdir.  
6. Eğer iki mezhep içinde araştırmadan ve de meçhul ve güvenilir olmayan raviler tarafından nakledilen hadislere tevessül ederek asılsız ve gerçek dışı bir konuyu dile getirmeye çalışanlar olursa, bu husus tüm Şia veya Sünni âlimlere isnat edilmemeli ve onların inancı olarak lanse edilmemelidir.
Sonuç: Her ne kadar sorunuza konu olan hususu muteber bir hadis kitabında bulmadıysak da biz Şiaların hadis kitaplarında yer alan her hadis veya rivayetin sahih olduğuna inanmadığımızı söylemek gerekir. Belirtildiği gibi, değişik nedenlerden ötürü Şia âlimleri tarafından onaylanmamış rivayetler de mevcuttur ve rivayetlerin doğru olup olmadığını saptamak için bir takım kıstasların karar kılınmış olması bu yüzdendir.       
 

[1] Keşi, Muhammed b. Ömer, Rical-i Keşi, s. 250, İntişarat-ı Danışgah-ı Meşhed, Meşhed-i Mukaddes, 1348 h.k.
[2] Hilli, Hasan b. Yusuf, el-Hulasa, s. 35, çap-ı dovvom, Daru’z-Zahair, Kum, 1411 h.k.
[3] Maide, 8.
[4] Saduk, Muhammed b. Ali, Uyun-i Ahbari’r-Rıza (a.s), c. 1, s. 304, İntişarat-ı Cihan, 1378 h.k.
[5] Cezairi, Seyid Nimetullah,el-Envaru’n-Numaniye, c. 1, s. 52, çap-ı evvel, Daru’l-Kari, Beyrut, 1429 h.k.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar