Gelişmiş Arama
Ziyaret
27533
Güncellenme Tarihi: 2012/05/08
Soru Özeti
Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
Soru
Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
Kısa Cevap

Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ve yaşadığı toplumun şartlarından kaynaklanıyordu. 

Ayrıntılı Cevap

Evlilik, eskiden beri sürüp gelen insanlığın güzel sünnetlerinden biridir. İnsanlık, yaşama canlılık veren evliliğe verdiği önem kadar hiç bir şeye belkide önem vermemiştir. Zira hem içeriği insan fıtratıyla tamamen uyumludur, hem de insanın doğal garizeleri ve temel ihtiyaçlarını doğru bir yoldan gidermektedir.

Kur’an-ı Kerim, birçok ayette evliliğin önemine ve faydalarına dikkat çekmiştir. Evliliğin insanın manevi ve ahlaki ilerlemesine engel olduğu görüşünü red ve onu Peygamberlerin sünnetine aykırı bulmaktadır. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Andolsun ki senden önce de peygamberler gönderdik, onlara eşler ve evlatlar verdik.’[1]-[2]

Ancak hatırlatalım ki Allah’ın kullarına koyduğu hükümler iki kısımdır. Bir kısmı istisnasız bütün insanların yerine getirmeleri gereken değişmez hükümlerdir, diğeri de müstehaplar[3] gibi insanın bireysel ve toplumsal konumuna bağlı olan Allah’ın tavsiye niteliğindeki hükümleridir. Böyle hükümlerde insan bireysel veya toplumsal konumunun gerektirdiği şekilde onları yerine getirebilir. Mesela evlilik her ne kadar güzel bir şey olsa ve rivayetlerde tekit edilse de bu iş, insanların değişik ruhsal durumlarına göre eşit derecede değildir. Evlenmemekle harama düşecekse veya kafası bulanık olacaksa, sıcak bir yapıya sahip ve yaşamının diğer vazifelerini yerine getiremeycekse böyle birinin evlenmesi iyi, hatta farzdır. Rivayetlerin vurguladığı evliliğin böyle bir durum için olma ihtimali vardır. Ama evlilik, insanın okuması, dini tebliğ etmesi vb. gibi diğer önemli görevlerini sıkntıya sokacaksa bundan vaz geçebilirler.

Şimdi Hz. İsa’nın neden evlenmediği konusunda söyleneneleri inceleyelim:

a) Dünyaya düşkünlüğün hakim olduğu toplumdan kaçınmak.

Hz. İsa’nın (a.s) evlenmemesinin bazı nedenleri rivayetlerde şöyle gelmiştir:

1- İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Hz.İsa’dan neden evlenmediği hakkında sorulduğunda dedi ki: ‘Evlenmek ne içindir?’ Dediler ki: ‘Evlat sahibi olmak için.’ Dedi ki: Evlat ne içindir? Yaşarsa dert verir ve ölürse üzüntüye sebep olur!’[4]

2- İsa (a.s) ashabına dedi ki: ‘Yerin bitkileri yiyeceğimdir, sularını elimle içtiğim ırmaklar ve pınarlar suyumdur, Ayın ışığı ışığımdır; yatağım yeryüzü, yastığım taşlardır; elbisem hayvanların kıllarındandır. Evladım yok ki ölsün, eşim yok ki üzülsün, evim yok ki viran olsun, malım yok ki telef olsun. Öyleyse ben Adem oğullarının içinde ihtiyacı en az olan kimseyim.’[5]

Yukarıdaki rivayetlerin evlilikle ilgili olduğu söylenemez. Zira Ra’d suresinin 38. ayetine göre Allah’ın sünneti peygamberlerinin evlenmesi üzerinedir. Dolayısıyla diyebiliriz ki Hz. İsa bu sözleri muhataplarına ve şartlara göre söylemiştir.

Hz. İsa’nın muhatapları dünya lezzetlerine haddinden fazla düşkün olduklarından onlardan kurtulmak kendileri için zordu. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in evliliğe verdiği onca öneme rağmen mal ve evladı bazı yönlerden imtihan olarak görmektedir: ‘Ey inananlar, şüphe yok ki eşlerinizin ve evlatlarınızın bazısı size düşmandır, artık sakının onlardan... Mallarınız ve evlatlarınız, size bir sınamadır; Allah katındaysa pek büyük bir mükafat var.[6] Bu ayetler kesinlikle evlenmeye, mal ve evlat sahibi olmaya karşı değildir, sadece onlara bağlanmayı kınamaktalar.

b) Kısa ömür ve daima tebliğ için seferde olmak

Hz. İsa’ya Mesih denilmesinin nedeni Seyyah (çok gezen) olduğu içindir. Seyahat, ibadet için yeryüzünde gezip dolaşmak ve halktan kopmak demektir.[7] Onun da yeryüzünde gezip dolaştığı ve akşamları kalkıp sabaha kadar namaz kıldığı söylenir.[8] Tabersi’nin Hz. Ali’den naklettiği bir rivayette bir Yahudi’ye verdiği cevapta Hz. İsa’nın (a.s) seyyah olduğu belirtilmiştir.[9]

Buna göre Hz. İsa’nın evlenmemesinin nedeni olarak ömrünün kısalığı ve tebliğ için devamlı çeşitli bölgelere gittiğinden dolayı evlenme imkanını bulamadığını söyleyebiliriz. Evlenmek güzel bir iş olsa da kendiliğinden farz değildir. Önemli bir iş ona engel olursa evlenmeyi terketmenin bir sakıncası olmaz. Hz. İsa’nın mesuliyeti, evlenmesinden daha önemliydi. Kendisi Allah’ın Peygamberi olduğu için bunun farkındaydı.

c) Hıristiyanların bu konudaki görüşü:

Şehid Mutahhari şöyle diyor: Hıristiyanların, dünya dinlerine soktukları yanlış inançlardan biri, Hz. İsa’nın evlenmemesini kadını günahın kaynağı ve küçük şeytan olarak görmesine bağlamalarıdır. Onlara göre evlilik ve cinsel konular insanın ilerlemesinin önünde engeldir. Erkeğin kendi başına günah işlemeyeceğini, küçük şeytan olan kadının erkeği vesvese ettiğini ve onu günaha sürüklediğine inanmaktalar. Hıristiyanlara göre Adem, Şeytan ve Havva’nın kıssası da böyle başladı. Şeytan Adem’e nüfuz edemediği için Havva’yı kandırdı, O da Adem’in kandırılmasına vesile oldu. Bütün tarihlerde büyük şeytanın kadını, kadınında erkeği vesvese ettiği yazılıdır. Adem, Havva ve Şeytan’ın kıssası Hıristiyanlar arasında böyle bir hal aldı. Ama Kur’an bunun tam tersini demektedir. Kur’an, Adem ve Şeytanın olayını anlattığı zaman, Havva’yı Adem’in takipçisi diye tanıtmamaktadır. Dinler adına uydurulan yalanı reddederek, insanın isyanı macerasında Şeytan’ın önce kadına sonra onun vasıtasıyla erkeğe vesevese verdiği ve yoldan çıkardığı meselesinin yalan olduğunu ortaya koymuştur. Aksine Şeytan her ikisini de muhatap almış ve yalan yere yemin etmiştir. Dolayısıyla Adem ve Havva’nın ayaklarının sürçme ölçüsü eşit olup, birinin diğerinden üstün olması söz konusu değildir. Belkide bu yüzden Kur’an temiz erkeklerin yanında temiz kadınları da zikretmiş ve bazı yerlerde kadının konumunu üstün tutmuştur.[10]

Şunu da hatırlatalım ki bu konu Hıristiyanların da içinde tartışmalı olup bazıları (iddia da olsa) Şehid Mutahhari’nin sözünün karşısında yer alarak hatta kadını boşamanın bile haram olduğunu söylemişleridir. Hz. İsa’nın (a.s) evlenmemesini, keşişlerin ve rahiplerin Onu bu konuda takip etmelerini başka nedenlere bağlamaktalar.

d) Bazı amellerde Peygamberlerin hesabının normal insanlardan farklı olması.

Dikkat edilmesi gereken konulardan bir diğeri, Peygamberlerin toplumdaki özel konumlarından dolayı Allah’ın veya kendilerinin belirledikleri işler olabilir ki o işler başkalarından istenmemiştir. Gece namazının Allah Resulüne (s.a.a) farz olması,[11] Hz. Ali’nin (a.s) kişisel yaşantısında dünyadan uzaklaşması bunun örneklerindendir. Halbu ki kendileri: ‘Böyle bir yaşam sizin altından kalkacağınız bir yaşam değildir; zaten sizden istenmemiştir.’[12] diye buyurmaktadır. Hz. İsa’nın da (a.s) kişisel yaşamında böyle sebepler olabilir.

 


[1] -Rad/38

[2] -Evliliğin önemi hakkında daha fazla bilgi için bkz: Evliliğin Felsefesi, Soru:1300, (Site:1283)

[3] -Evlenmek birincil hükümde müstehaptır, insan harama düşerse farz olur.

[4] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.14, s.238, Hadis:15, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404

[5] -a.g.e. c.67, s.314, 19. Hadisin devamı.

[6] -Teğabun/14-15

[7] -İbn-i Manzur, Lisanu’l-Arap, c.2, s.492, Daru’l-Fikr, Beyrut, HK.1414.

[8] -Vasıti Zübeydi, Seyyid Murtaza, Tacu’l-Arus Min-Cevahiru’l-Kamus, c.4, s.98, Daru’l-Fikr, Beyrut, HK.1414.

[9] -Tabersi, Ahmed b. Ali, el-İhticac, c.1, s.225, Neşr-i Murtaza, Meşhed, HK.1403.

[10] -Mutahhari, Murteza, Mecmuay-ı Asar, c.17, s.402, İntişarat-ı Sadra, Kum, HŞ.1383

[11] -Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c.2, s.242, Hadis:28, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[12] -İmam Ali (a.s), Nehcü’l-Belağa, s.52, İntişarat-ı Daru’l-Hicret, Kum.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar