Gelişmiş Arama
Ziyaret
6663
Güncellenme Tarihi: 2009/01/01
Soru Özeti
Eğer anlaşma sonrasında, taraflardan biri zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunursa, bu iddia akdin sıhhatinde etkili midir?
Soru
Eğer anlaşma sonrasında, taraflardan biri zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunursa, bu iddia akdin sıhhatinde etkili midir?
Kısa Cevap

Bu gibi durumlarda akdin sahih olduğu iddiasında bulunanın sözü önceliklidir, fakat bu şahıs yemin de etmelidir. Zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunan ise delil getirmek zorundadır.

Ayrıntılı Cevap

Bu durum birkaç şekilde düşünülebilir:

1- Taraflardan biri zorlama ve mecburluğu iddia eder, diğer taraf ise bunu inkâr eder.

2- Diğer taraf da zorlama ve mecbur bırakılmanın olduğunu kabul eder.

3- Diğer taraf bu iddia karşısında sessiz kalır ve hiçbir açıklamada bulunmayarak "bilmiyorum" der.

Birinci durumda; mecburluk ve zorlamanın olmadığını söyleyenin sözü önceliklidir. Zira bu "Asaletu's-Sihhe" kaidesiyle uygundur, bu kaideye göre Müslüman'ın yapmış olduğu işi sahih olarak kabul etmek gerekir. Şimdi her iki taraf da anlaşmanın gerçekleştiğini kabul etmekte; ama taraflardan biri bu anlaşmanın sahih olduğunu diğeri ise batıl olduğunu söylemektedir. Bu durumda fıkhi kaide gereğince anlaşma doğrudur ve hiçbir şekilde zorlama, mecbur bırakma söz konusu değildir.[1]  Ama eğer mecburluk iddiasında bulunan; bu anlaşmanın kendisine zorla yaptırıldığına dair açık delil ve beyine (iki adil şahit) getirirse o zaman durum değişir.

Bu konunun hükmü usul ve fıkıh ilminde bu daldaki âlimler tarafından geniş bir şekilde işlenmiştir. Fıkıh kitaplarına baktığımızda bunun örneklerine rastlamaktayız. Örneğin Muhakkik-i Hilli Şeraiü'l-İslam kitabında alışverişte bulunanların anlaşmazlığa düşmeleri hakkında şunları yazmaktadır:

الرابعه: اذا قال بعتک بعبد، فقال بل بحر. او بخل، فقال بل بخمر. او قال: فسخت قبل التفرق، و انکر الاخر، فالقول، قول من یدعی صحة العقد مع یمینه و علی الاخر البینة "

“Eğer bir taraf sirke karşılığında sana sattım der diğeri içki karşılığında sattın derse, biri anlaşmayı ayrılmadan önce bozdum der diğeri bunu inkar ederse anlaşmanın doğru olarak gerçekleştiğini iddia eden tarafın sözü yemin etmesiyle geçerlidir; diğer taraf sözünü ispatlamak için iki adil şahit getirmelidir. (aksi takdirde sözü geçerli olmaz)” [2]

Fıkıh alanında yazılmış en önemli eserlerin başında gelen Cevahir kitabının yazarı ise şöyle diyor:

" بلاخلاف معتد به اجده... و لااشکال فی جریانها (اصالة الصحة) کما هو واضح بادنی تامل "

Bu konuda kayda değer bir ihtilaf da söz konusu değildir. Şüphesiz “Asaletus’sihha’ya” başvurulur. Nitekim az bir incelemeyle bu konu açıklık kazanır.” [3]

İkinci durumda; Hüküm bellidir, her iki taraf da yapılan anlaşmada bir zorlama yahut mecbur bırakılmanın olduğunu kabul ederse; anlaşmanın hiçbir değeri yoktur. İslami hükümlere göre de zorlayan ve mecbur bırakan kimse için cezai yaptırımlar uygulanır. İslami ceza kanunun 22. Maddesi ve 668. Fırkasında şu kanun geçmektedir:

"Kim zorla, baskı ile yahut tehdit etme suretiyle, başka birisini imza atmaya, mühürlemeye, bir şeyi yazmaya mecbur ederse veya onda bulunan senet, yazı yahut ona bırakılan bir şeyi zorla alırsa bu suç karşısında bu işi yapan; üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ve 74 adet kırbaç cezasına çarptırılır."[4]

Üçüncü durum; bunun birçok çeşidi ve kısımları bulunmaktadır, bu konuda geniş bilgi edinmek için imam Humeyni'nin (r.a) yazmış olduğu Tehrirü'l-Vesile kitabına bakabilirsiniz.[5]



[1] Elbette anlaşmanın sahih olduğu iddiasında bulunanın lehine karar vermek için sadece onun bu iddiası yeterli değildir, ayrıca kendisinin yemin etmesi gerekmektedir.

[2] Şeraiu'l-İslam, s:287, 288.

[3] Cevahiru'l-Kelam, c:23,s:194- 198.

[4] Gulamrıza Hucceti Eşrefi, Mecmue-i Kâmil-i Kavanin ve Mukarreratı Cezai.

[5] İmam Humeyni, Tehrirül Vesile, c:2,s: 338- 384.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar