Gelişmiş Arama
Ziyaret
9946
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
İnsanın yaratılış hedefi nedir?
Soru
Yahova şahitleri adında bir grup vardır. Bu gruptan birisi son zamanlarda şöyle bir soruyu gündeme getirmiştir:
1) Allah’ın bu âlemi yaratma hedefi ve amacı nedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben çay içmek istiyorum ve bunun için önce bardağı tasarladım ve daha sonra onu yaptım ve onunla çay içmekteyim. Buna göre bardağı yapmaktaki hedef ve amacım, onunla çay içmektir. Bu âlemin yaratılışında da Allah’ın hedef ve amacı uyum içinde olmalıdır.
2) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım.” Eğer insanların yaratılışındaki hedef ve amaç, onların Allah’a ibadet etmeleri ise; zihinlerde şöyle bir soru oluşmaktadır: Günümüzde insanların birçoğu Allah’a ibadet etmemektedirler. Allah’ın yaratmasında bir hata mı vardır? Niçin ibadet üzerine tasarlanan varlık ibadet etmemektedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben yayınlanan çeşitli programları izlemek için bir televizyon yaptım ve kendi tasarımda bu hedefi göz önünde tutmaktayım. Televizyonu yaptıktan sonra, onun benim amacıma uygun olmadığını ve başka bir hedef için çalıştığını gördüm. Böylesi bir durumda yaptığım tasarıda mutlaka bir hatanın olduğunu söyler ve bu tasarıyı tekrar yenilerim. Bu örneğin aynısını, Allah’ın insan üzerinde yaptığı tasarıda da bir hatanın olduğu şeklinde söyleyebilir miyiz?
Yahova şahitleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu grup hakkında elimizde bir kaynak var mıdır?
Kısa Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa ait bir fırkadır ve insanın yaratılış hedefi, Allah’ın isim ve sıfatlarının âlemdeki tecellisi, insan ve din hakkında sapık görüşleri vardır. Yaratılışın hedefi, Allah’a ibadet edilmesi içindir ve bir eğitim kurumundaki hedeflerin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar da insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

Ayrıntılı Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa bağlı bir mezheptir ve dünya ülkelerinin birçoğunda geniş çaplı çalışmaları vardır. Şimdiye kadar söylenenlere göre yaklaşık 13 milyon üyesi vardır. Merkezleri Amerika’dadır.

Bu fırkanın kurucusu Çarliz Tiz Rasıldır ve onu 1980 yılında kurmuştur.

Onlar bayan rahiplerden geniş bir şekilde faydalanmaktadırlar. En önemli araçlarından birisi ev kiliseleri oluşturmaktır. Bu grubun faaliyetleri günden güne artmaktadır. Hedeflerinden birisi de Hıristiyanlığın dostluk ve barışçıl bir din ve İslam’ın da sert ve savaşçı bir din olduğu şeklinde propaganda yapmaktır. Bu grup, kendi inançlarına göre yazılmış olan “Yeni dünyanın tercümesi” adlı sözde mukaddes bir kitabın yayınlayarak sesli ve görüntülü materyallerle gençler üzerinde etkili olmaya çalışmaktadırlar. [1]

Bu fırkanın, Hıristiyanların da kabul etmedikleri inançları, “Ebedi Hayata Hidayet Eden Hakikat”, “Sizleri Mutlu Edecek Bir Müjde” ve “Deniz Feneri” kitaplarında bulunabilir.

 

Bu fırkanın bazı inançları:

1. Şeytan bu dünyanın görünmez yöneticisidir.

2. İnsanın ruhu yoktur ve o öldüğü zaman, kıyamet günü dirilmesi için ondan bir şey kalmaz.

3. Allah, merhametli olduğu için insanları cehenneme atarak cezalandıramaz… [2]

Sorulan soru onların şu inançlarıyla ilgilidir:

“Allah’ın yeryüzünü yaratmasındaki hedefi, insanların sonsuza kadar onun üzerinde hayattan tat almaları içindir ve bu hedef, ileride bu dünyada oluşacak bir cennette gerçekleşecektir. [3]

Sorulan iki sorunun sonucu şundan ibarettir: Kuran’da zikredilen yaratılışın hedefine (Allah’ın cin ve insanlar tarafından ibadet edilmesi) baktığımızda, bu hedefin gerçekleşmediğini görmekteyiz. Çünkü insanların çoğunluğu Allah’a ibadet etmemektedirler.

Cevap:

Akli ve şer’i delillere göre, Allah’ın zatı ve sıfatları vardır ve bunlar sıralarına göre bazı etkileri vardır. Allah’ın sıfatlarının tecellisi olan âlemlerin ve varlıkların yaratılması da bu etkiler arasında yer alır. Bu yaratıklar içerisinde Allah-u Teala, ilahi isimlerin tecellisi olabilecek bir varlığı yaratmıştır ve o da insandır. Kendi iradesiyle doğru veya yanlış yolda ilerleyebilecek ve Allah’ın emirlerine ilmi ve ameli açılardan uyarak onun yeryüzündeki halifesi olabilecek bir varlık.

Acaba insanlar, ne ölçüde bu kemale ulaşarak bu hedefi gerçekleştirmişlerdir?

1. İnsanlığın genel gidişi kemale doğrudur. İnsanların geneli fıtratlarını izlemektedirler ve eğer hata ve yanlış varsa bu, daha çok yöneticilerin, fikri önderlerin ve kötü insanların, insanlığın genel hayat çizgilerini saptırmaları ve kurnazlık ve hileyle ubudiyet yolundan alı koymaları sonucundadır.

2. Bir eğitim kurumunun hedeflerinin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

3. İnsanın, televizyon gibi iradesiz araçlara benzetilmesi, yanlış bir benzetmedir. Bu araçları yapan insandır ve bazen ilminin yetersiz olmasından dolayı yapıp kullandığı bir alet hakkında yapmış olduğu hesapların yanlış olduğunu itiraf etmekte ve o aleti yeniden tasarlamaktadır. Ama insanın yaratıcısı Allah Teala’dır ve O’nun bilgisi her şeyi kuşatmıştır. O, varlıkları en ince ayrıntılarına kadar bilmektedir bu yüzden tasarısında en ufak bir hatası olamaz.

Burada şöyle bir soru ortaya atılabilir: Günümüzde insanların çoğunun Allah’a ibadet etmiyorlar; eğer Allah, yaratılışın bütün sırlarını biliyorsa, neden O’nun yarattığı insan yaratılışın hedefi olan ibadeti yerine getirmemektedir? Cevap olarak şöyle söyleyebiliriz: Allah, insanlarla birlikte melek adında başka bir varlık da yaratmıştır. Melekler hiçbir zaman O’na isyan etmemekte ve sürekli O’na itaat etmektedirler. Allah, eğer isteseydi, önceden de yaptığı gibi, sadece kendisine ibadet edecek bir varlığı yaratabilirdi. Ama O, irade ve özgürlüğüyle ve hür seçeneğiyle O’na ibadet edecek bir varlık yaratmak istemiştir. Öylesine bir özgür varlık ki bütün isyan etme imkânlarına sahip olmasına rağmen ona doğru yönelip onun emirlerine boyun eğsin. Eğer günümüzde bir grup O’na itaatsizlik ediyorsa, Allah’ın insana verdiği iradenin sonucundadır ve bu yapılan tasarıda bir hatanın olmasından dolayı değildir. Yani Allah insan ve cinleri her türlü ibadet için değil hür iradeye dayalı bir ibadet için yaratmıştır. Hür iradeye dayalı ibadetin ise aynen bir makine de olduğu gibi her zaman aynı şekilde vuku bulması düşünülemez.

Diğer yandan da eğer ekollerin ve mezheplerin birbirlerine karşı suçlamalarını bir kenara bırakarak daha geniş açıdan bakacak olursak, hatta bugün dahi, büyük bir çoğunluğun, her grubun kendi inancına göre, Allah’a ibadet ettiğini göreceğiz.

İslam dininin öğretilerine göre, Peygamber’den sonra uyulması gereken hak din İslam’dır. Ama İslam dışındaki bazı gruplara İslam ulaşmamış veya kötü tanıtılmışsa kendi inançlarına uymada mazurdurlar.

Bunlardan başka Allah’ın, salih kullarına, geleceğin iyilerin elinde olacağı, insanlığın bütün sorunlarının çözüleceği ve ezici çoğunluğun İslam’ın öngördüğü şekilde Allah’a ibadet edeceği vaadini verdiğine inanmaktayız ve geleceğin iyilerin elinde olacağı vaadi diğerr ilahi dinlerde de vardır.

Vaat edilen o gündeki huzur gerçekte, Allah’a hakkınca ibadet etme ve saadet ve kemal merhalelerini kat etme için ortamın hazırlanmasıdır. Kuran-ı Kerim’in de buyurduğu gibi: “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar.” [4]

İlgili konular:

1. Yaratılışın Hedefi, no: 1632, site: 1711.

2. İnsan ve Âlemin Yaratılış Hedefi, no: 1052.

3. İnsanın Yaratılış Hedefi, no: 2263, site: 2401.



[1] Güneş ve Gölgeler, s: 315, Muhammed Taki Feali.

[2] Hıristiyanların siyasetleri, daha fazla bilgi için Hıristiyanlığın ansiklopedisi ve www.ngoic.com sitelerine başvurabilirsiniz.

[3] “Allah-u Teala, meleklere, şehvet olmaksızın akıl ve hayvanlara da, akıl olmaksızın şehvet vermiştir. Ama insanoğluna her ikisini de vermiştir. Onlardan kimin aklı şehvetine galip gelirse, o meleklerden daha hayırlı olacak ve kimin de şehveti aklına galip gelirse, o da hayvanlardan daha aşağı olacaktır.” (Vesail-uş Şia, c: 15, s: 209) Alulbeyt baskısı, H. 1409. Kum

[4] Nur suresi 55. ayet: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِینَ آمَنُوا مِنکُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَیَسْتَخْلِفَنَّهُم فِی الْأَرْضِ کَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِینَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَیُمَکِّنَنَّ لَهُمْ دِینَهُمُ الَّذِی ارْتَضَى لَهُمْ وَلَیُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا یَعْبُدُونَنِی لَا یُشْرِکُونَ بِی شَیْئًا

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar