Gelişmiş Arama
Ziyaret
10062
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
İnsanın yaratılış hedefi nedir?
Soru
Yahova şahitleri adında bir grup vardır. Bu gruptan birisi son zamanlarda şöyle bir soruyu gündeme getirmiştir:
1) Allah’ın bu âlemi yaratma hedefi ve amacı nedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben çay içmek istiyorum ve bunun için önce bardağı tasarladım ve daha sonra onu yaptım ve onunla çay içmekteyim. Buna göre bardağı yapmaktaki hedef ve amacım, onunla çay içmektir. Bu âlemin yaratılışında da Allah’ın hedef ve amacı uyum içinde olmalıdır.
2) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım.” Eğer insanların yaratılışındaki hedef ve amaç, onların Allah’a ibadet etmeleri ise; zihinlerde şöyle bir soru oluşmaktadır: Günümüzde insanların birçoğu Allah’a ibadet etmemektedirler. Allah’ın yaratmasında bir hata mı vardır? Niçin ibadet üzerine tasarlanan varlık ibadet etmemektedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben yayınlanan çeşitli programları izlemek için bir televizyon yaptım ve kendi tasarımda bu hedefi göz önünde tutmaktayım. Televizyonu yaptıktan sonra, onun benim amacıma uygun olmadığını ve başka bir hedef için çalıştığını gördüm. Böylesi bir durumda yaptığım tasarıda mutlaka bir hatanın olduğunu söyler ve bu tasarıyı tekrar yenilerim. Bu örneğin aynısını, Allah’ın insan üzerinde yaptığı tasarıda da bir hatanın olduğu şeklinde söyleyebilir miyiz?
Yahova şahitleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu grup hakkında elimizde bir kaynak var mıdır?
Kısa Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa ait bir fırkadır ve insanın yaratılış hedefi, Allah’ın isim ve sıfatlarının âlemdeki tecellisi, insan ve din hakkında sapık görüşleri vardır. Yaratılışın hedefi, Allah’a ibadet edilmesi içindir ve bir eğitim kurumundaki hedeflerin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar da insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

Ayrıntılı Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa bağlı bir mezheptir ve dünya ülkelerinin birçoğunda geniş çaplı çalışmaları vardır. Şimdiye kadar söylenenlere göre yaklaşık 13 milyon üyesi vardır. Merkezleri Amerika’dadır.

Bu fırkanın kurucusu Çarliz Tiz Rasıldır ve onu 1980 yılında kurmuştur.

Onlar bayan rahiplerden geniş bir şekilde faydalanmaktadırlar. En önemli araçlarından birisi ev kiliseleri oluşturmaktır. Bu grubun faaliyetleri günden güne artmaktadır. Hedeflerinden birisi de Hıristiyanlığın dostluk ve barışçıl bir din ve İslam’ın da sert ve savaşçı bir din olduğu şeklinde propaganda yapmaktır. Bu grup, kendi inançlarına göre yazılmış olan “Yeni dünyanın tercümesi” adlı sözde mukaddes bir kitabın yayınlayarak sesli ve görüntülü materyallerle gençler üzerinde etkili olmaya çalışmaktadırlar. [1]

Bu fırkanın, Hıristiyanların da kabul etmedikleri inançları, “Ebedi Hayata Hidayet Eden Hakikat”, “Sizleri Mutlu Edecek Bir Müjde” ve “Deniz Feneri” kitaplarında bulunabilir.

 

Bu fırkanın bazı inançları:

1. Şeytan bu dünyanın görünmez yöneticisidir.

2. İnsanın ruhu yoktur ve o öldüğü zaman, kıyamet günü dirilmesi için ondan bir şey kalmaz.

3. Allah, merhametli olduğu için insanları cehenneme atarak cezalandıramaz… [2]

Sorulan soru onların şu inançlarıyla ilgilidir:

“Allah’ın yeryüzünü yaratmasındaki hedefi, insanların sonsuza kadar onun üzerinde hayattan tat almaları içindir ve bu hedef, ileride bu dünyada oluşacak bir cennette gerçekleşecektir. [3]

Sorulan iki sorunun sonucu şundan ibarettir: Kuran’da zikredilen yaratılışın hedefine (Allah’ın cin ve insanlar tarafından ibadet edilmesi) baktığımızda, bu hedefin gerçekleşmediğini görmekteyiz. Çünkü insanların çoğunluğu Allah’a ibadet etmemektedirler.

Cevap:

Akli ve şer’i delillere göre, Allah’ın zatı ve sıfatları vardır ve bunlar sıralarına göre bazı etkileri vardır. Allah’ın sıfatlarının tecellisi olan âlemlerin ve varlıkların yaratılması da bu etkiler arasında yer alır. Bu yaratıklar içerisinde Allah-u Teala, ilahi isimlerin tecellisi olabilecek bir varlığı yaratmıştır ve o da insandır. Kendi iradesiyle doğru veya yanlış yolda ilerleyebilecek ve Allah’ın emirlerine ilmi ve ameli açılardan uyarak onun yeryüzündeki halifesi olabilecek bir varlık.

Acaba insanlar, ne ölçüde bu kemale ulaşarak bu hedefi gerçekleştirmişlerdir?

1. İnsanlığın genel gidişi kemale doğrudur. İnsanların geneli fıtratlarını izlemektedirler ve eğer hata ve yanlış varsa bu, daha çok yöneticilerin, fikri önderlerin ve kötü insanların, insanlığın genel hayat çizgilerini saptırmaları ve kurnazlık ve hileyle ubudiyet yolundan alı koymaları sonucundadır.

2. Bir eğitim kurumunun hedeflerinin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

3. İnsanın, televizyon gibi iradesiz araçlara benzetilmesi, yanlış bir benzetmedir. Bu araçları yapan insandır ve bazen ilminin yetersiz olmasından dolayı yapıp kullandığı bir alet hakkında yapmış olduğu hesapların yanlış olduğunu itiraf etmekte ve o aleti yeniden tasarlamaktadır. Ama insanın yaratıcısı Allah Teala’dır ve O’nun bilgisi her şeyi kuşatmıştır. O, varlıkları en ince ayrıntılarına kadar bilmektedir bu yüzden tasarısında en ufak bir hatası olamaz.

Burada şöyle bir soru ortaya atılabilir: Günümüzde insanların çoğunun Allah’a ibadet etmiyorlar; eğer Allah, yaratılışın bütün sırlarını biliyorsa, neden O’nun yarattığı insan yaratılışın hedefi olan ibadeti yerine getirmemektedir? Cevap olarak şöyle söyleyebiliriz: Allah, insanlarla birlikte melek adında başka bir varlık da yaratmıştır. Melekler hiçbir zaman O’na isyan etmemekte ve sürekli O’na itaat etmektedirler. Allah, eğer isteseydi, önceden de yaptığı gibi, sadece kendisine ibadet edecek bir varlığı yaratabilirdi. Ama O, irade ve özgürlüğüyle ve hür seçeneğiyle O’na ibadet edecek bir varlık yaratmak istemiştir. Öylesine bir özgür varlık ki bütün isyan etme imkânlarına sahip olmasına rağmen ona doğru yönelip onun emirlerine boyun eğsin. Eğer günümüzde bir grup O’na itaatsizlik ediyorsa, Allah’ın insana verdiği iradenin sonucundadır ve bu yapılan tasarıda bir hatanın olmasından dolayı değildir. Yani Allah insan ve cinleri her türlü ibadet için değil hür iradeye dayalı bir ibadet için yaratmıştır. Hür iradeye dayalı ibadetin ise aynen bir makine de olduğu gibi her zaman aynı şekilde vuku bulması düşünülemez.

Diğer yandan da eğer ekollerin ve mezheplerin birbirlerine karşı suçlamalarını bir kenara bırakarak daha geniş açıdan bakacak olursak, hatta bugün dahi, büyük bir çoğunluğun, her grubun kendi inancına göre, Allah’a ibadet ettiğini göreceğiz.

İslam dininin öğretilerine göre, Peygamber’den sonra uyulması gereken hak din İslam’dır. Ama İslam dışındaki bazı gruplara İslam ulaşmamış veya kötü tanıtılmışsa kendi inançlarına uymada mazurdurlar.

Bunlardan başka Allah’ın, salih kullarına, geleceğin iyilerin elinde olacağı, insanlığın bütün sorunlarının çözüleceği ve ezici çoğunluğun İslam’ın öngördüğü şekilde Allah’a ibadet edeceği vaadini verdiğine inanmaktayız ve geleceğin iyilerin elinde olacağı vaadi diğerr ilahi dinlerde de vardır.

Vaat edilen o gündeki huzur gerçekte, Allah’a hakkınca ibadet etme ve saadet ve kemal merhalelerini kat etme için ortamın hazırlanmasıdır. Kuran-ı Kerim’in de buyurduğu gibi: “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar.” [4]

İlgili konular:

1. Yaratılışın Hedefi, no: 1632, site: 1711.

2. İnsan ve Âlemin Yaratılış Hedefi, no: 1052.

3. İnsanın Yaratılış Hedefi, no: 2263, site: 2401.



[1] Güneş ve Gölgeler, s: 315, Muhammed Taki Feali.

[2] Hıristiyanların siyasetleri, daha fazla bilgi için Hıristiyanlığın ansiklopedisi ve www.ngoic.com sitelerine başvurabilirsiniz.

[3] “Allah-u Teala, meleklere, şehvet olmaksızın akıl ve hayvanlara da, akıl olmaksızın şehvet vermiştir. Ama insanoğluna her ikisini de vermiştir. Onlardan kimin aklı şehvetine galip gelirse, o meleklerden daha hayırlı olacak ve kimin de şehveti aklına galip gelirse, o da hayvanlardan daha aşağı olacaktır.” (Vesail-uş Şia, c: 15, s: 209) Alulbeyt baskısı, H. 1409. Kum

[4] Nur suresi 55. ayet: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِینَ آمَنُوا مِنکُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَیَسْتَخْلِفَنَّهُم فِی الْأَرْضِ کَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِینَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَیُمَکِّنَنَّ لَهُمْ دِینَهُمُ الَّذِی ارْتَضَى لَهُمْ وَلَیُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا یَعْبُدُونَنِی لَا یُشْرِکُونَ بِی شَیْئًا

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar