Gelişmiş Arama
Ziyaret
6030
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Uzun yolculuklarda sürücülük yaparken insan müzik dinleyebilir mi yoksa bu mesele de boş ve faydasız şeylerle uğraşma hükmünü mü taşır? İslam’ın cisim ve ruhun şad olması için ne gibi bir tavsiyesi vardır?
Soru
Uzun yolculuklarda sürücülük yaparken insan müzik dinleyebilir mi yoksa bu mesele de boş ve faydasız şeylerle uğraşma hükmünü mü taşır? İslam’ın cisim ve ruhun şad olması için ne gibi bir tavsiyesi vardır?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Müzik hakkındaki tüm konuları siz 10781 (Site: 10611) (Müziğin Haram Oluşunun Delilleri), 932 (Site: 1004) (Müziğin Haram Oluşu Ve Delilleri), 159 (Site: 15698) (Müziğin Menfaati Hakkında Hadis) adlı başlıklarda bulabilirisiniz. Ama sizin sorunuzla ilgili olan hususlara aşağıda değinilecektir.

Eğer bir müzik türü (ilgili başlıklara binaen) haram ise, ister sürücülük halinde olsun, ister başka bir halde olsun değişik hallerde onu dinlemek arasında bir farklılık olmaz. Haram müzik şartlarını taşıyan her müzik, haramdır. Mistik ve geleneksel gibi değişik adlar da konuyu değiştirmez. Söz konusu müziğin haram müzik türü olup olmadığını siz teşhis etmelisiniz.

Son soruya gelince;

İslam’ın ruhsal ve cisimsel canlılık için tavsiyeleri:

Dinsel iman, evren hakkında insana özel bir telaki şekli sunduğundan; yani yaratılışı bir hedef çerçevesinde ve hedefi de hayır, tekâmül ve saadet olarak değerlendirdiğinden tabii olarak insanın bakışını varlığın tümel düzenine ve ona egemen olan kanunlara yönelik olumlu kılmaktadır. Varlık ülkesindeki imanlı insanın hali, tıpkı yaşadığı ülkenin kanun, teşkilat ve düzenini doğru ve adil bilen, ülkeyi yöneten aslî unsurlara da iyi bakıp inanan, kendisi ve diğer tüm bireyler için gelişme ve yücelmenin altyapısını hazır gören ve sorumluluk taşıyan kendisi ve benzeri insanların geri kalmasına yol açabilecek tek şeyin tembellik ve tecrübesizlik olduğunu düşünen ferdin hali gibidir. Böyle bir halde mevcut her noksanlık kendisi ve benzerlerinin vazife ve sorumluluklarını yerine getirmemelerinden kaynaklanmaktadır. Böyle bir şahıs taşıdığı din ve iman eksenli hisler ile sükûnet ve rıza duygusuna sahip olur. O halde iman unsuru insanın ruhsal sükûneti için çok etkilidir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “ Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [1] İslam’da dinsel bayram ve günlerden bayram, canlılık ve sevinç günleri olarak söz edilmiştir. İmam Sadık (a.s) Ğadir bayramı hakkında şöyle buyuruyor: Bu gün (18 Zilhacce) bayram, ferahlık, hoşnutluk ve sevinç günüdür..” [2] Ehli Beyt rivayetlerinde her ne kadar cisimsel sevinç türleri ve yollarına değinilmemişse de (zira bu hususlar değişik olabilir) bunun kendisine vurguda bulunulmuştur. Bir hadiste insanın canlı ve sevinçli olması için günün bazı saatlerini helal eğlencelere ayırması tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde bu saatlerin bu işe ayrılmasının, diğer ödevleri daha güzel yapmaya ve ibadetleri canlı bir şekilde yerine getirmeye neden olacağı vurgulanmıştır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Akıllı Müslüman vaktini üç kısma ayırmalıdır. Birinci vakti kendisi ile Allah arasındaki irtibata ayırmalıdır. İkinci vakti toplumsal ilişkilere ve insana ahiret yolunda yardımcı olan mümin kardeşleriyle görüşmeye ayırmalıdır. Üçüncü vakti ise haram olmayan zevklere ayırmalıdır. Bu üçüncü vakit, diğer iki vakitteki sorumluluklarını daha güzel bir şekilde yerine getirmek için ona yardım eder.” [3] Öte taraftan İslam bitkinlik ve tembelliği reddetmiş ve ruhsal ve cisimsel canlılığı istemiştir. Hatta ibadet ve müstehaplarda bile onların canla ve şevkle yapılmasını istemiştir. Eğer bir şahıs müstehap bir amel yapmak istiyorsa, bu ameli kendine dayatmamalıdır, bilakis canla ve şevkle söz konusu ameli yerine getirmelidir. Aziz İslam Peygamberi (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Kalp bazen ibadete ilgi duyar ve bezen de ondan yüz çevirir, ne zaman ilgi duyarsa (farzlara ek olarak) müstehapları yapın ve ilgisiz olduğunda ise sadece farzları yerine getirin.” [4] Dünya işlerinde de bitkinlik ve tembellik İslam tarafından kabul edilmez. İslam çaba ve canlılık dinidir. İmam Kazım (a.s) şöyle buyuruyor: “Tembellik ve ataletten sakın; çünkü bu ikisi seni dünya ve ahiret nimetlerinden uzak kılar.” [5] O halde İslam ruhsal ve cisimsel canlılığı kabul etmemekle kalmamış onu emretmiştir. Ama canlılık yaratan aktivite türlerinin farklı olduğunu unutmamak gerekir. İnsanı ataletten uzak kılan ve içinde Allah’a isyan ve insanlara cefa olmayan her aktivite bu hususun örneği olabilir.

İlgili başlık: 2484. Soru (Site: 2469) (Allah’ın Sevgisini Kazanma Yolları).



[1] Rad, 28.

[2] Vesailü’ş-Şia, c. 10, s. 444.

[3] Kâfi, c. 5, s. 87.

[4] Kâfi, c. 3, s. 454.

[5] Kâfi, c. 5, s. 85, h. 2.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fikhi açıdan had cezasının uygulanması niçin yargıcın sorumluluğundadır?
    9145 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Beşeri toplumların örfünde suçluların cezalandırılması, hükümetin sorumluluğundadır ve devlet dışında biri, bunu uygulayamaz. Bu ilke, İslam fıkhı tarafından da teyit edilmiştir. Müslüman fakihler hadlerin uygulamasını İmam’ın (a.s) var olduğu dönemde, Masum İmam’ın (a.s) ve onun tarafından atanan kimseler tarafından uygulanacağına inanırlar. Ancak gaybet döneminde, haddin uygulanması, gerekli ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    8180 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7020 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kadınlar, arka arkaya 31 gün olan orucun keffaretini hayız halinde nasıl yerine getirebilirler?
    6467 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Arka arkaya tutulması şart olan oruçlarda (keffaret veya adak orucu gibi), hastalık, hayız, nifas vb. özürlerden dolayı mükellef arka arkaya oruç tutamazsa özrü (hastalık, hayız, nifas...) giderildikten sonra orucunu tutmaya hemen devam ederse orucu sahih olur ve yeni baştan oruçları tutmasına gerek yoktur.
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8770 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    5845 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • “Kurban bayramı gecesinde yapılan cima neticesinde şekillenen nütfeden meydana gelecek çocuk altı parmaklı olacaktır” şeklinde olan rivayet ne kadar doğru ve güvenilirdir?
    31876 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Peygamber Efendimiz (cinsel ilişkiye girme bağlamında müstehap ve mekruh konuları içeren uzun bir rivayette) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurdu: “kurban bayramı gecesinde kendi hanımıyla cinsel ilişkide bulunma. Zira eğer bu gecede yapılan cima neticesinde çocuğun nütfesi şekillenirse ondan dünyaya gelecek çocuk ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    10054 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7506 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8685 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...

En Çok Okunanlar