Gelişmiş Arama
Ziyaret
6096
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Uzun yolculuklarda sürücülük yaparken insan müzik dinleyebilir mi yoksa bu mesele de boş ve faydasız şeylerle uğraşma hükmünü mü taşır? İslam’ın cisim ve ruhun şad olması için ne gibi bir tavsiyesi vardır?
Soru
Uzun yolculuklarda sürücülük yaparken insan müzik dinleyebilir mi yoksa bu mesele de boş ve faydasız şeylerle uğraşma hükmünü mü taşır? İslam’ın cisim ve ruhun şad olması için ne gibi bir tavsiyesi vardır?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Müzik hakkındaki tüm konuları siz 10781 (Site: 10611) (Müziğin Haram Oluşunun Delilleri), 932 (Site: 1004) (Müziğin Haram Oluşu Ve Delilleri), 159 (Site: 15698) (Müziğin Menfaati Hakkında Hadis) adlı başlıklarda bulabilirisiniz. Ama sizin sorunuzla ilgili olan hususlara aşağıda değinilecektir.

Eğer bir müzik türü (ilgili başlıklara binaen) haram ise, ister sürücülük halinde olsun, ister başka bir halde olsun değişik hallerde onu dinlemek arasında bir farklılık olmaz. Haram müzik şartlarını taşıyan her müzik, haramdır. Mistik ve geleneksel gibi değişik adlar da konuyu değiştirmez. Söz konusu müziğin haram müzik türü olup olmadığını siz teşhis etmelisiniz.

Son soruya gelince;

İslam’ın ruhsal ve cisimsel canlılık için tavsiyeleri:

Dinsel iman, evren hakkında insana özel bir telaki şekli sunduğundan; yani yaratılışı bir hedef çerçevesinde ve hedefi de hayır, tekâmül ve saadet olarak değerlendirdiğinden tabii olarak insanın bakışını varlığın tümel düzenine ve ona egemen olan kanunlara yönelik olumlu kılmaktadır. Varlık ülkesindeki imanlı insanın hali, tıpkı yaşadığı ülkenin kanun, teşkilat ve düzenini doğru ve adil bilen, ülkeyi yöneten aslî unsurlara da iyi bakıp inanan, kendisi ve diğer tüm bireyler için gelişme ve yücelmenin altyapısını hazır gören ve sorumluluk taşıyan kendisi ve benzeri insanların geri kalmasına yol açabilecek tek şeyin tembellik ve tecrübesizlik olduğunu düşünen ferdin hali gibidir. Böyle bir halde mevcut her noksanlık kendisi ve benzerlerinin vazife ve sorumluluklarını yerine getirmemelerinden kaynaklanmaktadır. Böyle bir şahıs taşıdığı din ve iman eksenli hisler ile sükûnet ve rıza duygusuna sahip olur. O halde iman unsuru insanın ruhsal sükûneti için çok etkilidir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “ Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [1] İslam’da dinsel bayram ve günlerden bayram, canlılık ve sevinç günleri olarak söz edilmiştir. İmam Sadık (a.s) Ğadir bayramı hakkında şöyle buyuruyor: Bu gün (18 Zilhacce) bayram, ferahlık, hoşnutluk ve sevinç günüdür..” [2] Ehli Beyt rivayetlerinde her ne kadar cisimsel sevinç türleri ve yollarına değinilmemişse de (zira bu hususlar değişik olabilir) bunun kendisine vurguda bulunulmuştur. Bir hadiste insanın canlı ve sevinçli olması için günün bazı saatlerini helal eğlencelere ayırması tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde bu saatlerin bu işe ayrılmasının, diğer ödevleri daha güzel yapmaya ve ibadetleri canlı bir şekilde yerine getirmeye neden olacağı vurgulanmıştır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Akıllı Müslüman vaktini üç kısma ayırmalıdır. Birinci vakti kendisi ile Allah arasındaki irtibata ayırmalıdır. İkinci vakti toplumsal ilişkilere ve insana ahiret yolunda yardımcı olan mümin kardeşleriyle görüşmeye ayırmalıdır. Üçüncü vakti ise haram olmayan zevklere ayırmalıdır. Bu üçüncü vakit, diğer iki vakitteki sorumluluklarını daha güzel bir şekilde yerine getirmek için ona yardım eder.” [3] Öte taraftan İslam bitkinlik ve tembelliği reddetmiş ve ruhsal ve cisimsel canlılığı istemiştir. Hatta ibadet ve müstehaplarda bile onların canla ve şevkle yapılmasını istemiştir. Eğer bir şahıs müstehap bir amel yapmak istiyorsa, bu ameli kendine dayatmamalıdır, bilakis canla ve şevkle söz konusu ameli yerine getirmelidir. Aziz İslam Peygamberi (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Kalp bazen ibadete ilgi duyar ve bezen de ondan yüz çevirir, ne zaman ilgi duyarsa (farzlara ek olarak) müstehapları yapın ve ilgisiz olduğunda ise sadece farzları yerine getirin.” [4] Dünya işlerinde de bitkinlik ve tembellik İslam tarafından kabul edilmez. İslam çaba ve canlılık dinidir. İmam Kazım (a.s) şöyle buyuruyor: “Tembellik ve ataletten sakın; çünkü bu ikisi seni dünya ve ahiret nimetlerinden uzak kılar.” [5] O halde İslam ruhsal ve cisimsel canlılığı kabul etmemekle kalmamış onu emretmiştir. Ama canlılık yaratan aktivite türlerinin farklı olduğunu unutmamak gerekir. İnsanı ataletten uzak kılan ve içinde Allah’a isyan ve insanlara cefa olmayan her aktivite bu hususun örneği olabilir.

İlgili başlık: 2484. Soru (Site: 2469) (Allah’ın Sevgisini Kazanma Yolları).



[1] Rad, 28.

[2] Vesailü’ş-Şia, c. 10, s. 444.

[3] Kâfi, c. 5, s. 87.

[4] Kâfi, c. 3, s. 454.

[5] Kâfi, c. 5, s. 85, h. 2.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
    6341 Eski Kelam İlmi 2010/11/22
    İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. ...
  • Kur’an’ın adlarını nedir?
    27212 Kur’anî İlimler 2009/07/11
    Kur’an için birçok isim zikredilmiştir, elbette sadece bunlardan bazıları müslümanlar arasında meşhurdur. Ayrıca Kur’an için zikredilen isimlerden bazıları Kur’an’da, Kur’an’ın ismi değil vasfı olarak gelmiştir. Kur’an’ın isim ve vasıflarını birbirinden ayırmak konusundaki ihtilaf yüzünden Kur’an’ın isim ve vasıflarının sayısı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
  • Nübüvvetin felsefesi ve Peygamberlerin görevleri nelerdir?
    4598 Kelam İmi 2020/08/31
    Hem akli hem de nakli deliller ışığında Peygamberlerin varoluş zarureti kanıtlandıktan sonra görev, yetki ve vazifeleri açıklığa kavuşmalıdır.Özetle Allah Teala insanoğlunun dünyevi ve uhrevi saadete ve kemale ulaşması için peygamberleri insanlara kılavuzluk ve rehberlik etmesi için göndermiştir.Konuyu insanoğlu açısından tahlil edecek ...
  • Sorunun Özeti: Acaba “Ebu Mihnef ve bazı eserlerini ezcümle “Vakatu Taf” kitabını tanıtabilir misiniz?
    7128 Varie 2015/06/18
    Ebu Mihnef Kimdir? Lut b. Yahya b. Said ki Ebu Mihnef ile meşhurdur, imam Sadık’ın (a.s.) değerli ashaplarından birisidir. Şia ve güvenilir bir şahıstır.[1] O birinci asrın ikinci yarısında Şii bir ailede, belki de Küfe’nın en büyük Şii ailelerinden birsinde dünyaya geldi. Dedesi nebiyi ...
  • Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
    5719 Eski Kelam İlmi 2012/03/04
    Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi. İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir. İkincisi, başkalarından daha üstün ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11457 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120199 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İmam Muhammed Bakır (a.s)‘ın biyografisini beyan eder misiniz?
    3060 Masumların Siresi 2020/01/19

En Çok Okunanlar