Gelişmiş Arama
Ziyaret
5788
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Uzun yolculuklarda sürücülük yaparken insan müzik dinleyebilir mi yoksa bu mesele de boş ve faydasız şeylerle uğraşma hükmünü mü taşır? İslam’ın cisim ve ruhun şad olması için ne gibi bir tavsiyesi vardır?
Soru
Uzun yolculuklarda sürücülük yaparken insan müzik dinleyebilir mi yoksa bu mesele de boş ve faydasız şeylerle uğraşma hükmünü mü taşır? İslam’ın cisim ve ruhun şad olması için ne gibi bir tavsiyesi vardır?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Müzik hakkındaki tüm konuları siz 10781 (Site: 10611) (Müziğin Haram Oluşunun Delilleri), 932 (Site: 1004) (Müziğin Haram Oluşu Ve Delilleri), 159 (Site: 15698) (Müziğin Menfaati Hakkında Hadis) adlı başlıklarda bulabilirisiniz. Ama sizin sorunuzla ilgili olan hususlara aşağıda değinilecektir.

Eğer bir müzik türü (ilgili başlıklara binaen) haram ise, ister sürücülük halinde olsun, ister başka bir halde olsun değişik hallerde onu dinlemek arasında bir farklılık olmaz. Haram müzik şartlarını taşıyan her müzik, haramdır. Mistik ve geleneksel gibi değişik adlar da konuyu değiştirmez. Söz konusu müziğin haram müzik türü olup olmadığını siz teşhis etmelisiniz.

Son soruya gelince;

İslam’ın ruhsal ve cisimsel canlılık için tavsiyeleri:

Dinsel iman, evren hakkında insana özel bir telaki şekli sunduğundan; yani yaratılışı bir hedef çerçevesinde ve hedefi de hayır, tekâmül ve saadet olarak değerlendirdiğinden tabii olarak insanın bakışını varlığın tümel düzenine ve ona egemen olan kanunlara yönelik olumlu kılmaktadır. Varlık ülkesindeki imanlı insanın hali, tıpkı yaşadığı ülkenin kanun, teşkilat ve düzenini doğru ve adil bilen, ülkeyi yöneten aslî unsurlara da iyi bakıp inanan, kendisi ve diğer tüm bireyler için gelişme ve yücelmenin altyapısını hazır gören ve sorumluluk taşıyan kendisi ve benzeri insanların geri kalmasına yol açabilecek tek şeyin tembellik ve tecrübesizlik olduğunu düşünen ferdin hali gibidir. Böyle bir halde mevcut her noksanlık kendisi ve benzerlerinin vazife ve sorumluluklarını yerine getirmemelerinden kaynaklanmaktadır. Böyle bir şahıs taşıdığı din ve iman eksenli hisler ile sükûnet ve rıza duygusuna sahip olur. O halde iman unsuru insanın ruhsal sükûneti için çok etkilidir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “ Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [1] İslam’da dinsel bayram ve günlerden bayram, canlılık ve sevinç günleri olarak söz edilmiştir. İmam Sadık (a.s) Ğadir bayramı hakkında şöyle buyuruyor: Bu gün (18 Zilhacce) bayram, ferahlık, hoşnutluk ve sevinç günüdür..” [2] Ehli Beyt rivayetlerinde her ne kadar cisimsel sevinç türleri ve yollarına değinilmemişse de (zira bu hususlar değişik olabilir) bunun kendisine vurguda bulunulmuştur. Bir hadiste insanın canlı ve sevinçli olması için günün bazı saatlerini helal eğlencelere ayırması tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde bu saatlerin bu işe ayrılmasının, diğer ödevleri daha güzel yapmaya ve ibadetleri canlı bir şekilde yerine getirmeye neden olacağı vurgulanmıştır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Akıllı Müslüman vaktini üç kısma ayırmalıdır. Birinci vakti kendisi ile Allah arasındaki irtibata ayırmalıdır. İkinci vakti toplumsal ilişkilere ve insana ahiret yolunda yardımcı olan mümin kardeşleriyle görüşmeye ayırmalıdır. Üçüncü vakti ise haram olmayan zevklere ayırmalıdır. Bu üçüncü vakit, diğer iki vakitteki sorumluluklarını daha güzel bir şekilde yerine getirmek için ona yardım eder.” [3] Öte taraftan İslam bitkinlik ve tembelliği reddetmiş ve ruhsal ve cisimsel canlılığı istemiştir. Hatta ibadet ve müstehaplarda bile onların canla ve şevkle yapılmasını istemiştir. Eğer bir şahıs müstehap bir amel yapmak istiyorsa, bu ameli kendine dayatmamalıdır, bilakis canla ve şevkle söz konusu ameli yerine getirmelidir. Aziz İslam Peygamberi (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Kalp bazen ibadete ilgi duyar ve bezen de ondan yüz çevirir, ne zaman ilgi duyarsa (farzlara ek olarak) müstehapları yapın ve ilgisiz olduğunda ise sadece farzları yerine getirin.” [4] Dünya işlerinde de bitkinlik ve tembellik İslam tarafından kabul edilmez. İslam çaba ve canlılık dinidir. İmam Kazım (a.s) şöyle buyuruyor: “Tembellik ve ataletten sakın; çünkü bu ikisi seni dünya ve ahiret nimetlerinden uzak kılar.” [5] O halde İslam ruhsal ve cisimsel canlılığı kabul etmemekle kalmamış onu emretmiştir. Ama canlılık yaratan aktivite türlerinin farklı olduğunu unutmamak gerekir. İnsanı ataletten uzak kılan ve içinde Allah’a isyan ve insanlara cefa olmayan her aktivite bu hususun örneği olabilir.

İlgili başlık: 2484. Soru (Site: 2469) (Allah’ın Sevgisini Kazanma Yolları).



[1] Rad, 28.

[2] Vesailü’ş-Şia, c. 10, s. 444.

[3] Kâfi, c. 5, s. 87.

[4] Kâfi, c. 3, s. 454.

[5] Kâfi, c. 5, s. 85, h. 2.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar