Gelişmiş Arama
Ziyaret
8083
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
Soru
Biz İranlılar, neden matem, sevinç ve dini bayramlarımızı diğer Müslümanlardan ve hatta diğer Şiilerden farklı kutluyoruz?
Kısa Cevap

Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. Bu yüzden şenlik ya da matemler her bölgede değişiklik arzetmektedir. Bu törenler dinin genel kanunlarına aykırı olmadığı sürece İslam onları teyit etmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Bütün dinlerde, hedef, ülkü ve değerlerinin canlı tutulup yüceltmesi için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. İslam dininde, özellikle de şia mezhebinde de böyle etkinlikler vardır. Allah-u Teala Kur 'an'da kendi nişanelerinin yüceltilmesini istemiş, bu güzel amelin takvadan kaynaklandığını belirterek şöyle buyurmuştur: “Kim Allah dininin hükümlerini ulularsa şüphe yok ki bu yüreklerde ki çekinme duygusundandır.[1]

 

Dolayısıyla böyle merasimler düzenlemek güzel işlerdendir. Bu merasimleri her kavim ve millet kendi örf ve adetlerine göre düzenlemektedir. Merasimler İslama aykırı olmadığı sürece herhangi bir sakınca teşkil etmez ve İslam da onları teyit eder. Örnek verecek olursak, Şii mektebi İmam Hüseyin (a.s) için yapılan matem merasimlerine, Onun (a.s) için ağıt yakmaya çok önem vermektedir.[2] Ancak bu önemli olay için her ülkede değişik şekillerde matemler yapılmaktadır. Hatta İranın şehirlerinde de bu merasimler birbirinin aynısı değildirler. Her bölgenin kendi matem şekli vardır. Böyle merasimlerde birinci derecede önemli olan İmam Hüseyin (a.s)'ın adını ve hatırasını yaşatmak, ikinci derecede de matemlerde İslama aykırı bir unsurun olmamasına dikkat etmektir. İran'da eskiden beri böyle merasimler düzenlenmekte, halk desteler halinde caddelere sokaklara çıkmaktadır. Bunlar âlimlerin de teyit ettiği merasimlerdir. İmam Humeyni (r.a) buyuruyor: “Biz bu İslami gelenekleri, bu mübarek İslami desteleri korumalıyız. Aşurada, Muharrem ve Sefer aylarında, düzenlenen bu merasimleri daha fazla desteklemeliyiz.”[3]

 

Şey Tusi'nin İmam Sadık (a.s)'dan rivayet ettiği bir hadis, Resulullah’ın soyundan genle seyyidleri ailelerinin İmam Cafer Sadık’ın zamanında nasıl matem tuttuklarını ortaya koymaktadır. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Fatımi seyyidlerin kadınları elbiselerini yırtar, yüzlerine tokat atarlardı.” İmam (a.s) onların bu şekilde ki matemlerini şu sözüyle onaylamaktadır: “Hüseyin gibi birisi için de böyle yapmak gerekir.”[4]

 

Fakat malesef bir kısım cahil insanlar İslama aykırı merasimler yapmaktadırlar. Şii alimler bu yanlış hareketlerin önüne geçerek onlara engel olmuşlardır. Örneğin kama vurmak İmam Hüseyin (a.s)'a yas törenlerine sokulmuştur. Ama İmam Humeyni (r.a), İran devriminin başlangıcında İslam dünyasının durumunu göz önüne alarak “Bu durumda kama vurulmasın.” diye buyurdular Ayetullah Hamanei de “Açıkta kama vurmak haram ve yasaktır.” Fetvasını vermiştir.[5]

 

Temelde meşru olan dini merasimlerin şekli konusunda şer’i bir sınırlama olmadığı durumlarda[6] ister istemez farklılıklar ortaya çıkar. Toplumların kültür ve geleneklerinin farklı olmasından dolayı bu merasimlerin şer’i ölçüler çerçevesinde farklı şekillerde düzenlenmeleri gayet doğal bir şeydir.



[1] -Hac/32

[2] -Makdem-i Mukaddem, s.96

[3] -Cevad Muhaddisi, Ferheng-i Aşura, s.341, Sahife-i Nur, c.15, s.2041 den naklen

[4] - Makdem-i Mukaddem, s.97; Tezhip, c.2, s.283 (Kefaret konusunun sonu)

[5] - Ferheng-i Aşura, s.386-387

[6] -İslam namaz gibi ibadetlerin şeklini belirlemiş ve nasıl yerine getirileceğini beyan etmiştir. Kimseye namazı kendi diliyle, kendi bölgesinin örf ve adetiyle kılmasına izin verilmemiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar