Gelişmiş Arama
Ziyaret
6826
Güncellenme Tarihi: 2011/01/17
Soru Özeti
Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
Soru
Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
Kısa Cevap

Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnetin kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Ayrıntılı Cevap

Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnetin kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Gadir olayını rivayet eden 110 sahabeden bazıları şunlardır: Ebu Bekr b. Ebi Kuhafe, Ömer b. Hattap, Osman b. Affan, Talha, Zübeyr, Abdullah b. Cafer, Abbas b. Abdu’l Muttalib, Abdullah b. Abbas, Ebu Eyyub Ensari, Ebuzer Ğifari, Selman-ı Farsi, Ebu Katade, Ebu Hureyre, Zeyd b. Erkam, Udey b. Hatem, Sehl b. Hanif, Hassan b. Sabit... (Kadınlardan) Fatımat-uz Zehra, Ümm-ü Seleme, Aişe, Ümm-ü Hani, Fatıma binti Hamza...[1]

Sahabeden sonra aralarında Ebu Raşid, Ebu Seleme, Ebu Süleyman, Mu’zen Ebu Salih’de olmak üzere Tabiin’den de 84 kişi Gadir hadisini nakletmiştir.[2]

Daha sonraki asırlarda alimler ve muhaddislerde bu ölümsüz eseri korumak için en yüksek çabalarını göstermiş ve her asırdakiler bu değerli hadisi bir öncekilerden dikkatle alıp kendilerinden sonraki tabakaya teslim etmişlerdir:

Ehl-i Sünnet alimlerinden 2. yüzyılda 56 kişi; 3. yüzyılda 92 kişi; 4. yüzyılda 43 kişi; 5. yüzyılda 24 kişi; 6. yüzyılda 20 kişi; 7. yüzyılda 21 kişi; 8. yüzyılda 18 kişi; 9. yüzyılda 16 kişi; 10. yüzyılda 14 kişi; 11. yüzyılda 12 kişi; 12. yüzyılda 13 kişi; 13. yüzyılda 12 kişi; 14. yüzyılda 21 kişi Gadir hadisini nakletmişlerdir ki toplam 360 kişiye ulaşmaktadır.[3]

Gadir hadisinin ölümsüz olmasının delillerinden bir diğeri, bazı Ehl-i Sünnet alimlerinin bu hadisi nakletmenin yanı sıra onun senet ve manası hakkında da ayrıca kitaplar yazmışlardır. Örneğin:

1-Ebu Cafer Taberi (ö. h/310); büyük İslam tarihçisidir. O, ‘el-Velayet Fi Turuki Hadis-il Gadir’ adlı kitabında bu hadisi 70’ten fazla yolla Peygamber’den (s.a.a) nakletmiştir.

2-Ebu’l Abbas Ahmed b. Muhammed Hemedani (ö. h/333); Ukde diye meşhurdur. O, ‘el-Velayet Fi Turuki Hadis-il Gadir’ adlı kitabında bu hadisi 105 kişiden nakletmiştir.

3-Ebu Bekr Muhammed b. Ömer Bağdadi (ö. h/355); Cahani diye meşhurdur. O, ‘Men Reva Hadis-i Gadir-i Hum’ adlı kitabında Gadir hadisini 125 yolla Peygamber’den (s.a.a) getirmiştir.

4-Ebu Galib Ahmed b. Muhammed er-Razi (ö. h/3368), Muhsin b. Hüseyin Nişaburi Hazai, Ali b. Abdurrahman b. İsa Cerrahi Kannati ve bunların dışında Ehl-i Sünnet’ten meşhur 26 kişi daha Gadir hadisi hakkında kitaplar yazmışlardır.[4]

Büyük Şia alimleride Gadir olayını A’yan-uş Şia, el-Gadir, el-Muracaat, et-Taraif, Avamil-ul Ulum, Bihar-ul Envar (cild: 37), Abakat-ul Envar, vb. gibi önemli ve değerli kitaplarında nakletmişlerdir.

Ehl-i Sünnet’e Göre Tebliğ Ayetinin Nüzul Sebebi

Ehl-i Sünnet alimlerinin, tefsir, hadis ve tarih alanlarında yazdıkları çeşitli kitaplarda ‘Ey Peygamber, sana Rabbinden indirilen emri bildir ve eğer bu tebliği ifa etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur.’[5] ayetinin nüzul sebebinin Gadir-i Hum’da Hz. Ali’nin (a.s) velayeti hakkında olduğu konusunda bir çok rivayet olduğu görülmektedir. Örneğin:

1-Fahr-u Razi kendi yazdığı tefsir kitabında İbn-i Abbas’tan şöyle naklediyor: Tebliğ ayeti nazil olduğunda Peygamber (s.a.a) Ali’nin (a.s) elini kaldırarak ‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır...’ diye buyurdu. Bu arada Ömer b. Hattap, Ali’nin (a.s) yanına gelerek O’na dedi ki: ‘Ey Ebu Talib’in oğlu, (bu makam) sana mübarek olsun! Benim ve kadın erkek bütün müminlerin mevlası oldun.’[6]

2-İbn-i Kesir Dimeşki’de ayetin Hz. Ali’nin (a.s) hakkında nazil olduğunu ve ardından Peygamber’in (s.a.a) Gadir hutbesini okuduğunu teyit etmiştir.[7]

3-Şeyh Muhammed Abduh, kendi tefsirinde Tebliğ ayetini tefsir ederken Ebu Said Hudri’den ayet-i kerime’nin Gadir-i Hum gününde Ali b. Ebi Talib’in hakkında nazil olduğunu söylüyor. Sonra Berra b. Azib’in şöyle dediğini naklediyor: ‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır.’ sözünü Peygamber (s.a.a) söylemiştir.’[8]

4-Suyuti ‘ed-Dürr-ül Mansur’da Tebliğ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Ebu Said Hudri diyor ki: Bu ayet Gadir-i Hum’da Ali b. Ebi Talib’in hakkında nazil olmuştur.’[9]-[10]


[1] -İbn-i Şehr-i Aşub, ‘Menakıb’ adlı eserinin c.3, s.25’de 110 kişinin adını zikretmiştir. Yine Allame Emini’de ‘el-Gadir’ c.1, s.14’te 110 kişinin adını alfabetik sıraya göre yazmıştır.

[2] -el-Gadir,c.1, s.129-151.

[3] -a.g.e. c.1, s.73-151.

[4] -a.g.e. s.152-157.

[5] -Maide/67

[6] -Tefsir-i Fahr-i Razi, c.12, s.42.

[7] -İbn-i Kesir, el-Bidaye ve’n Nihaye, c.5, s.183-189.

[8] -Tefsir-ul Minar, c.6, s.463-465

[9] -Tefsir-ud Durr-il Mensur, c.2, s.298.

[10] -Gencname-i İmam Ali (a.s), Gadir ve Velayet bölümünden alıntı yapılmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar