Gelişmiş Arama
Ziyaret
7076
Güncellenme Tarihi: 2011/01/17
Soru Özeti
Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
Soru
Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
Kısa Cevap

Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnetin kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Ayrıntılı Cevap

Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnetin kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Gadir olayını rivayet eden 110 sahabeden bazıları şunlardır: Ebu Bekr b. Ebi Kuhafe, Ömer b. Hattap, Osman b. Affan, Talha, Zübeyr, Abdullah b. Cafer, Abbas b. Abdu’l Muttalib, Abdullah b. Abbas, Ebu Eyyub Ensari, Ebuzer Ğifari, Selman-ı Farsi, Ebu Katade, Ebu Hureyre, Zeyd b. Erkam, Udey b. Hatem, Sehl b. Hanif, Hassan b. Sabit... (Kadınlardan) Fatımat-uz Zehra, Ümm-ü Seleme, Aişe, Ümm-ü Hani, Fatıma binti Hamza...[1]

Sahabeden sonra aralarında Ebu Raşid, Ebu Seleme, Ebu Süleyman, Mu’zen Ebu Salih’de olmak üzere Tabiin’den de 84 kişi Gadir hadisini nakletmiştir.[2]

Daha sonraki asırlarda alimler ve muhaddislerde bu ölümsüz eseri korumak için en yüksek çabalarını göstermiş ve her asırdakiler bu değerli hadisi bir öncekilerden dikkatle alıp kendilerinden sonraki tabakaya teslim etmişlerdir:

Ehl-i Sünnet alimlerinden 2. yüzyılda 56 kişi; 3. yüzyılda 92 kişi; 4. yüzyılda 43 kişi; 5. yüzyılda 24 kişi; 6. yüzyılda 20 kişi; 7. yüzyılda 21 kişi; 8. yüzyılda 18 kişi; 9. yüzyılda 16 kişi; 10. yüzyılda 14 kişi; 11. yüzyılda 12 kişi; 12. yüzyılda 13 kişi; 13. yüzyılda 12 kişi; 14. yüzyılda 21 kişi Gadir hadisini nakletmişlerdir ki toplam 360 kişiye ulaşmaktadır.[3]

Gadir hadisinin ölümsüz olmasının delillerinden bir diğeri, bazı Ehl-i Sünnet alimlerinin bu hadisi nakletmenin yanı sıra onun senet ve manası hakkında da ayrıca kitaplar yazmışlardır. Örneğin:

1-Ebu Cafer Taberi (ö. h/310); büyük İslam tarihçisidir. O, ‘el-Velayet Fi Turuki Hadis-il Gadir’ adlı kitabında bu hadisi 70’ten fazla yolla Peygamber’den (s.a.a) nakletmiştir.

2-Ebu’l Abbas Ahmed b. Muhammed Hemedani (ö. h/333); Ukde diye meşhurdur. O, ‘el-Velayet Fi Turuki Hadis-il Gadir’ adlı kitabında bu hadisi 105 kişiden nakletmiştir.

3-Ebu Bekr Muhammed b. Ömer Bağdadi (ö. h/355); Cahani diye meşhurdur. O, ‘Men Reva Hadis-i Gadir-i Hum’ adlı kitabında Gadir hadisini 125 yolla Peygamber’den (s.a.a) getirmiştir.

4-Ebu Galib Ahmed b. Muhammed er-Razi (ö. h/3368), Muhsin b. Hüseyin Nişaburi Hazai, Ali b. Abdurrahman b. İsa Cerrahi Kannati ve bunların dışında Ehl-i Sünnet’ten meşhur 26 kişi daha Gadir hadisi hakkında kitaplar yazmışlardır.[4]

Büyük Şia alimleride Gadir olayını A’yan-uş Şia, el-Gadir, el-Muracaat, et-Taraif, Avamil-ul Ulum, Bihar-ul Envar (cild: 37), Abakat-ul Envar, vb. gibi önemli ve değerli kitaplarında nakletmişlerdir.

Ehl-i Sünnet’e Göre Tebliğ Ayetinin Nüzul Sebebi

Ehl-i Sünnet alimlerinin, tefsir, hadis ve tarih alanlarında yazdıkları çeşitli kitaplarda ‘Ey Peygamber, sana Rabbinden indirilen emri bildir ve eğer bu tebliği ifa etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur.’[5] ayetinin nüzul sebebinin Gadir-i Hum’da Hz. Ali’nin (a.s) velayeti hakkında olduğu konusunda bir çok rivayet olduğu görülmektedir. Örneğin:

1-Fahr-u Razi kendi yazdığı tefsir kitabında İbn-i Abbas’tan şöyle naklediyor: Tebliğ ayeti nazil olduğunda Peygamber (s.a.a) Ali’nin (a.s) elini kaldırarak ‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır...’ diye buyurdu. Bu arada Ömer b. Hattap, Ali’nin (a.s) yanına gelerek O’na dedi ki: ‘Ey Ebu Talib’in oğlu, (bu makam) sana mübarek olsun! Benim ve kadın erkek bütün müminlerin mevlası oldun.’[6]

2-İbn-i Kesir Dimeşki’de ayetin Hz. Ali’nin (a.s) hakkında nazil olduğunu ve ardından Peygamber’in (s.a.a) Gadir hutbesini okuduğunu teyit etmiştir.[7]

3-Şeyh Muhammed Abduh, kendi tefsirinde Tebliğ ayetini tefsir ederken Ebu Said Hudri’den ayet-i kerime’nin Gadir-i Hum gününde Ali b. Ebi Talib’in hakkında nazil olduğunu söylüyor. Sonra Berra b. Azib’in şöyle dediğini naklediyor: ‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır.’ sözünü Peygamber (s.a.a) söylemiştir.’[8]

4-Suyuti ‘ed-Dürr-ül Mansur’da Tebliğ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Ebu Said Hudri diyor ki: Bu ayet Gadir-i Hum’da Ali b. Ebi Talib’in hakkında nazil olmuştur.’[9]-[10]


[1] -İbn-i Şehr-i Aşub, ‘Menakıb’ adlı eserinin c.3, s.25’de 110 kişinin adını zikretmiştir. Yine Allame Emini’de ‘el-Gadir’ c.1, s.14’te 110 kişinin adını alfabetik sıraya göre yazmıştır.

[2] -el-Gadir,c.1, s.129-151.

[3] -a.g.e. c.1, s.73-151.

[4] -a.g.e. s.152-157.

[5] -Maide/67

[6] -Tefsir-i Fahr-i Razi, c.12, s.42.

[7] -İbn-i Kesir, el-Bidaye ve’n Nihaye, c.5, s.183-189.

[8] -Tefsir-ul Minar, c.6, s.463-465

[9] -Tefsir-ud Durr-il Mensur, c.2, s.298.

[10] -Gencname-i İmam Ali (a.s), Gadir ve Velayet bölümünden alıntı yapılmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar