Gelişmiş Arama
Ziyaret
9325
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Ben kız ve erkeğin yükümlülük yaşının hangi esasa göre belirlendiğini öğrenmek istiyorum.
Soru
Merhaba. Ben kız ve erkeğin yükümlülük yaşının hangi esasa göre belirlendiğini öğrenmek istiyorum. Neden Ehli Sünnet kızların yükümlülük yaşışını tabii erginlik zamanına eş bilmekte, biz Şiiler ise bunun dokuz yaş olduğunu söylemekteyiz? Lütfen delilleri ile birlikte kapsamlı bir açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

İslam’da yükümlülük yaşı erginlik esasınca belirlenmiştir. Yani erginlik alametleri (bu alametlerin en azı erkekler için cünüp olmak ve kızlar için adet görmektir) hâsıl olduğunda insan yükümlülük yaşına girmiş olur. Ama İslam dininde tabii alametler dışında erkek ve kızların erginliği için yaş ölçüsü de göz önünde bulundurulmuştur. O halde eğer kız ve erkek erginliğin tabii alametlerini taşımazlarsa ve şeriatta onların yükümlülüğü için belirlenmiş yaşa ayak basarlarsa, bir yükümlü gibi şer’i görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Bundan dolayı, Ehli Sünnetin kızların erginlik yaşını tabii erginlik ile eş bilmesi ve Şia’nın ise bunu dokuz yaşı olarak bilmesi diye bir şey söz konusu değildir. Eğer kız adet görürse veya hamile olursa bütün mezheplere göre ergin olmuş sayılır ve Ehli Sünnetin kızın yükümlülüğünün başlaması için belirttiği yaşa ulaşılmasının burada bir önemi yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Erginlik tabii ve yaratılışsal bir durum olup kadın ve erkek demeden tüm insanlar hayatlarının bir merhalesinde ona ulaşır. Bu merhalede insan bedeninde somut bir takım değişiklikler meydana gelir. Bu bedensel değişikler fertlere, muhite, su ve havaya ve de beslenme türüne göre farklılık gösterir. Bu değişikliklerin bazıları sesin kalınlaşması, tenasül organı üzerinde katı tüylerin türemesi, erkeklerde meni çıkması ve kızların adet olmasıdır. İslam’da yükümlülük yaşı erginlik esasınca belirlenmiştir. Yani erginlik alametleri (bu alametlerin en azı erkeklerin cünüp olması ve kızların adet görmesidir) hâsıl olursa insan yükümlülük yaşına erer. Ama İslam dininde tabii alametlerin dışında erkek ve kızların erginliği için yaş ölçüsü de gözetilmiştir. O halde kız ve erkek erginliğin tabii alametlerini taşımazsa ve onlar için şeriatta belirlenen yaşa ererlerse, bir yükümlü gibi şer’i görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Tüm Ehli Sünnet mezhepleri ve Şia’nın ittifak ettiği üzere[1] kız adet görürse[2] erginlik yaşına erer. Bu alamet dışında birtakım başka alametler de belirtilmiştir ve mezheplerin tümünün bu konuda görüş birliği taşımaması nedeniyle onları zikretmekten kaçınıyoruz. Bundan dolayı Ehli Sünnetin kızların yükümlülük yaşını tabii erginliğin başlamasına eş bilmesi ve Şia’nın ise sadece kızların dokuz yaşına ermesiyle yetinmiş olmasını söylememiz doğru değildir (elbette bazı ortamlarda kızlar dokuz yaşında bile tabii erginliğe ermektedir). Eğer kız adet görürse veya hamile kalırsa tüm mezheplerin görüşüne göre ergin olmuş demektir. Hatta bu durumda Ehli Sünnetin kızın yükümlülüğünün başlaması için belirttiği yaşa ermemiş olması bile önem haiz etmez.[3] O halde erginlik alametleri açısından Ehli Sünnet ile Şia arasında bir fark bulunmamaktadır. Sadece burada bulanan fark, Şia’nın kızların erginlik yaşı hususunda Ehli Sünnet ile ihtilaf etmesidir.

Erginlik Yaşı

Ehli Sünnet kızın erginlik yaşı hususunda Şia ile görüş ayrılığı taşır. Nitekim Ehli Sünnet mezhepleri arasında da bu görüş ayrılıkları açıkça görülmektedir.[4] Şii fakihlerin meşhur görüşüne göre kızların erginlik yaşı 9 Kameri yıl ve erkeklerin erginlik yaşı ise 15 Kameri yıldır.[5]

Kızların erginlik yaşı hakkında Ehli Sünnetin görüşü:[6]

Hanefi mezhebi: Onlar, kızın ve erkeğin erginlik yaşını Kameri 15 yıl bilmektedir. Elbette Ebu Hanife erkeğin erginlik yaşını 18 ve kızın ise 17 yıl bilmektedir.

Maliki Mezhebi: Erkek ve kız için 18 yılın bitmesi.

Şafii Mezhebi: Erkek ve kız için Kameri 15 yılın bitmesi.

Hanbelî Mezhebi: Erkek ve kız için Kameri 15 yılın bitmesi.          

 


[1] Ceziri, Abdu’l Heman, El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412, Daru’s Sakaleyn, 1419.

[2] Elbette hayız yaşının en az 9 olarak farzetmişlerdir; Kitabu’t Tahare, (Li’l İmam Humeyni), c: 1, s: 9.

[3] El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412,

[4] El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412,

[5] Tusi, Muhammed bin El Hasan, El- Mebsut, c: 3, s: 37; Şerayiu’l İslam, c: 1, s: 179; Camiu’l Mekasıd, c: 5, s: 180; Tezkiretu’l Fukeha, c. 14, s: 188, ;İ’zahu’l Fevaid, c: 2, s: 50; Keşfu’r rumuz fi şerhi Muhtasaru’n Nafi’i, c: 1, s: 552. 

[6] El-Fıkh ale’l Mezahibi’l Erbea ve Mezhebi Ehli Beyt, c: 2, s: 412; Fetava El- Ezher, c:10, s: 426; El- Movsuati’l Fıkhiyye, c: 2, s: 332; Vezareti’l ovgaf ve’ş Şuunu’l İslamiye bi’l Kuveyt:

وقد اختلف في سنّ البلوغ : فيرى الشّافعيّة والحنابلة وأبو يوسف ومحمّد من الحنفيّة ، وبرأيهما يفتى في المذهب ، والأوزاعيّ ، أنّ البلوغ بالسّنّ يكون بتمام خمس عشرة سنةً قمريّةً للذّكر والأنثى ' تحديديّة كما صرّح الشّافعيّة ' ، لخبر " ابن عمر.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar